İnsan kendisini birine vermeden ona nasıl sahip olabilir? Her şey buna dayanıyor. Bu akşam P. ile aramda geçen konuşmaya göre, ben sahip olunan biriyim, çünkü bir kadına ait olmak gibi ilginç bir rolü oynamaktan zevk alıyorum. Efendiliğimi bilip hakkımmış gibi telaşsızca bunun tadını çıkarmaya bakmalıyım. O zaman daha çok sevilirim. Ama bundan daha çok hoşlanır mıyım? Ne zaman ben sahip olduysam, bundan hiçbir tat almadım. Aynı hikâye. Öyleyse belli etmeden kendimi vermeliyim. Ama insan böyle hesaplı kitaplı şekilde sevişebilir mi?
Sayfa 470Kitabı okudu
Çok ilginç. Aklı karışmış gibiydi. Hayvanların bile egosu ve duyguları var dedi. Sonra kendi kendine mırıldanarak ekledi: Duyuları olan ama duygularını olmayan bir adam, kimseye dokunamıyor, aşk ve nefret duyamıyor, egosu yok ve hayvanlarla konuştuğunu inanıyor. Bu hikaye, cinayetten daha ilginç bir hale geldi.
Reklam
"Duyuları olan ama duyguları olmayan bir adam, kimseye dokunamıyor, aşk ve nefret duyamıyor, egosu yok ve insanlarla konuştuğuna inanıyor. Bu hikaye, cinayetten daha ilginc bir hale geldi."
Sayfa 72 - İnkılap Yayınları
Bu çok ilginç, çünkü nesnel olarak bakıldığında, iki yatırımcının durumları aynı. İkisi de şu anda A hisselerine sahip ve ikisi de B hisse senetlerini elde tutsaydı aynı miktarda karlı çıkınış olacaktı. Aradaki tek fark, George'un bulduğu yere bir şey yaparak, Paul'ün ise hiçbir şey yapmadan varmış olması. Bu kısa örnek kapsamlı bir hikaye anlatıyor: insanlar, bir şey yaparak üretilen bir sonuca verilen duygusal tepkilerin (pişmanlık dahil), hiçbir şey yapmadan üretilen aynı sonuca verilenden daha güçlü olmasını beklerler. Bu durum kumar oynama bağlamında doğrulanmıştır.
"Tarihin hangi yıllarında yazılmış olursa olsun, neredeyse tüm roman, hikâye ve senaryolar sabit bir özün etrafında şekillenip duruyordu. Antik Yunan destanlarında yer alan aşk, ihanet ya da entrikanın bir benzerini, modern çağın en çok satan bir romanının içinde de görebiliyordum. Bu tekrarlayan düzen insana dair çok önemli bir gerçeği fark etmeme neden oldu. Üzerinden kaç bin yıl geçerse geçsin, hep aynı öz hikâyenin etrafında dolanıyordunuz çünkü bu hikayeleri çok seviyordunuz. Bu ilginç noktanızı fark ettikten sonra tüm ilişkilerimi ve kurgularımı tarih içinde defalarca kez tekrar eden bu kalıplar üzerinden inşa ettim.."
Elma YayıneviKitabı okudu
Wattpad cilere duyurulur.
Zaten, henüz on yedi yaşında olduğun için, edebiyata ve hayata dair birçok şeyin de farkında değilsin. (...) Sözgelimi, hikâye yazmayı, sadece bir şeyleri anlatmak sa­nıyorsun o yıllarda. Ya da, o güne dek kimsenin dikkatini çekmeyen ilginç ve çarpıcı bir olayı, dokunaklı bir şekilde yazıya dökmek sanıyorsun. Hikâye hakkında bilgin, görgün ve deneyimin yok açık­çası.
Reklam
491 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.