Rogor Koponen; kitapları çoksatan yazar, kitabıyla ilgili bir söyleşi için evden uzaktayken, eşi Maria Koponen korkunç bir cinayete kurban gider.
Maria; siyah bir gece elbisesi, siyah ojeler ve topuklu ayakkabıları ile evlerindeki yemek masasında yüzünde tüyler ürperten bir gülümseme ile bulunur.
Soruşturmanın başındaki dedektif Jessica Niemi ve ekibi olay yeri inceleme ile evi araştırırken hiç beklemedikleri bir durum ile karşılaşırlar. Daha bunun şokunu atlatamamışken bir ceset daha olduğunu öğrenirler.
İşin en ilginç yanı ise cinayetlerin Rogor Koponen'in kitaplarından esinlenilerek işlenmiş olması. Dava derinlestikçe işler içinden çıkılmaz bir hal alır. Katilin bir kişi olamayacağı şüphesi meydana gelir ve deştikçe geçmişte cadılık ile suçlanan insanların korkunç ölümlerine kadar uzanır hikaye.
Peki ya tüm bu esrarengiz olayların arkasında kim ya da kimler var?
Severek okuduğum bir kitaptı. 36 dilde, 40'tan fazla ülkede basılmış olması, ne kadar sevildiğinin kanıtı zaten. Kitapta, olaylar hiç hız kesmeden, ardı ardına gerçekleşiyor. İşler git gide kızışıyor. Bu da okuru kitabın içinde tutmaya fazlasıyla yetiyor.