Eğer doğanın bağışık kıldığı tüm duyguları, acıları kendi ünümüze ve aklımızın buluşlarına karıştırmazsak; bedensel hastalıklarımızı bilgilerimize, sanat tanrıçalarının anıtlarına iletmezsek zalimlik kendine ne vasıta bulabilir, ne konu.
İhtimallerin kalabalığından kaçıp uzaklara sığınmak istiyorum. Yemin ederim her şeyddn bıktım. Mesafeler, anıları emip kendi hacmine dahil eder. Behzad seni çok özledim kardeşim.
Beni bu yaratıkla yalnız bıraktılar sonunda, ama hayır, yalnız bırakmakla kalmadılar, bir hücreye de tıktılar,her şeyden çok korktuğum bu yaratıkla, kendi kendimle.
Miladi 1915 zemheri bitimi port said'in 40 mil poyraz tarafında, karanlık çöktüğü vakit dalgalar arasından, Abdulhamit sınıfı o istimli tahtelbahir gemisi, tazyikli hava ile imla sarnıçlarını tahliye ederek satha yükselmeye başladı.
Kitaba saygısı olmayanın insana da yoktur. Kasketini gözlerine dek çekmiş ve ellerini birbirine sürten o adama da öfkelenecekti:"Ömründe hiç kitap okumuş mu acaba?"
"Eşyaları kullanmak zorunda olmak ne kötü" diye düşündü Augusto.,"Onları eskitmek zorunda olmak. Kullanılınca harap oluyorlar, bütün güzellikleri kayboluyor. Eşyaların en güzel işlevi seyredilmektir.
Gamba! Çocukluğunda peşini bırakmayan karabasanı. Yalnızca ateşi yükseldiğinde görürdü onu. Bu adı ona nasıl yakıştırdığını bilmiyor. Uğursuz bir haberci gibiydi gamba.
Geçmişe ait ufacık bir anımsama gerçeğin içine kurmacayı da katarak hayallememe sebep oluyordu. Kimi zaman kurmaca bir mekan, geçmişte bulunduğum gerçek bir mekandan daha yaşanmış geliyordu. Karışıyordu, karıştırıyordum.