Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sosyolojik Tahayyül başlıklı metin
Toplumsal davranışı anlama çabasında, sosyologlar özgün bir eleştirel düşünme biçimine başvururlar. Önde gelen sosyologlardan C. Wright Mills, bu çeşit düşünmeyi sosyolojik tahayyül olarak tanımladı-birey ve toplum arasında geçmişte ve günümüzde var olan ilişki hakkındaki farkındalık. Bu farkındalık, hepimizin (sadece sosyologların değil)
Sayfa 5 - Palme Yayıncılık
franz kafka,dönüşüm üzerine ve övgüler
Dönüşüm
Dönüşüm
Modern dünya edebiyatında çok tartışılan, çok yorumlanan ve edebiyat akımlarına yerleştirilmesi zor eserler bırakan Franz Kafka, 3 Temmuz 1883'te Almanca konuşan Çek asıllı Yahudi bir tüccar ailenin oğlu olarak Prag'da doğdu. Kafka'nın babası, yoksul koşullardan zengin bir tüccar durumuna yükselmiştir. Annesi ise varlıklı,
Reklam
Bu yüzden, ilişki kesilen bir arkadaşla yeniden barışmak bir zayıflıktır, bu zayıflığın cezası, bu arkadaş ilk fırsatta, tam da ilişkinin kesilmesine neden olan şeyi yeniden, üstelik kendi vazgeçilmezliğinin bilincinde olarak daha bir pervasızlıkla yaptığında ödenir.
Ancak doğalarının en düşük ve en soysuz yönleri aracılığıyla, yani gündelik olan, basmakalıp olan ve bayağı olan aracılığıyla herhangi bir ilişki içine girebildikleri, onları kendi düzeylerine yükseltemedikleri için, onların düzeyine inmekten başka çare bulamadıkları için kendilerine yük olan varlıklarla ilişki kurmak onlara nasıl bir zevk verebilir ki?
İlişkiler üzerine konuşmaktan ilişki yaşayamayacak duruma gelmek, hayat hakkında düşünmekten hayatı ıskalamak. Bir ömrü sahte nezaketle mahcup bir anı olarak yaşayacağıma eteklerimin çamura bulanması pahasına derin sulara inmek. Yaşamak biraz da bu, dibine inmek. Dibi görmek.
·
Puan vermedi
Bu kitabıyla Çehov Bozkır’da yapılan yolculuğu dokuz yaşındaki bir çocuğun gözünden anlatmış. Eğitimi için annesinden ayrılıp dayısı ile birlikte yola koyulan Yegoruşka capcanlı bir dünyada bulur kendini. Bu yolculukta bütün hiyerarşisi ve adetleriyle Rus toplumunun farklı katmanlarından insanların; tüccarların, din adamlarının, köylülerin, işçilerin ve arabacıların arasına karışır. Dayısı ve peder ile birlikte çıktığı yolculuğa daha rahat edeceği düşünülerek Katar‘la devam ettirilmiş. Katardaki arabacılar, onların hayat hikayeleri, yolculuk süresince yaşananlar Yegoruşka‘nın gözünden resmedilmiş. Rus yaşam biçiminin ve ruhunun canlı imgelerinin gözümüzün önüne getiren şiirli bir dille tasvir edilen bozkır, renkleri, sesleri ve kokularıyla hikayenin ana karakterlerinden biridir adeta. Üzerine yolculuk eden insanlardan bağımsız, kendi yaşamını sürer, soluk alıp verir. Çehov Bozkır‘la insan varoluşu arasındaki paralellikler aracılığıyla doğa ile insan arasında simbiyotik bir ilişki kurmuştur. Çehov’un bu eseri yaratıcılığının dönüm noktası olarak kabul edilir. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Bozkır
BozkırAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20193,517 okunma
Reklam
Ilişkiler üzerine konuşmaktan ilişki yaşayamayacak duruma gelmek, hayat hakkında düşünmekten hayatı ıskalamak. Bir ömrü sahte nezaketle mahçup bir anı olarak yaşayacağıma eteklerimin çamura bulanması pahasına derin sulara inmek. Yaşamak biraz da bu, dibine inmek. Dibi görmek..
“İnsan nesnel ve öznel koşullar sonucu diğer insanlarla ne denli az ilişki içinde olursa, dürüstlükte o denli daha iyidir.”
Sayfa 133 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bir şartla, apaçık ve göz ardı edilebilir bir çekinceyle bu kendini beğenmişlik kibir olarak da adlandırılabilir ve aslında bugün birçok halkın ve devletin ruhu, “kibrin” aralarında inkar edilemez şekilde ayrıcalıklı bir yer edindiği duygular tarafından yönetilir; fakat aptallık ve kibir arasında içsel bir ilişki asırlardır varlığını sürdürür ve bu ilişki belki bize bir ipucu verir. Aptal bir insan genelde kibirli görünür, çünkü bunu saklayabilecek kadar zeki değildir; aslında buna bile hiç gerek yoktur, çünkü aptallık ve kibir arasında doğrudan bir ilişki söz konusudur: Kibirli bir insan yapabileceğinden daha azını başarmış izlenimi verir; buharının bir kaçaktan akıp gitmesine seyirci kalan bir makineyi andırır.
·
Puan vermedi
romandaki Jay Gatsby ve Daisy Buchanan arasındaki tutkulu ancak trajik ilişki üzerine bir tartışma, romanın temalarını, karakter gelişimini ve 1920'lerin Amerikan toplumuna olan yansımalarını derinlemesine incelememize olanak tanır. Bu karakterler ve ilişkileri, dönemin toplumsal değerleri ve bireysel arzular arasındaki çatışmayı ele alırken, bugünkü ilişkiler ve toplumsal beklentilerle de paralellikler kurmamıza yardımcı olabilir. Bu tür bir sohbet, edebiyatın zamansız etkisini ve insan doğasına dair içgörüler sunma kapasitesini vurgular.Güzeldi sevdim
Muhteşem Gatsby
Muhteşem GatsbyF. Scott Fitzgerald · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202220,8bin okunma
Reklam
Zira sadakat, dürüstlük, fedakarlık, yakınlık, güven, duygusallık, sabır gibi nitelikleri ancak bir ilişki yaşayarak öğrenebilir ve daha sonra bunlar üzerine bir şeyler inşa edebiliriz. Oldukça çelişkili bir durum. Birçok vasıftan yoksun olduğumuz için bir ilişkimiz yok, ama yoksun olduğumuz bu vasıflan geliştirmek için bir ilişkiye ihtiyacımız var.
Günümüzde en çok yozlaştırılan şeylerden birisi de şüphesiz sevgidir. Çünkü sevgi, çağ itibari ile çıkarlar üzerine kurulan bir ilişki haline geldi.
Kitleden bir millet, milletten bir devlet yaratmak, hakiki si­yasetin sahip olabileceği en derin anlam olagelmiştir. [...] Devlet adamı aynı zamanda bir sanatçıdır ve bir heykeltraş için ham taş neyse millet de lider için odur. Liderle kitle arasındaki ilişki ressam ve renk arasındaki ilişki kadar do­ğal ve sorunsuzdur. ~
Joseph Goebbels
Joseph Goebbels
Sayfa 33 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Kocalarını kendi babalarını model alarak veya onu babalarının yerine koyarak seçmiş olan pek çok kadının evlilik yaşamlarında kocalarıyla her şeye karşın anneleriyle olan kötü ilişkilerinin bir tekrarını yaşadıkları uzun zaman önce dikkatimizi çekmişti. Böyle bir kadının kocasının onun babasıyla olan ilişkisinin mirasçısı olması gerekirken gerçekte annesiyle yaşadığı ilişkinin mirasçısı olmaktadır. Bu durum aşikâr bir gerileme vakası olarak kolaylıkla açıklanabilir. Anneyle olan ilişki asıl ilişki niteliği taşımakta ve babaya duyulan bağlılık da bunun üzerine inşa edilmekte ve şimdi evlilik yaşamında da baskılanmış olan asıl ilişki gün yüzüne çıkmaktadır. Kadınlığının gelişiminin ana içeriği de annesinden babasına transfer edilen sevecen obje bağlanımlarının devam ettirilmesinde yatmaktadır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.