Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Matrix'in ilk filminde Ajan Smith'in Morpheus ile paylaştığı ilginç bir tespit söz konusudur. İnsanın canlıları sınıflandırmasında, kendisini memeli sınıfına koymasının hatalı olduğunu öne sürer. Çünkü yeryüzündeki bütün memeliler muhtaç oldukları doğa ile mükemmel bir denge içerisindedirler. Ama insan öyle değildir. Bulunduğu yeri sonuna kadar sömürür, yok eder ve kendisine yeni sömürülecek yerler arar. Canlılara baktığımızda bu tarz yaşayan bir canlı daha söz konusudur. O da virüslerdir. İnsanlar da tıpkı virüsler gibi çoğalır, yok eder ve kendisine yeni yok edilecek yerler arar. Yukarıda vurguladığımız "insan doğup, mikrop ölme" tespiti her ne kadar insanlığın doğaya olan acımasız yaklaşımına güzel bir gönderme yapıyor gibi görünse de bu cümle mecazi bir mesaj kaygısından uzak, oldukça bilimsel bir gerçeğin altını çizmektedir. İnsan olarak doğuyoruz. Oldukça korunaklı, tüm mikroplardan uzak, steril bir yer olan anne rahminde yetiştik hepimiz. Ama daha sonra dünyaya gelmek zorunda kaldığımız, o ilk andan itibaren deyim yerindeyse kirlenmeye başladık. Artık mikroplar her yerimizdeydi ve o kadar hızlı çoğaldılar ki sayıları bizden daha fazla hale geldi. Evet, sevgili okuyucu, muhtemelen elinizdeki bu kitabı alma konusunda verdiğiniz kararın, beyninizdeki bir grup nöronun arasındaki elektriksel iletişime ait olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Ama bu kitabı almanıza neden olan etkenin, vücudunuzda yaşayan bir grup mikroptan kaynaklanmış olabileceği ihtimalini unutmayın lütfen.
%4 (10/238)
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Uzun İhsan Efendi’nin Düşü
Bir süredir inceleme yazmıyordum. Bunun sosyal, siyasal ve ekonomik sebeplerine girmeden önce inceleme yazmak isteyen fakat eli bir türlü kaleme gitmeyen birini düşledim. Kitap okuma ve inceleme amacıyla bir araya gelen bir toplulukta neden eskisi kadar inceleme yazılmadığını, içerikten görselliğe doğru gidişi ve rüzgârın nereden estiğini anlamaya
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,1bin okunma
Reklam
88 syf.
1/10 puan verdi
Stoacıların gözü yaşlı, Aurelius ben ne alaka diyor
İlk olarak galiba bu kitabı iki kişi yazmış ve felsefeyle çok ilgileri (ilgileri varsa da bilgileri) olduğunu sanmıyorum. Her şey aşırı yüzeysel ve teorik olarak yanlış anlaşılmaya çok müsait bir kitap. Kitapta kısaca mutlu olmak istiyorsanız ot gibi yaşayın diyor. İşte zaten zorsa sizin için değildir uğraşmayın, etrafında dolanın, aklınızdan çıkarın. İnsanlar hayatlarında her şeyi kolay elde edemiyorlar ve bazı şeyler için uğraşmaları gerekiyor, burada da temel amaç mutlu olmak. Ama kitaba göre insanı zorluyorsa o mutluluğa değmez gibi bir anlayış çıkıyor. Kitap cep boy zaten ya da benim okuduğum öyleydi orjinalinde nasıl bilmiyorum, bazı sayfalarında sadece bir cümle yazılı, işte 'her gününü son günmüş gibi yaşa' tarzı. Madem bu kadar boş kitap yazacaktın, Aurelius'u kullanmasaydın. Aurelius'un tamamen reklam amacıyla kullanıldığını düşünüyorum.
Unutma Mutlu Bir Hayat Çok Az Şeye Bağlıdır - Marcus Aurelius
Unutma Mutlu Bir Hayat Çok Az Şeye Bağlıdır - Marcus AureliusErtürk Akşun · Destek Yayınları · 20202,765 okunma
Gözlerinde mor renkli yaşlar vardı İntihar sözcüğünü ilk o gün duymuştum
Sayfa 184 - TimaşKitabı okuyor
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
İnanılmaz bir eser...
İnceleme yazmaya başlamadann önce bir cümle geliyor karşımıza kitabı beğendiniz mi diye? Beğenmek ne kelime bayıldımmmmmmmmm... İlk defa
Fatih Duman
Fatih Duman
okudum ve asla son olmayacak. Aslında uzun zamandır merak ettiğim lakin bir türlü fırsat bulup da okuyamadığım bir yazardı kendisi. Ve çok fazla üzerine tavsiye aldığım bir yazar aynı zamanda.
Fatih Duman
Fatih Duman
için 'keşke' kelimesini kullanıyorum çünkü keşke daha önce okumuş olsa idim, tanışmış olsa idim bu kuvvetli kalem ile. Ama bizler nasip kelimesine inanan insanlar olduğumuz için elhamdülillah, çok fazla üzülmeyeceğim çünkü nasip bu zamana imiş. Kitaba gelecek olursak asla ne anlattığını söylemeyeceğim çünkü içerisinde kişinin kendi kendine keşfetmesi gereken ne hazineler saklı. Şöyle oluyor böyle oluyor demek benim açımdan bu eserin gizemini kaçırır gibi geliyor. Şunu diyebilirim ama o kadar çok şey öğrendim, hayatıma aldım, kalbime işledim ki anlatamam. Ben Somuncu Baba hakkında meğer hiçbir şey bilmiyormuşum. Şimdi onu anlamaya, hissetmeye ve sırrını bende kendimce uygulamaya çalışıyorum. Rabbim bizlere de böyle iman gücü nasip etsin. Amin. Değerli kitap dostları kitabı bence okuyun demeyeceğim kesin okumalısınız. Mutlaka okuyun. Şimdiden iyi okumalar dilerim.
Âmâ
ÂmâFatih Duman · Nesil Yayınevi · 20191,837 okunma
104 syf.
8/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
"Bir yıldız kayıyor. Hep böyle olur. İnsanlar gökyüzüne bakar ve bir yıldız kayar. Aslında bundan daha tabii ne olabilir? Bir yıldızın kayışını görmek bile kafi değil midir...?" Yoksulluk İçimizde, yazara dair okuduğum ilk kitap, tarzı elbette farklı geldi sayfalar sonra alıştım ve hoşuma gittiğini söyleyebilirim, her cümlenin ardı, alt metni düşüncesi, cümlelerin aralarında yer alıyor, sonraki levha kısmında, o bölümle ilgili yer alan konuyla ilgili verilmiş, dini, edebî metin ve cümleler var, yazarın cümle kullanım yapısını, üslubunu naif ve hoş buldum, cümleleri çok şey ifade ediyor. Kitapta yer alan hikâye tam anlamıyla alıştığımız gibi sunulmasa da yazarın, farklı bakış açılarıyla, yoksulluğun içimizde olduğunu ve bunu güzel yansıttığını düşünüyorum. Teşekkürler.
Yoksulluk İçimizde
Yoksulluk İçimizdeMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 202110,6bin okunma
Reklam
256 syf.
·
Puan vermedi
Merhaba kitap dostları. Okuduğum ilk Ahmet Ümit kitabı. Belki ve bence yanlış kitabından başlamış olabilirim Bununla birlikte güzel bir kitap okuduğumu düşünüyorum. Özellikle bu kitabından diyerek bir tercih yapmadım. Elimde bu kitabı vardı sadece. Bu arada ben yaklaşık iki yıldır okumalarımı dolmuşta yapabiliyorum. Günlük iki saate yakin yolculuk yapıyorum her gün. Onlarca kitap bitiriyorum her ay. Okumaya vakit bulamayanlara önerim, zaman değerli her anımızı değerlendirmeliyiz. Zamanı doğru degerlendirdigimdeki huzuru paylaşmak isterim sizlerle . ️ Asla sevdiğin insanın gardiyanı olma... ️Bir varmış bir yokmuş, dünyada acayiplikler çokmuş. Bir Gece beş farklı ülkede, beş prens aynı rüyayı görmüşler: Bir genç kız, kadim bir kentin alacakaranlik sokaklarında ışıktan bir güzellik halinde dolaşıyormuş... Sevdiğim pek çok satırları oldu. Büyüklere masallar adeta. Bir aşk masalı, beş prensin sevda uğruna çıktıkları yol ve hal macerası. Kaf Dağı'ndan ıssız çöllere, ücra hanlardan savaşçı kabilelerin çadırlarına. Devler, denizkızları, balinalar, yılanlar kitabınızla birlikte gözünüzü kapatın ve hayal edin, her şey tam orada. Diğer kitaplarını da okumak için sabırsızlanıyorum. Bu kitabın konusu fantastik, bu tarz sevenlere öneririm. Ben sevdim açıkçası. Ez cümle, ne çok okumadığım yazar var hâlâ. Bunu düşünüp üzülebilirim.
Bir Aşk Masalı
Bir Aşk MasalıAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 20228,1bin okunma
68 syf.
7/10 puan verdi
"TAKINTI" kitabın bu kadar çok konuşulmasının nedeni belki de bu kelime. Kitabın ince veya çabuk bitirilebilir olması asla basite indirgenecek bir eser olduğunu bizlere düşündürmemeli. Kitapta geçen mektubun ilk cümlesi bile anında okuyucuyu etkilemekte ve meraka sürüklemekte. "Çocuğum dün gece öldü" mektuptaki bu ilk cümleyi okurken akılda bir çok soru oluşmakta. Mektubu yazan kişi neden bu şekilde bir giriş yaptı? Okurken bu cümlenin merakının peşinde devam ederken ilerki sayfalarda bu cümle ile birlikte daha bir çok şeyi merak etmeye başlıyor insan. Kitabın sonlarına doğru da zaten bir çoğunu anlamış oluyoruz, hele ki mektubun girişinde yazan cümleyi. Kitapta gecen kadının her ne kadar "aşk" veya sevgisi üzerinde durulsa da bence kitap bitince insanın aklına bundan çok "takıntı" sözcüğü yer edinmekte. Öyle ki bütün bir yaşamı sırf aşk için harcamaktan da bahsedilebilir. Bir insanın kendini bu kavram uğruna ne kadar zor durumlara veya en olmayacak sıfatlara koyduğunu da anlatabilmekte. Bazı yerlerinde hiç beklenilmeyen şeylerin çıktığı veya üzücü olayların yaşandığı kısa ama güzel bir eser.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,7bin okunma
198 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Toplumsal gerçekçi tarzda ele aldığı bu eser, otobiyografik. Gayet akıcı, sade ve etkileyici bir dil kullanmış. Alışılan tarzda yazılan otobiyografik eserler kronolojik sırayı takip eder. Ancak yazar, belli bir başlık belirleyerek bu başlığın ona hatırlattığı anılarını yazmayı tercih etmiş. Örneğin; aklımda kalan en
Peri Gazozu
Peri GazozuErcan Kesal · İletişim Yayınevi · 20194,057 okunma
Reklam
200 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
Spoiler içerir!!
Kitabın daha ilk sayfasında altını çizdiğim tek bir cümle var. Kitabı bitirdikten sonra başa alıp öyle bir göz gezdirirken unuttuğum bu cümleyi görünce yüzümde bir gülümseme oluştu. “Ben ne beklerdim babamdan peki? Hiç düşünmemiştim ama ihanet ve intihar dışında her şeye ihtimal verirdim sanırım.” Kitap gerçekten çok akıllıca, bi o kadar yeterli ve doyurucu yazılmıştı. 21 yaşındayım ülkemizin doğu coğrafyalarında sıradan bir ailede büyüdüm. Kitapta tanıtıştığımız aile ve yaşanılanların daha çok anne-babalarımız hatta onlardan da bir üst kuşağa ait olduğunu düşünüyorum. Şu an da sırf 1000 Kitapta kaydettiğim 77. kitabı okuyorum ve okurken ağladığım kitap sayısı bir elin beş parmağını geçmez. Bu da onlardan biri ve muhtemelen en uzun uzadıya ağladığım. Bu yüzden benim için yeri hep ayrı olacak, ayrıca erkek arkadaşımla beraber alıp okumamız ve yine bu kitabı ortak bir hocamıza hediye etmiş olmamız da ayrı kılan noktalardan. Ben içeriğinin çok sevileceğini düşünüyorum ama sevilmese bile çok farklı bir kitap diyaloglar halinde karakterlerin her biri birbiriyle konuşuyor filim kesiti hissiyatı verdi bana ve çok keyif aldım. gerek yazım tekniği gerek içeriği olsun deneyimlenebilecek bir kitap bu yüzden %100 şans verilmeli. Özellikle 100-120. sayfalardan sonra sırlar çözüldükçe okuması daha da keyifli bir hal alıyor. İyi ki okudum, fazlasıyla çıkarımda bulundum, duygulandım, düşüncelere daldım… Siz de okursanız, mendilinizi hazır bulundurun:)
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20233,928 okunma
İşte aradığım ilk cümle:D
Seri katilleri öldüren bir seri katil olmak harika bir hobidir.
Sayfa 15
667 syf.
8/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
(Spoiler olacak) Dördüncü kitabı da bitirmiş bulunmaktayım... Söyleyeceğim çok şey var ama ilk söylemek istediğim şey benim bir türlü Rowan karakterine ısınamıyor oluşum. Hatta 250. Sayfalarda filan geri döndüğünde keşke gelmeseymiş filan dedim. Neden bilmiyorum ama bir türlü sevemiyorum o karakteri. Umarım beşinci kitapta biraz olsun aramızdaki
Gölgeler Kraliçesi
Gölgeler KraliçesiSarah J. Maas · Dex Yayınları · 20181,361 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.