432 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Hayatlarını "deney" olarak yaşamayanlara..!
"İnsan sonsuza dek yaşayacaksa, kalbiyle yaşamalı." (syf:346) Bu alıntısıyla birçok düşüncemin oturduğu bir kitaptı kendisi. Uzun ya da kısa ne kadar yaşarsa yaşasın kalbiyle yaşamalı bence insan. Kitap tam anlamıyla bu tema üzerinde durmuyor tabii ki bu benim kendi çıkarımım, kitaba kendi bakış açım. Kitap aslında üç farklı
Parfümün Dansı
Parfümün DansıTom Robbins · Ayrıntı Yayınları · 20195,2bin okunma
2003 yılına faciayla girdik. THY uçağı Diyarbakır'a inerken düştü. 75 insanımız hayatını kaybetti. "Pilot hatası" deyip örttüler. AKP zihniyetinin bu tür felaketler karşısında nasıl davranacağı daha ilk felakette belli olmuştu, ak parti sütten çıkmış ak kaşıktı, uçak düşerse pilotun, tren çarpışırsa makinistin, sel basarsa yağmurun suçuydu, sorumluluk daima başkalarının olacaktı! (Halbuki, düşen uçak RJ-100 tipiydi, uçan tabut olarak tanınıyordu. Kazayı rahmetli pilota yıkmışlardı ama, THY bu uçaklardan kurtulduğunda apronda deve bile kesecekti.)
Reklam
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
YEŞİL RENKLİ NAMUS GAZI OPERASI «Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.» Uvertür Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük. * Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte birçok
ÜMMETİN YİĞİT EVLATLARI GAZZELİ YETİMLER.
Gazze olayından sonra ebabil bekleyen Ak partililer şunu iyi bilmeli ki, yönetim elinizde, Bir şeyler yapmıyorsunuz. Aksi işler yapıyorsunuz. Sizler ebabil beklerken, ebabiler ilk önce itraili değil sizleri taşlayacak. Çünkü sizler aksi işler yaparak kabeyi yıkmaya gelen Ebreheme fil sattınız. Kılıç-kalkan sattınız. Yiyecek sattınız. Verdiğiniz fille saldırıları daha ileriye, verdiğiniz Kılıç-kalkan ile daha ölüme ve katliama, Verdiğiniz yiyecek ile onları daha enerjik hale getirdiniz. Şehit düşen bebek Hasana, Anne Fatma ya, baba Aliye karşı; konuşan diliniz tat, gören gözleriniz kör, duyan kulaklarınız sağır oldu. Hepsinin ölümüne şahitlik ettiniz ve bilip-bilmeden destek çıktınız. Allah sizleri af etsin. Amin.
558 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Elveda Güzel Vatanım
1926 yılının o hüzünlü sonbaharı. Osmanlı İmparatorluğu yıkılmış, genç cumhuriyet ayaklarının üzerinde durmaya çalışıyor. O büyük altüst oluşun içinde bir adam: Şehsuvar Sami… Bir zamanların İttihat ve Terakki fedaisi, şimdilerin yorgun komitacısı. Şehsuvar Sami’nin etrafında dönen amansız bir entrika. Bir yanda kaybettiği ama hiçbir zaman yüreğinden çıkartamadığı sevgilisi Ester, öte yanda yaşanılan tarihsel bozgun… Kaybedilen bir ülke, kaybedilen bir şehir, kaybedilen bir hayat. Ve aklında hep aynı soru: Devlet mi kutsaldır, yoksa insan mı? “Ölüm, şehirlerimizi kaybetmekle başlar.” Kim söylemişti bu cümleyi hatırlamıyorum, ne yazık ki doğru… Doğru, lakin eksik. Ölüm, şehirlerimizi kaybetmekle başlar, vatanımızı kaybetmekle neticelenir. Sahi nedir vatan? Bir toprak parçası mı, uçsuz bucaksız denizler, derin göller, yalçın dağlar, verimli ovalar, yemyeşil ormanlar, kalabalık şehirler, tenha köyler mi? Hayır, bütün bunların ötesinde bir anlam taşır vatan. Ne sadece toprak parçası, ne su havzaları, ne ağaç silsilesi… Annemizin şefkati, babamızın saçlarına düşen ak, ilk aşkımız, doğan çocuğumuz, dedelerimizin mezarlarıdır vatan… Vatanı olmayan insanın hayatı da olmaz. Evet, bir vakitler zihnim, kalbim bu fikirlerle doluydu. Şimdi? Şimdi bilmiyorum… (Everest yay) Hacimli bir kitap. Tarih meraklıları özellikle Osmanlı'nın son zamanlarını merak edenler için tavsiye ederim İyi okumalar
Elveda Güzel Vatanım
Elveda Güzel VatanımAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201511,6bin okunma
Reklam
Sahi nedir Vatan?bir toprak parçası mı, uçsuz bucaksız denizler derin göller Yalçın Dağlar verimli ovalar yemyeşil ormanlar kalabalık şehirler tenha köyler mi?annemizin şefkati babamızın saçlarına düşen ak, ilk aşkımız,Doğan çocuğumuz dedelerimizin mezarlarıdır vatan.
"...Merhamet, şefkat , elalem kimsenin umurunda değil. Sadakanın ismi unutulmuş. Yiyiniz, içiniz , keyif ediniz. Çalınız , oynayınız . Güzel evlerin içinde, temiz karyolalarda ,rahat rahat , gündüz uykularına yatınız. Ah nerede fazilet? "
"İçmem. Kumar oynamam. Eğlence sevmem. Kalabalıktan hazzetmem. En sevdiğim şey okumakla, ama edebî şeyler okumakla düşünmektir." İlk Düşen Ak | Ömer Seyfettin Rahmet ve minnetle anıyorum.
Okumanın da adabı var tabii
"İçmem. Kumar oynamam. Eğlence sevmem. Kalabalıktan hazzetmem. En sevdiğim şey okumakla, ama edebî şeyler okumakla düşünmektir." İlk Düşen Ak |
Ömer Seyfettin
Ömer Seyfettin
Reklam
Sahi nedir Vatan?bir toprak parçası mı, uçsuz bucaksız denizler derin göller Yalçın Dağlar verimli ovalar yemyeşil ormanlar kalabalık şehirler tenha köyler mi?annemizin şefkati babamızın saçlarına düşen ak, ilk aşkımız,Doğan çocuğumuz dedelerimizin mezarlarıdır vatan.vatanı olmayan insanın hayatı da olmaz.
Ömer Seyfettin
ÖMER SEYFETTİN (11 Mart 1884-6 Mart 1920) 1884 yılında Gönen'de doğmuş ve 1920 de İstanbul'da hayata gözlerini yummuştur. Türk Edebiyat tarihini önde gelen isimlerinden biridir. Türkçülük akımının öncülerindendir ve sade Türkçe yazdığı eserleri ile Türk edebiyat tarihine damga vuran önemli yazarlardandır..Allah Rahmet Eylesin ,ruhu şad,kabri nur ,mekanı cennet olsun… Eserleri: • Hikâye: Falaka, Yüksek Ökçeler, Kızıl Elma, Bomba, Beyaz Lale, Gizli Mabet, Bahar ve Kelebekler, Yalnız Efe, Kaşağı, İlk Düşen Ak, Pembe İncili Kaftan, Harem, Yüzakı, Kurumuş Ağaçlar, Aşk Dalgası… • Roman: Efruz Bey, Yalnız Efe (uzun öykü), Ashab-ı Kehfimiz (“içtimai roman” adını vermiştir) • Şiir: Şiirler (Doğduğum Yer) • Oyun: Mahçupluk İmtihanı
“Devletin derinlikleri, toprağın derinliklerinden daha karanlıktır.” “Ölüm şehirlerimizi kaybetmekle başlar.” Kim söylemişti bu cümleyi hatırlamıyorum, ne yazık ki doğru... Doğru lakin eksik... Ölüm, şehirlerimizi kaybetmekle başlar, vatanımızı kaybetmekle neticelenir. Sahi nedir vatan? Bir toprak parçası mı, uçsuz bucaksız denizler, derin çöller, yalçın dağlar, verimli ovalar, yemyeşil ormanlar, kalabalık şehirler, tenha köyler mi? Hayır, bütün bunların ötesinde bir anlam taşır vatan... Ne sadece toprak parçası, ne su havzaları, ne ağaç silsilesi... Annemizin şefkati, babamızın saçlarına düşen ak, ilk aklımız, doğan çocuğumuz, dedelerimizin mezarlarıdır vatan... Vatanı olmayan insanın hayatı da olmaz.
Sayfa 526Kitabı okudu
223 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
HACC İslam'ın Devrimci İbadeti
Hacc tecrübesi bana neler öğretti. Kişi hacca giderken kendi kendine "hacc ne demektir diye sormalı ve haccın Allah'a doğru yükselmesi olduğunu bilmelidir." Hacc ibadeti pek çok şeylerin aynı anda gösterisidir. Gösteride Allah, sahnenin yöneticisidir. Adem, İbrahim, Hacer ve şeytan başlıca karakterleridir. Sahneler Mescid'ûl
Hac
HacAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 20111,335 okunma
Sahi nedir vatan?
Ne sadece toprak parçası, ne su havzaları, ne ağaç sinsilesi... Annemizin şefkati, babamızın saçlarına düşen ak, ilk aşkımız, doğan çocuğumuz, dedelerimizin mezarlarıdır vatan...
715 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.