...özel teşebbüsle ilk gazete İngiliz tebaasından Çörçil’in (Churchili) çıkardığı Cerîded Havadis'iır. Takvîm-i Vekayi resmî gazete olduğu için ağır ve dar bir ufku vardı. Fakat bu özel gazetenin daha geniş çerçevesine ilim, ahlak ve edebiyat makaleleri girmeye başladı. 32’nci sayısındaki Vatan Sevgisi yazısı o devir için çok yeni bir konuydu. 63’üncü sayıdaki (yıl 1257/1841) Tiyatro yazısı. Yunan’da tiyatronun doğuşundan başlayarak trajedi, komedi vb. bütün çeşitlerini içine alan bir tetkik olduğu için okurların ufkunu birdenbire genişletiyordu.
Sayfa 55
Sezai Karakoç'un ağzından ilk ve son kez Monna Rosa'nın hikayesi
19 yaşındaydım. Heyecanlı bir genç. Şiirde yeni bir dönem başlamıştı. Ölçüsü olmayan vezinsiz, kafiyesiz şiirler yazılmaya başlanmıştı. Hece ölçüsü de bitmişti. Serbest şiir yazılıyordu. O dönemin bu serbest şairleri, eski dönemleri kötülüyordu. Tabi isterdim ki öz edebiyatımız olan divan edebiyatı ile yazılabilsin şiirler. Ama tek başıma ben
Sayfa 131 - Çıra Yayınları 1. Baskı 2017Kitabı okudu
Reklam
Yelda, yani kıșın ilk, yılında en uzun gecesidir. Yașım ilerledikçe, șiir kitaplarında Yelda'nın gözü uyku tutmayan, bitmek bilmez gecenin sona ermesini, güneșin doğup onları sevdiklerine kavușturmasını bekleyen așıklara acı çektiren, yıldızsız bir gece olduğunu okudum. Süreyya Taheri'yi tanıdıktan sonra yılın her gecesi benim için Yelda olup çıktı. "sen hala benim Yelda'mın sabahısın."
Karakoç, ilk ve son kez Monna Rosa'yı anlattı...
...İlk defa Karakoç’u ziyarete gelen haberci bir arkadaşım "deli cesareti’’ denir ya, bu zamana kadar kimsenin soramadığı o soruyu birden soruverdi. "Üstat, Monna Rosa’yı sizden dinleyelim. Nedir işin aslı?’’ Ben arkadaşıma kızgın gözlerle bakıp orada bulunan birçok kişi gibi gaf yaptığını düşünürken Sezai Karakoç hafif bir gülümseme ve
156 syf.
3/10 puan verdi
·
Read in 8 days
GENEL ANLAMDA: PUANİM 3 Selim Ileri... Edebiyatımızda Bireyin iç dünyasını esas alan anlatıma dahil olan Ileri, Cumartesi yalnızlığında ne anlatıyor? Ortadaki birkaç hikayeyi saymazsak hemen hemen tüm hikayelerine sinmiș: onun bunun kocası, karısı, sevgilisi; aldatmıșlığı, sokakta gezmișliği, hayattan firar olușu vs vs. durumlar var. Eyvallah, bunlar kimi zaman gayet güzel temalar ile süslenebiliyor, Ileri'nin șiirsel anlatımı ile zenginleșebiliyor... Ama, ama karakterler ne olacak? Karakter kim? O ilk hikayelerinde Selim Ileri kimi anlatıyordu?.. Kimi anlatıyordu Selim Ileri? Sahiden ilk hikayelerde değil çoğunluğunda kimin anlatıldığını karıștırarak ve bunun verdiği bıkkınlığı içinize atarak kendi çapınızda okumaya çalıșıyorsunuz. Bazen, çok güzel cümleler ile karșılașıyor ve șiir gibi okuyorsunuz adeta! Bir de Ileri'nin argo kelimeleri ve cinsel betimlemeleri köșeye kenara sızıyor, e rahatsız da olacaksınız efendim! Okuduğum bu eserde beni etkileyen iki hikaye vardır ki, birisi Nazım Hikmet'i akıllarda canlandıran hikayesi... Diğeri de Kitabın sondan bir önceki hikayesi olan "Prens Hamlet'in Trajik Öyküsü" öyleki bu son öykü muhteșemdi. Bilmiyorum, belki de ben Tiyatroyu veya sinemayı sevdiğim içindir... Çok iyiydi ve ismi gibi trajedikti bu sadece BIR öykücük. Ama genel anlamda akıllarda kalamayacak, uçup gidecek, bence bașarısız hikayelerdi. Selim Ileri belki de bașka romanlarında, hikayelerinde bambașkadır, daha harika ve canlı eserler bırakmıștır.. Belki ben en kötü kitabını okumuș bulundum.. Bunları düșünmeden edemedim. Ama beğenmedim "Cumartesi Yalnızlığı" nı...
Cumartesi Yalnızlığı
Cumartesi YalnızlığıSelim İleri · Everest Yayınları · 2014437 okunma
320 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Yaklașık olarak 2 aydır elimde sürünmekte olan 'Edebiyatımızın ilk tarihi romanı' diye nitelendirilen Cezmi, Namık Kemal'in șairaneliğinin parçacıkları ile dolu resmen. Bu eser yalnızca tarihi bir olayı anlatmıyor. Içerisinde șiir mi dersiniz, Mektubatlar mı dersiniz her türlü türü ısrarla okuyucusuna sunuyor. Cezmi karakterini daha fazla okumak ve tahlil etmek isterdim ancak yazar Adil Giray ve Perihan üzerinden anlatımı sergilemiș. Ne yazık ki kitapta beni çok sıkan ve bunaltan uzunlukta betimleme ve gereksiz hadiselerde mevcuttu. Namık Kemal Usta gerçekten ilklerin ve harikalıkların șairi ancak bu romanda tam bir belirginlik olușturamamıș. Eserinde birçok karmașa hakim. Ama șunu söyleyebilirim, içinde o kadar güzel bir sanat var ki; amaan hatalı romansa hatalı, sanat kokuyor sanat demeden edemiyorsunuz. Özellikle son dakikalae çok heyecanlı idi. Herkesin okuyabileceği bir kitap değil.
Cezmi
CezmiNamık Kemal · Dorlion Yayınları · 20174,653 okunma
Reklam
17 öğeden 11 ile 17 arasındakiler gösteriliyor.