600
600.gün... Zamanı tutamıyorum sevgili durduramıyorum. Son günümüzde bana "dursun mu zaman?" demiştin. Dursun artık sevgili, dursun artık, hayır zaman akıp gitmesin. Yarın, dün olsun. Zaman artık geriye aksın istiyorum. Merak etmiyorum geleceği, istemiyorum geleceği. Gözlerimin ışığının sönmesini izlemeyi değil, ışığını geri kazanmasını
Gül ve Kül
Gökhan Özcan,Ruh Yordamı kitabına şu cümlelerle başlamıştı;
"Aslında herkes ne yaparsa, ben de onu yapıyorum. Hayatın ikircikli hikayelerinde zorlu roller alıyorum."
Benim bu hayattaki zorlu rolümü..ikilemimi en güzel bu kelimeler anlatıyor..Gül ve Kül.
Bu iki kelimeyi yan yana ilk kez duyduğumda yine böyle bir Ramazan demleri fakat
500
500.gün... Evet sevgili 500 gün oldu. Zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyorum. Daha geçen ayrılmıştık ve de ben bisikleti yokuşa sürüyordum, daha geçen ayrılmıştık bir durak önce inip Kız Kulesinin arkasındaki Galata Kulesini izliyordum, daha geçen ayrılmıştık ansızın senden bir mesaj gelmişti bana, daha geçen gün bahçeden odaya çıkıp anlayabilmen
Sizin mesleğiniz nedir?
• Botanistim. Bitki anatomisiyle ilgili birkaç deney yapıyorum. Pek ilginç gelmiyor birçok insana.
- Hayır, tam tersine. Bitkilerin hayatının insanlarınkinden çok daha ilginç olduğuna eminim.
• Haklı olabilirsiniz. Bazı bitkiler, hayat ile ölüm arasında bir çizgide dururlar. Saklanırlar. Diğer bitkiler, onların hayatta
"bütün kitaplar tek bir kitabı anlamak içindir" diye bir söz var bilirsiniz...
geçtiğimiz günlerde bu söz ile doğrudan olmasa da dolayı yoldan ilintili bir an yaşadım. buna dair çıkarımımı sizinle de paylaşmak istedim.
okuyup da çok beğendiğim kitaplar oldu
tekrar tekrar okuduğum kitaplar oldu.
kalemini beğendiğim yazarlar oldu
ne