Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yüce şeyler iki türlü başlıyor. İlki dış şartlarla , adeta zaruretle , ikincisi içten, sen onu bilmeden. Birincisi ikinciye kapı açılması için fırsat .
Sayfa 112
"İnsan iki şekilde kendini yanıltabilir. İlki olmayan bir şeye inanarak, ikincisi olanı görmeyerek." Søren Kierkegaard
Reklam
"Rahmân ve Rahim arasında nasıl bir fark vardır?"
Bu ilahi isimlerden ilki olan er-Rahman, Allah'ın Kur'ân'daki en eşsiz isimlerinden biridir. Zira Rahim, Melik ve hakim gibi ilahi isimlerin çoğu, hem Allah'ı hem de yaratılmış varlıkları tarif etmek için kullanılan sıfatlarken, Rahmān ismi -tıpkı lafza-i celâl olan Allah ve rabbu'l-alemin unvanında olduğu gibi- hem Kur'ân'da hem de Arap dilinde tek Allah'a mahsustur. Kur'ân'ın nüzulünden evvel bile Rahman ismi, Güney Arabistan'da ikamet eden Yahudi ve Hristiyan toplulukları tarafından Allah'ın Zat'ı için kullanılan bir isim veya unvandı. Birçok Kur'ânî âyette de aynı şekilde kullanılır: De ki: "𝗜𝘀𝘁𝗲𝗿 '𝗔𝗹𝗹𝗮𝗵' 𝗱𝗲𝘆𝗶𝗻, 𝗶𝘀𝘁𝗲𝗿 '𝗥𝗮𝗵𝗺𝗮𝗻' 𝗱𝗲𝘆𝗶𝗻. 𝗡𝗮𝘀ı𝗹 𝗰̧𝗮𝗴̆ı𝗿ı𝗿𝘀𝗮𝗻ı𝘇 𝗰̧𝗮𝗴̆ı𝗿ı𝗻, 𝗲𝗻 𝗴𝘂̈𝘇𝗲𝗹 𝗶𝘀𝗶𝗺𝗹𝗲𝗿 𝗢'𝗻𝘂𝗻𝗱𝘂𝗿." (17:110)
256 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Tutkunu Keşfet!
İkigai Uygulama Rehberi kitabının yıllar önce de 1.sini okumuştum. 2.sini de en az ilki kadar beğendiğmi söyleyebilirim. Normalde kişisel gelişim türünde yazılmış kitaplardan faydalanabildiğim pek söylenemez, fakat bu kitaptaki felsefelerin daha uygulanabilir olması sebebiyle bana hitap ettiğini düşünüyorum. "İkigai Uygulama Rehberi",
Ikigai Uygulama Rehberi
Ikigai Uygulama RehberiHector Garcia · İndigo Kitap Yayınevi · 20193,094 okunma
Sonu hatırladım, ilki duyunca Kula kul olmadım ömür boyunca Hakkın zehirini içtim doyunca Batılın balına kustum; gel de gör.
Sayfa 35 - Kadim YayıneviKitabı okuyor
Ekmek Kathe Kollwitz’in en etkileyici resimlerinden ilki, “Ekmek” taş baskısıdır. Resimde iki tane küçük çocuğu olan sırtı bize dönük bir kadın görmekteyiz. Çocuklar annelerinin eteğini çekiştirmekteler. Muhtemelen açlar ve annelerinden bir şey bekliyorlar. Bize göre soldaki çocuk, annesinin yüzüne çaresizce bakarken yine bize göre sağdaki çocuk, annesinin sağ elinden bir şeyler yemekte. Sonuç itibariyle, burada bir çocuğuna gizlice yemek verirken diğer çocuğuna yemek veremeyen bir annenin çaresizliğini görmekteyiz. İnsanı yüreğinden yakalayabilecek kadar sade ve çarpıcı bir resim. Sırtı dönük insana duyulan merhamet duygusu ise, resme bakanı ilk dakikadan içine çekiyor. Alıntı
Reklam
Her şeyin bir ilki, her çıkışın bir inişi...
Sayfa 36
Unutulmaz Dayak
“Hak ettiğim zaman beni dövmelerine aldırmam. Ama bu kez hiçbir şey yapmamıştım.” “En acısı da, balonumun başına gelenler. Ne güzel olacaktı.” “Eminim. Çok güzel olacaktı. Ama sen merak etme. Yarın Dindinhalara gideceğiz ve ipek kâğıdı alacağız. Dünyanın en güzel balonunu yapmana yardım edeceğim. O kadar güzel olacak ki yıldızlar bile kıskanacak.” “Boşuna zahmet etme, Godóia. En güzeli ilk yapılan balondur. İlki başarılı olmazsa bir daha iyi yapamaz insan ya da yapmak istemez.”
Sayfa 135 - Can YayınlarıKitabı okuyor
122 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhabalar kitapsevenherkes ailesi bugün size kişisel gelişim kitaplarını sevmeyenler için sevebileceğiniz bir kişisel gelişim kitabı ile geldim. Hayatı daha iyi, güzel yaşamak için bu 4 maddeyi hayatımıza geçirelim. Kendimizle 4 anlaşma yapalım. 1- Söz büyüdür. 2- Hiçbir şeyi kişisel alma. 3- Varsayımda bulunma. 4- Yapabildiğinin en iyisini
Dört Anlaşma
Dört AnlaşmaDon Miguel Ruiz · Ötesi Yayıncılık · 202311bin okunma
Evet Alicim, iki kapıdan geçtik. Bu üçüncüsü... İlki 'Bab-ı Hümayun'du. Sur-u Sultani'nin üzerindeki kapı. O kapı Acem usulüne göre yapılmış, yani İran tarzı, ikincisi az önce geçtiğimiz 'Bab-üs Selam', o da Frenk usulüne göre yapılmış. yani Avrupa tarzı. Önümüzdeki ise 'Bab-üs Saade. Bu kapı da Türk tarzına göre yapılmış. Yani bu üç kapı bize, sarayın, dönemin belli başlı üç uygarlığının, Acem, Avrupa ve Türk mimari kültürünün birleşmesinden oluştuğunu söylüyor. Ama aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu'nun, bünyesinde bütün kültürleri kapsayan büyük bir dünya devleti olduğunu da anlatıyor. Gördüğün her oda, her salon, her bahçe, her ağaç, her çeşme bir anlam taşır. Dini anlamlar, politik anlamlar, sosyal anlamlar. Bu binaların her köşesi çoğu acılarla dolu yüzlerce anıyı saklar, korkunç olaylardan oluşan yüzlerce hikâye anlatır."
Sayfa 380
Reklam
Kierkegaard ne demiş biliyor musun?...... Hayatta iki tür insan vardır. Bir kendi kendinin canını sıkanlar, bir de başkalarının canını sıkanlar. İlki değilsen mutlaka ikincisisin,...
Sayfa 464Kitabı okudu
"Tarihin garip bir mantığı vardır Ali Komiserim. Elbette bu mantığın pek adil olduğu söylenemez. Ama şöyle düşünelim: Eğer Teodora'nın yönlendirmesiyle Jüstinyen Nika ayaklanmasını bastırmasaydı, Konstantinopolis'te bu kadar büyük değişiklikler yapılamazdı. Mesela bugünkü Ayasofya kurulamazdı." Bu konulara ilgim olduğunu fark ettiğinden olsa gerek bana döndü. “Günümüzdeki Ayasofya'nın tapınağın üçüncü yapımı olduğunu biliyor muydunuz Başkomiserim? Evet, ilki son halinden yaklaşık iki yüz yıl önce yapılan bir kiliseydi. Ahşap çatılı bir mabet. Zaten o dönemki adı da Büyük Kilise'ydi. Elli küsur yıl sonra bu kilise yanınca, şu kara surlarını yaptıran imparator var ya, II. Teodosius... İşte onun zamanında ikinci bina inşa edildi. O yapı da Nika isyanında yakılınca Jüstinyen günümüzün muhteşem Ayasofya'sını yaptırdı."
Sayfa 364
Sapan ve Taş
İlk intifada günlerinden beri mazlum Filistinliler, işgalcilere karşı silah olarak sapan ve taşı seçmişlerdir. Aslında bu sadece bir çaresizlik ve yokluktan kaynaklanan bir tavır değildir. Bunun arkasında dini ve tarihi açıdan çok anlamlı bir arka plan vardır. Buna göre sapan ve taşın üç olumsuz anlamı vardır. İlki, genç Davud'un, İsrailoğullarının en azılı ve güçlü düşmanı Calut'u sapanıyla attığı taş ile alnından vurup öldürmesi; ikincisi Yahudi şeriatinde zina edenlerin recm uygulamasıyla taşlanarak öldürülmesi; üçüncüsüde hacda şeytanın taşlanması. İşte bundan dolayı, sapanla taş atma, Yahudilerce psikolojik olarak çok ağır hakaret olarak algılanmaktadır.
Sayfa 272Kitabı okudu
164 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Tüm kitabı içim acıyarak, hayır yaa bu da olmaz diyerek okudum ama hepsi de olmuş maalesef. İsimsiz çocuk aslında Dave Pelzer. Kitapta yazarın çocukluk dönemi boyunca annesi tarafından değersizleştirilerek kölesi haline getirilmesini okuyoruz. Yazarın hayatının çok küçük bir bölümünde her şey yolunda giderken ailesinden özellikle de annesinden beklediği sevgiyi görüyorken, tüm fiziksel ihtiyaçları karşılanırken aslında bir insan olarak yaşaması gerektiği gibi bir hayat yaşıyorken birden annesi tarafından fiziksel ve duygusal yönden istismar etmeye başlıyor. O andan itibaren hayat David için giderek daha da dayanılmaz oluyor ta ki öğretmenleri ve okul hemşiresi tarafından David'in yaşadığı zorluklar fark edilene kadar. İsimsiz Çocuk, Dave Pelzer'ın yaşadıklarını anlattığı üç serilik kitabın ilki. Diğer iki kitabı da okumak istiyorum. Size de İsimsiz Çocuk adlı kitabı okumanızı tavsiye ederim.
İsimsiz Çocuk
İsimsiz ÇocukDave Pelzer · Koridor Yayıncılık · 2021169 okunma
Yeni top­raklarını elinde tutmak isteyen prens, yalnızca iki şeyi aklın­da bulundurmalıdır. İlki, önceki prensin ailesi yok edilmeli, ikinciyse ne yasaları ne de vergi kuralları değiştirilmelidir ki kısa sürede eski prenslikte tamamen bütünleşebilsinler.
Sayfa 20
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.