Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ilyas tavukcu

544 syf.
9/10 puan verdi
Bazen hiç görmediğiniz ama bir şekilde varlığından haberdar olduğunuz birisine kendi dünyanızda şekil verirsiniz. Onu kendinize göre bir boya, bir sese, bir görüntüye, bir duruşa, bir kişiğine bürüyüp onu kendi dünyanızda bir yere konumlandırısınız. Günün birinde o kişiye ait yeni bilgilere eriştiğinizde (ses, görüntü veya bir davranış) kendi
Bir Abdülhak Şinasi Hisar Vardı
Bir Abdülhak Şinasi Hisar VardıSermet Sami Uysal · Bilge Kültür Sanat Yayınları · 20162 okunma
Reklam
339 syf.
8/10 puan verdi
Yaklaşık üç sene önce bir haber portalında 80 yaşında emekli bir köy öğretmeni olan Yozgat'lı Yusuf Karakaya'nın 6.5 yılda 400'ün üzerinde köy gezerek köy odalarını araştırıp kitap yazdığı haeberini okudum. Bu yaşta ve bu kadar yıl gayret ederek yazılan bir kitabı köy odalarını az buçuk bilen birisi olarak merak edip almak istedim. Kitap
Ayakta Kalan Köy Odaları
Ayakta Kalan Köy OdalarıYusuf Karakaya · 20171 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
Kitabı ve yazarı Trt'deki Gönül Dağı dizisi sayesinde tanıma fırsatım oldum diyebilirim. Dizi bu kitaptaki ve kitabın dışında kalıp yayınlanmayan Mustafa Çiftçi hikayelerinden esinlenerek senaryolaştırılmış. Kitap "Handan Yeşili", "Kara Kedi", "Ensesi Sararmış Adamlar", "Ankara'daki Evlatlar", "Bir iğne Bin Kuyu","Elif , Tina, Tolga" ve "Piç Sevi" olmak üzere birbirinden güzel 7 hikayeden oluşmaktadır. Her hikayede kendinizden, aile ve yakın çevrenizden bir şeyler ile Anadolu insanının saf, temiz, sıcak, samimi, içten ve misafirperliğini buluyorsunuz. Göz hakkı deyip, kokmuştur deyip kendi yiyip içtiklerinden ikram eden, küçüklerini sevip büyüklerine saygı duyan, kadına ve aileye karşı hassasiyetin olduğu insanın içini ısıtan, yüreğine dokunan hikayeler. Günümüz dizi, roman ve hikayelerinde işlenen mafya, cinayet, ihanet, binbir türlü entrika ve narsist duyguların empoze edilerek reyting şehvetine kapılan çevrelerin aksine insanları sarıp sarmalayan, yaralara merhem olmaya çalışan, hala umut var dedirten bir eser. İyi ki bu dizi çekilmiş, iyiki kitabı okumuşum ve iyi ki bana Mustafa kutlu'yu anımsatan yazar Mustafa Çiftçi'yi tanımışım. Keyifli okumalar dilerim.
Bozkırda Altmışaltı
Bozkırda AltmışaltıMustafa Çiftci · İletişim Yayıncılık · 20141,437 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
904 syf.
·
Puan vermedi
Siyasi bir roman diyebileceğimiz bir kitap. Dostoyevski Sibirya sürgününden döndükten sonra yazmış. Üniversite öğrencisi Sergey Nechayev'in devrim için örgütlenmesinden yola çıkarak yazılan eser ismini de incilde geçen Cinli bir adamın vücudundan çıkan cinlerin domuzların vücuduna girmesi ve domuzların koşarak kendilerini göle atıp boğulmalarını konu alan hikayeden almıştır. Karakterlerinde neredeyse hepside cinli sanki Genelde ateizm,nihilizm ve batı düşüncesinin rus insanı üzerindeki etkilerine eleştiriler var. Dostoyevskinin hayatından kesitler var, her zaman olduğu gibi epilepsi ve sibirya sürgünü gibi konulara atıflar var. Suç ve Ceza ile Karamazov kardeşler kitaplarına göre daha hafif bir kitap diyebilirim. Tavsiyem bunu onlardan daha önce okumanız yönünde olacaktır. Ayrıca yine bu kitabı okumadan önce Lermantov'un 'Zamanımızın Bir Kahramanı' ile Gogol'un 'Ölü Canlar' kitaplarını okumanız olacaktır çünkü bu eserlerdeki karakterlere benzetmeler ve göndermeler yapılıyor. Keyifli okumalar dilerim.
Ecinniler
EcinnilerFyodor Dostoyevski · Türkiye Kültür İş Bankası Yayınları · 20195,5bin okunma
335 syf.
·
Puan vermedi
Statü: Bir kişinin veya kurumun toplum içindeki durumu, dünayanın onu nasıl gördüğü ya da konumlandırdığı. Yazar kitapta insanlık tarihi boyunca statü endişesi ve bunun kaynağı üzerinde duruyor. Felsefi, dini, politik açıdan tarihsel süreçleri hakkında örnekler veriyor. Aynı konumda olduğumuz insanların başarısızlıklarına üzülürüz fakat işin
Statü Endişesi
Statü EndişesiAlain de Botton · Sel Yayıncılık · 2021862 okunma
Reklam
1025 syf.
9/10 puan verdi
Kitabı okuyalı 4 aydan fazla olmasına rağmen bir türlü yorum yapma fırsatı bulamamıştım. Son günlerde nedense yorum yapma konusunda içimde bir istek oluştu :) Zaten daha evvel kitabı okuduktan sonra ileride yorum yapabileceğimi ifade etmiştim. Bilindiği üzere kitap Dostoyevski'nin son romanı, toplam 2 senede yazmış ve kitap yayınlandıktan 4 ay
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202334,6bin okunma
257 syf.
9/10 puan verdi
Yazarın okuduğum 5. kitabı oldu ve diğer kitaplarını da fırsat ve imkanlar elverdiği ölçüde okumaya çalışacağım. Kitap iki bölümden oluşuyor. Yazarın dil ve üslubuna alışık olmayanlar için 152 sayfadan oluşan ilk bölüm biraz sıkıcı gelebilir. Aslında anlatım tarzı, kullandığı kelimeler ve üslûp açısından değerlendirildiğinde yazarın eserlerinin hakettiği değeri maalesef görmediğini düşünüyorum. Mesih paşa imamı medrese mezunu, ilmi açıdan zamanın hocalarından gerekli derslerin büyük bir bölümünü almış fakat aldığı eğitim ve öğrendiklerini birazda kişilik yapısından kaynaklı olarak hayatına yansitamamış. Tabiri caizse akıl ve kalp bütünlüğünü sağlayarak iman ve inanç zevkine varamamış düz bir kişiliktir. Gelişen olaylar ve Balkan savaşlarından dolayı cami çevresine yerleşmek durumunda kalan muhacirlerin etkisiyle Mesih paşa imamı farklı bir iklime yelken açmaktadır. Türkçeyi fevkalâde güzel kullanan yazarın aynı başarıyı kurgu konusunda yakaladığını düşünmüyorum. Kitapta nereydeyse hiç diyalog yok, okuyucuyu heyecanlandıracak, meraka gark edecek bir bölüme de rastlamadım. Herşey olmuş bitmiş ve size haber veriliyor sanki. Fakat herşeye rağmen okuyucuya edebi bir lezzet vermekte.
Mesihpaşa İmamı
Mesihpaşa İmamıSamiha Ayverdi · Kubbealtı Neşriyatı · 2005302 okunma
184 syf.
7/10 puan verdi
İnsancıklar Dostoyevski'nin ilk romanı, henüz 23 yaşında iken yazmış ve dönemin edebiyat çevrelerinden büyük ilgi görmüştür. Biçimsel olarak biraz Gogol'un Palto'sunu andırmaktadır. Türkçe'ye ilk olarak 1954 yılında yani yayınlandıktan 108 yıl sonra Nihal Yalaza Taluy çevirmiştir. Kitabın orijinal adına en yakın isim "Zavallı İnsanlar" ya da " Yoksul insanlar" olmasına rağmen "İnsancıklar" ismiyle yayımlanmış ve daha sonraki çevirilerde hep bu isim tercih edilmiştir. Ben Sabri Gürses'in Can yayınlarından çıkan çevirisini okudum ve çok beğendim diyemem. İngilizce bir metni google translate kullanarak çevirir ve bazı kelimeleri değiştirirsiniz ya biraz ona benzettim, yani tam tat alamadığım diyebilirim. Kitap fakir ve yaşlı bir devlet memuru olan Makar Alekseyeviç ile onun uzak bir akrabası olan Varvara Alekseyevna arasındaki mektuplardan oluşuyor. Sürekli mektuplaşan ( çoğu kere günü birlik ) ikilinin arasında müthiş bir bağ oluşuyor. Günümüz iletişim araçlarını kullanıp hergün yazıştığınız ve cevap gelmediğinde huzursuz olduğunuz durum gibi. Sürekli yazışan bu ikili ve çevrelerindeki insanların yaşadıkları yoksulluk mektuplarda en çok işlenen konular. Mektupların birbirini takip etmeleri ve olayların bağı okuyucuyu sürüklüyor diyebilirim. Dostoyevski'nin daha sonraki kitaplarının filizlerini bu kitapta görebiliyorsunuz. Bilemiyorum, belki diğer yayın veya çevirmenleri tercih etmek daha isabetli olabilir. Herşeye rağmen okumuş olduğum için mutluyum.
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202362bin okunma
540 syf.
10/10 puan verdi
Sene 89 ilkokul 5.sınıtfayız. Köy okulu, birleştirilmiş sınıf yani 1 den 5'e kadar hepimiz bir aynı sınıfın içindeyiz. Biz son sınıfta toplam 8 kişiyiz, diğerlerinde 5-6'şar kişiden oluşuyor. Öğretmenimiz mezun olunca hangi okula gideceğimizi soruyor. Kız arkadaşlardan 2-3 tanesi babalarının kendilerini başka bir okula yollamayacaklarını söylerken
Hz. Muhammed'in Hayatı ve İslam Daveti 1
Hz. Muhammed'in Hayatı ve İslam Daveti 1Celaleddin Vatandaş · Pınar Yayınları · 2018421 okunma
431 syf.
8/10 puan verdi
Daha evvel yazarın otobiyografik üçlemesi olan "Çocukluğum", "Ekmeğimi Kazanırken" ve "Benim Üniversitelerim" kitaplarını okumuş Maksim Gorki'ye sempatim oluşmuştu. Bu kitabı da bir çok kişinin tavsiyesi ve klasikkerin üst sıralarında gördüğüm için okuma listeme almıştım. Beklentilerimi yükselttiğim içinmidir bilmem
Ana
AnaMaksim Gorki · Can Yayınları · 201928,6bin okunma
Reklam
68 syf.
8/10 puan verdi
Yazarın daha evvel Fahim bey ve biz kitabı ile çamlıcadaki eniştemiz kitaplarını okumuş ve çok beğenmiştim. Uzun arayışlar sonucunda bu kitabınıda tedarik edebildim. Baskısı olmadığı için bulmak zor, sahafları dolaşmak gerekiyor. Kitap 67 sayfa, bir oturuşta bitirilecek türden. Lakin içeriği zengin. Önce hikaye olarak yayınlanan eser daha sonra romana dönüştürülmüş. Kitapta Ali Nizami Bey'in pekte nizami olmayan hayatı konu alınmış. Babasının maddi imkanlarının geniş olması hasebiyle kahramanımız savurgan bir hayat sürmektedir. Günümüz tabiriyle her gece alemlere akmaktadır. Bulunduğu ortamlardaki sıradışı davranışları ve harcamaları akla mantığa sığmasada etrafı tarafından normal karşılanır, hatta bir kahraman edasıyla kulaktan kulağa anlatılır. Gel zaman git zaman eldeki imkanlar kaybolup kahramanızın kendine farklı bir hayat tarzı benimseyip kendisini şeyh ilan edince. Etrafı tenhalaşmış, derme çatma bir kulube de yaşamaya başlayınca her hareketine olumsuz bir yakıştırma yapılarak akıl sağlığının yerinde olmadığı söylentileri yayılır. Oysa Ali Nizami Bey varlık içinde çektiği yokluğu, yokluk içinde her şeyi varmış, hiç bir şeye ihyitacı yokmuş gibi yaşamaktadır. Yazarın dili biraz ağır lakin okumaktan, edebiyattan zevk alanlar için gözardı edilemeyecek değerde bir eser olduğu kanaatindeyim.
Ali Nizami Beyin Alafrangalığı ve Şeyhliği
Ali Nizami Beyin Alafrangalığı ve ŞeyhliğiAbdülhak Şinasi Hisar · Yapı Kredi Yayınları · 2013193 okunma
266 syf.
8/10 puan verdi
Uzun zamandır okumak istediğim bir kitaptı, nihayet okuma fırsatım oldu. Kitap için üyopya gibi distopya diyenler çoğunlukta. George Orwell'ın 1984'üne göre bakış açısı ve şartlar daha iyimser diyebiliriz. Fakat her ikisinde de kalabalıklar içerisinde insanın yalnızlığı söz konusu. 1932 de yazılmış bir kitaba insan bu nasıl öngürü demeden edemiyor. Kitapta anladığımız manada savaşlar yok, açlık, fakirlik, salgın hastalıklar yok. İnsanlar özgür gibi tehlikelerden arındırılmış durumda. Hayvanat bahçesinde bütün ihtiyaçları giderilmiş hayvan misali. Evlilikler yok, anne, baba, kardeş, din gibi kavramlar yok. İnsanlar kuluçka merkezlerinde cam kavanozlar içerisinde üretiliyor ve gelişim süreçlerinde belli yaşam tarzlarına göre telkinler yapılarak bu yapay ve suni hayata hazırlanıyorlar. Kilo sorunu yok, yaşlanma sorunu yok. Ölüm korkusuda gelişim aşamasında ve çocukluk dönemindeki telkinlerle aşılmış. İnsanlar belli bir yaşa kadar yaşayıp birden ölüyor ve yakılarak fosfora dönüştürülüyorlar. Günümüzle karşılaştırdığımızda bazı şeylerin gerçekleşmiş, bazılarının gerçekleşme ihtimalinin olması, modern insanın yalnızlığı ve bencilliği kitaptaki öngürülerin ne kadar isabetli olduğunu gösteriyor. Bir alıntıyla sonlandırmak gerekirse; "Her şeyin ulaşılabilir olduğu bir dünyada hiç bir şeyin anlamı yoktur."
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,3bin okunma
724 syf.
9/10 puan verdi
Hakkında en çok yorum yapılan, en çok beğenilen, en çok okunmak istenen ve en çok yarım bırakılan bir kitap olması insanda tarifi zor olan duygular oluşturuyor. Kitapla temastan sonra ister istemez bu kategorilerden birisine dahil oluyorsunuz. Öncelikle şunu belirtmekte fayda var, kitap bilindik kitap yazma teknikleri dışında bilinç akışı denilen
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,7bin okunma
325 syf.
9/10 puan verdi
Uzun zaman önce tedarik etmiş ama bir türlü okuma listeme alamamıştım. Geçen gün raftan bana gülümsediğini gördüm, artık zamanı geldi diyordu, algernon'a çiçek götürmenin zamanı geldi. İndirdim raftan ve kısa denilebilecek bir zaman zarfında okudum, elimden bırakmak istemedim. Kitapta zekâ seviyesi normalin çok altında olan Charlie Gordon'un daha
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201514,9bin okunma
288 syf.
8/10 puan verdi
Günümüzün en tartışılan konularından birisi sağlıklı beslenme. Bağırsakla ilgili son dönemde çıkan haber ve yazılardan sonra bu kitaba rastladım ve hemen sipariş ettim. Anne karnından mezara kadar olan yolculukta insan vücudunda oluşan mikrobiyota değişiklikleri çok güzel görsellerle birlikte ele alınmış. Herhangi bir yiyeceğe karşı olan istem ve istemsizliğin aslında bizim kendimizin değilde içimizdeki bir takım mikrobiyotaların karar verip bizi yönlendirmeleri çok garibime gitti. Şunu istiyorum, canım şunu çekti gibi isteklerin içimizde yaşayan milyarlarca küçücük organizmaların birleşip bizi o istikamete doğru sürüklüyor olmaları çok enteresan. Farelerin birleşip kediyi yemeleri gibi birşey sanki. Kitabı okuduktan sonra biraz düşünmeye başladım, daha evvel tadından dolayı yemediğim ama vücut sağlığı için önemli olan gıdaları mikrobiyotam istemese dahi yemeye gayret ediyorum. Zaman zaman ipleri ekimden kaçırdığım oluyor tabiki ama genel olarak daha kontrollü gitmeye çalışıyorum. Okuyun derim.
Beyinde Ararken Bağırsakta Buldum
Beyinde Ararken Bağırsakta BuldumSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 20176,5bin okunma
67 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.