Örneğin soğuk, narsist annesi olan genç bir erkeği düşünün.
Küçükken onun soğukluğunu terk edilmişlik olarak deneyimlemiştir ve terk edildiğine göre onun sevgisine layık olmadığını düşünmüştür. Ya da belki bir kardeşi dünyaya gelmiştir ve annesinin ilgisini daha fazla çekmiştir, bu durumda yine terk edilme duygusuna kapılmıştır. Yaşamının daha sonraki döneminde sağlıklı bir ilişki sürdürdüğü bir kadın onun bir özelliğinden ya da davranışından hoşlanmadığını ima edebilir. Bu bir tetikleme noktası oluşturur; Ona göre kadın adamın kusurlarını fark ettiği ne göre şimdi onu terk etmeye hazırlanıyordur. Güçlü duygulara, olası ihanet duygusuna kapılabilir. Bunların kaynağını göremez, her şey kontrolü dışındadır. Aşırı tepki verir, suçlar, içine kapanır ve bu durumlar en büyük korkusu olan terk edilmeye doğru gider. 𝐀𝐬𝐥𝛊𝐧𝐝𝐚 𝐠𝐞𝐫𝐜̧𝐞𝐤𝐥𝐞𝐫𝐞 𝐝𝐞𝐠̆𝐢𝐥, 𝐳𝐢𝐡𝐧𝐢𝐧𝐝𝐞𝐤𝐢 𝐛𝐢𝐫 𝐲𝐚𝐧𝛊𝐥𝐬𝐚𝐦𝐚𝐲𝐚 𝐭𝐞𝐩𝐤𝐢 𝐯𝐞𝐫𝐦𝐞𝐤𝐭𝐞𝐝𝐢𝐫. Mantıksızlığın zirvesi işte budur.