Kalbini kötü düşüncelerle doldurup, bize de ümitsizlik aşılayarak ufkumuzu daraltan kimseye söyleyin;Mutluluğun sırrı, hayatı yaratıp rızkı teslim eden Allah'û Teâlâ'ya hüsn-ü zanda (iyi düşüncede) bulunmaktır..." [İmâm'ı Şafîî Hz.]
Misafir-iz!
"İlmi, kibirlenmek, kendini büyük göstermek için isteyenlerden hiçbiri felah bulmamıştır. İlmi; tevazu (alçakgönüllülük) ve insanlara hizmet için isteyen, elbette felah bulur." (İmam-ı Şafii)
Sayfa 330Kitabı okudu
Reklam
Seni sende olmayan meziyetlerle öven bir insanın, * Bir gün seni sende olmayan hallerle kötüleyeceğinden hiç şüphen olmasın... * İmam-ı Şafii Hz.
İslam'ı yeniden yaşanabilir plana aktarabilmenin etkili yolu, davranışımızı Sünnete uygun hâle getirebilmekle ortaya çıkar. Tebliğin sözle icrasının yetersiz kaldığı yerde, ameller tebliğ işini üstlenmiş olur. İmam Şafii hazretlerinin Sünnete uygun biçimde nasıl yenileceğini öğreninceye kadar kavun yemekten kaçındığı söylenir. Sünnete uymak hususunda böylesi bir titizliği tecrübe etme cehdine girişmeden İslam'ın yaşanabileceğini düşünmek, Müslümanca yaşamanın doğasına aykırı düşer.
Mezheb : Büyük din muctehidlerinin Edille-i Şer'iyeden çıkardıkları meseleler ve hükümler topluluğudur...İmam Ebu Hanife,İmam Şafii,İmam Malik,İmam Ahmed gibi...Allah hepsinden razı olsun.
Bir adam Halid bin Velid'e; falanca adam senin hakkında konuştu dedi. Hz. Halid: "Kendi sayfasıdır istediği ile doldurur." Bir adam Vehb bin Münebbih'e; falanca adam senin hakkında konuştu dedi.
Reklam
İmâm-ı Şafii diyor ki: "Kimi değerinin üstünde yücelttiysem, o ölçüde beni kıymetten düşürdü."
7.cilt
1763. Ebû Hureyre radıyallâhu anh'den rivayet edildiğine göre Nebî sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Namaz için kâmet getirilince, artık farzdan başka bir namaz kılmak yoktur." Müslim, Müsâfirîn 63, 64. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tatavvu‘ 5; Tirmizî, Salât 195; Nesâî, İmâmet 60; İbni Mâce, İkâme 103. Açıklamalar Kâmet,
7.cilt
1761. Ebû Mersed Kennâz İbni Husayn radıyallâhu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Kabirlere doğru namaz kılmayınız ve kabirler üzerine oturmayınız." Müslim, Cenâiz 97, 98. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 73; Tirmizî, Cenâiz 57; Nesâî, Kıble 11. ... Müslümanların namaz kılarken yönelecekleri ve kıble edinecekleri tek yön Kâbe'dir. Bunun dışında bir yeri ve yönü kıble edinmek câiz değildir. Herhangi bir kabri kıble edinerek ona karşı namaz kılmak ise yasaklanmıştır. Çünkü bir kimsenin kabrini kıble edinmek o kabirde medfun bulunanı veya onun kabrini tâzim ve o kişiyi veya kabri ibadete lâyık görmek anlamına gelir. Eğer durum gerçekten böyle ise bu bir nevi küfürdür ve asla affedilmez. Kıble edinme gibi bir niyeti olmaksızın herhangi bir kabre karşı namaz kılmak da mekruhtur. Hanefîlerin ve diğer birçok ulemânın bu husustaki görüşleri kabre karşı namaz kılmanın mekruh olduğu yönündedir. İmam Şâfiî bu konuda şöyle der: "Yaratılmışlardan birinin kabrinin mescit edinilecek derecede tâzim olunmasını ben kerih görürüm. Bunun hem o kişiye hem de ondan sonra gelecek insanlara fitne olacağından korkarım." Şayet kabir ile namaz kılan kimse arasında duvar veya tahta bir bölme ya da herhangi bir engel varsa o takdirde böyle bir mekanda namaz kılmakta sakınca yoktur. Yasaklık, arada bir engel olmaksızın doğrudan doğruya kabre karşı namaz kılınmasıyla ilgilidir.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.