İmam Şafi diyor ya: “Haramın en zoru başıdır, sonra kolaylaşır. Sonra sıradanlaşır, sonra alışılır, sonra tatlanır, sonra kalbe yerleşir ve sonra kalp başka bir haramı arar.”
dinimizin temel direği olan namazın bizden şikâyetçi olmaması için tadil erkan ' a uymalız . Peki nedir tadili erkan :
sözlükte bir şeyi doğru ve düzgün yapmayı ifade eder terim olarak ise rukuda , secdede ,rukudan kalkıştaki duruş anlamına gelen kavmede ve iki secde arası oturuş demek olan celsede uzuvları sakin ve düzgün bir halde durdurmaktır.
hüküm olarak İmam - ı Azam ve İmam - ı Muhammede göre vacip İmam Şafi'ye göre farzdır.
tadili erkan ;
rukuda ve secdede sakın durmak
ruku ve secdeden başı kaldırmak
ruku ve secdeden tam doğrulmak
tam doğrulduktan sonra sakin durmak
bunlardan biri kastten terk eden günahkar olur ve namazı iade etmesi gerekir.
bunları bilgisizlik yoluyla terketmesi sorumluluktan kurtarmaz çünkü vacib olan bir şeyi öğrenmekte vaciptir.
İlk sorguya çekileceğimiz ve son nefesimize kadar mesul olduğumuz namazı tadili erkana uyarsak bize şefaatçi uymazsak şikayetçi olacak
tadili erkanın önemini bilmek isteyenler okusun bitirsin . düşünsün tekrar tekrar okusunlar.
1. Rabbim, farzlarını yerine getirmemi istiyor.
2. Resulullah (s.a.v.) sünnetlerini diriltmemi istiyor.
3. Ailem benden helal geçim istiyor.
4. İmanım ve aklım kendilerine tabi olmamı istiyor.
5. Nefsim ve şeytanım kendilerine uymamı istiyor.
6. Amellerimi yazan Kiramen Katibin melekleri sevap yazdırmamı istiyor.
7. Her doğan güneş ise bir gün daha yaşlandığımı düşünmemi istiyor.
8. Azrail de kendisine bir gün daha yaklaştığımı hatırlamamı istiyor.
(İmam Şafi)
er-Râzî, tefsirinde geniş fıkhi meselelere girişir. Halbuki bazılan bu tefsirde fıkıh olmadığını zannederler. Bu, ilim ve kelâmî şöhretinin yanında, diğer yönlerinin unutulmuş olmasından ileri gelmektedir. Halbuki o, fıkhi meselelere yeni genişlikler vermiş, âhkâm âyetlerinin tefsirinde mezhep ihtilaflarını zikretmiştir. Mesela (²⁰²) "Hataen
Cehaleti ortadan kaldırmanın yolu, huzurlu bir kalp ve safi bir düşünceyle tefekküre dalmak, kalpleri tertemiz olan insanların hikmetli sözlerine kulak vermektir.
Herkesin seviyormuş gibi yaptığı, ancak sevginin ne olduğunu pek az kimsenin bildiği bir zamanda yaşıyoruz.
“ O kadar insanla dostluk kurdum ki
Ellerim dolu sanıyordum
Başıma bir bela geldiğinde
Kimseye acımayan zamandan şiddetliydi
Dostlarımın ihaneti”
İmam Şafi