İbn Sa'd'ın rivayet ettiğine göre, Resulullah [s] şöyle buyurmuştur: "Şirk ehline karşı, bir başka şirk ehlini yardıma çağırmayız." Müslim de şu hadisi rivayet etmiştir. Resulullah [s] Bedir günü, beraberinde savaşmak için peşinden gelen bir adama: "Allah'a [c] inanıyor musun?" diye sormuş. O da: "Hayır." deyince, Resulullah [s]: "Geri dön. Asla bir müşrikten yardım almayacağım." buyurmuştur. Ulemadan büyük bir çoğunluk, buna dayanarak savaşta kâfirlerden yardım istemenin caiz olmadığı görüşünü benimsemişlerdir. Bu hususta İmam Şafii, bir ayırım yaparak şöyle demiştir: 'Lider, bu kafirin müslümanlar hakkında iyi niyetli ve emanet sahibi olduğuna kanaat getirirse ve o andaki ihtiyaç kâfirden yardım istemeyi de gerekli kılıyorsa, yardım istenebilir. Aksi halde olmaz.'
Şafiî şöyle diyor: "Kelâmcılar hakkında görüşüm, sopa ve ayakkabılarla döğülmeleri, kabile ve oymaklarda dolaştırılarak, Kur'ân ve Sünneti bırakıp kelâma yönelenlerin cezası budur diye teşhir edilmeleridir." Kadı Ebû Yusuf: "Dini kelâmda arayan, zındık olur- der. İmam Ahmed de, "kelâma bulaşıp felah bulan kimse yoktur" demiştir. Âlimlerden biri de şunları söylemiştir: "Muattıladan olan kişi yokluğa, temsile giden kişi de puta tapmaktadır. Muattıladan olan kişi kördür, temsile giden kişi de karanlıkta bocalamaktadır. Allah'ın dini, onda aşırı giden ile ondan uzaklaşanın ortasındadır." Yüce Allah buyuruyor ki: وَكَذَلِكَ جَعَلْنَاكُمْ أُمَّةً وَسَطًا "Sizi orta bir ümmet yaptık. " (Bakara 143)
Reklam
Ahmed b. Hanbel, İmam Şafiî hakkında şöyle demiştir: “İmamı Şafiî dünya için bir güneş, beden için sıhhat mesabesindedir." Hiç bu ikisinin yerini tutan bir şey var mıdır? Ahmed b. Hanbel, "Otuz sene İmam Şafiî'yi duamdan eksik etmedim."der. İmam Şafıî, "İnsanlar fıkıhta Ebu Hanife'nin çocuklarıdır." buyurur.
Allah ondan razı olsun, İmam Şâfiî şöyle demiştir: ‘Sufilerle arkadaşlık ettim. Onlardan sadece iki cümle istifadem oldu. Birincisi, ‘Vakit kılıç gibidir, sen onu kesmezsen o seni keser.’ İkincisi, ‘Nefsini hak ile meşgul et yoksa o seni batıl ile meşgul eder.’
İmam Şafii رحمه اللَّـه şöyle demiştir:
Duayı hafife alıp onu küçümsüyor musun? Sen duanın neler yapabileceğini biliyor musun? Gecenin okları hedefini şaşırmaz ancak, Onun da bir vakti vardır ve ecellerin elbet sonu gelir. "مجموع مؤلفاته 736/23"
İmâm Şâfiî rahimehullah şöyle demiştir: İnsanların tümünü razı etmek için tüm çabanı sarfetsen dahi, bunu başaramazsın. Bunun için sen bütün işlerini ve niyetini sadece Allah Azze ve celle için halis kıl. Nevevî, el-Mecmu'û
Reklam
Said Nursi'nin her suale cevabı varmış(mış).
HER SUALE CEVAP VERMEK, HİÇ KİMSEYE SORU SORMAMAK Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi. Bilmez ki sorsun, bilse sorardı. Atasözü "Herhangi ilme sorulan suale bila-tereddüd derhal cevap verirdi."(1) "Sorulacak suallere cevap vermeye hazır bulunduğu gibi kimseye sual sormayacağını da beyan ederek bu kararda yirmi sene sebat
Sayfa 56 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Edep; Müridin kendi nefsine, ihvanına, mürşidine ve Allah’a karşı uyması gereken kurallardır. Bu kurallara uymak vuslat vesilesidir. Edebe uymayanlar lütuftan mahrum olurlar. Ne güzel söylemiş büyüklerimiz “Edeple gelen lütufla gider” diye. Pirimiz Abdülkadir Geylani Hz.leri “Bir edep için, binlerce derviş feda olsun. Edep gittiğinde onu geri
SAHABE'NİN İCMASINDA HİLAFETİN FARZİYETİ
Sahabe RadiyAllahu Anhum Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in vefatından hemen sonra bir halifenin seçilmesinin gereği üzerine icma etmişlerdir. Sahabe icması Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali RadiyAllahu Anhum'a yapılan biatlarla da tekerrür etmiştir. Nitekim Sahabe'nin bu icmasındaki kesinlik şu olayla da teyit edilmiştir:
Sayfa 47 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
Kur'ân-ı Kerîm'i Mushaf'tan okumak, ezberden okumaktan daha faziletlidir. Çünkü Mushaf'a bakmak bile arzû edilen bir ibadettir. Kur'ân-ı Kerîm'i yüzünden okuyan kimse, hem okuma sevabı hem de Mushafa bakma sevabı kazanmış olur. Şâfiî âlimlerinden Kādi Hüseyin (v. 462/1069), İmâm Gazzâlî ve ilk devir âlimlerinden bazıları böyle demiştir. İmâm Gazzāli İhyâu ulûmi'd-dîn adlı eserinde şöyle demiştir: "Sahâbeden birçoğu, Allah onlardan râzı olsun- Kur'ân-ı Kerim'i yüzünden okurdu. Kur'ân-ı Kerîm'e bakmadan bir gün geçirmeyi doğru bulmazlardı. "
Sayfa 168Kitabı okudu
Reklam
İnsandan, kendisinin zayıf kaldığı ve başkasının güç yetirebildiği şeylerin istenmemesi gerekir. Çünkü her insan kendine faydalı olanı daha iyi bilir. Râbia(²⁴) şöyle demiştir: “Eğer kalbin fâlûzec yemekle iyi olacaksa onu ye.” ● Müslim, 2957. Cabir (r.anh)'dan rivayet edilmiştir. ● Ebu’l-Hâris (Hicrî 94-175). Yaşadığı çağda hadis ve fıkıh bakımından Mısırlılar’ın imamıydı, meşhur cömertlerden biriydi. ● Süfyan B.Saîd B.Mesrûk el-Kûfî (97-175). Hadis hususunda müminlerin lideri olup ilim ve fetva yönünden çağdaşlarının efendisiydi. Saklanmış olduğu hâlde Basra’da vefat etti. ● Abdurrahman B.Mehdî El-Lü’lüî, Ebu Saîd. Hadis hafızlarının büyüklerinden olup İmam Şafiî Risale kitabını ona yazmış ve demiştir ki, dünyada ona denk birini tanımıyorum. ● Ebu Yezîd es-Sevrî el-Kûfî. Çok ibadet eden ve muhadramûndan olan biriydi. En akıllı adamlardan biri sayılırdı. Hicrî 65 senesinde vefat etmiştir. ● Yani cariyesinin ondan hamile kalmasına izin vermezdi. ● Buharî, 5517, 5518; Müslim, 1268, 1649. Ebu Musa’dan nakledilmiştir. ● Buharî, 4912, 5431. Hz.Âişe’den nakledilmiştir. ● Bu hadisi bulamadım. Ancak Ebu Davud’un (4034) Enes B.Mâlik’ten rivayet ettiğine göre kral Zâyezen, Resûlullah (sav) ipekten bir elbise hediye olarak göndermiş, o da karşılığında otuz üç deve vererek elbiseyi alıp öyle kabul etmişti (hadis zayıftır). Bu konuda Kenzü’l-Ummâl’de (40994-41109; 41802-41806) zikredilenlere bakınız. ● Râbia Binti İsmail El-Adeviyye El-Basriyye. Seksen sene yaşamış ve hicrî 180 senesinde vefat etmiştir.
Sayfa 35 - Tahlil Yayınları
İmâm Şafiî -Allah ona rahmet eylesin- şöyle demiştir: "Ben şunu arzu ederim: İnsanlar -benden ve kitaplarımdan- ilim öğrensinler; ama onun bir harfini bile benden öğrendiklerini söylemesinler. "
İmâm Şâfii -Allah ona rahmet eylesin- şöyle demiştir: "Ben şunu arzu ederim: İnsanlar -benden ve kitaplarımdan- ilim öğrensinler; ama onun bir harfini bile benden öğrendiklerini söylemesinler
Müctehid İmam Ebu Amr Abdu’r-Rahman bin Amr el-Evzai’nin İ’tikadi Görüşleri اعْتِقَادُ أَبِي عَمْرٍو عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَمْرٍو الْأَوْزَاعِيِّ 315 - أَخْبَرَنَا الْحَسَنُ بْنُ عُثْمَانَ , قَالَ: أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَمْدَانَ , قَالَ: حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ مُوسَى , قَالَ: حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ عَمْرٍو , قَالَ: حَدَّثَنَا أَبُو
375 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.