İşte size müfessirlerin, muhaddislerin ve tarihçilerin piri, büyük müctehid, İmam İbn Cerîr et-Taberî.
O, vakitten istifade etmek, öğretmek, öğrenmek, yazmak veya telif etmek suretiyle zamanı değerlendirmek açısından örnek alınacak kimselerden birisi idi. Öyle ki ciddiyetle ve araştırmak suretiyle yazmasına rağmen eserlerinin sayısı ilginç bir rakama ulaşmıştır.
Ebû Ca'fer et-Taberî öğrencileri- ne der ki: "(Size) Kur'an tefsiri (yazdırmamı) ister misiniz?" Onlar da "Hacmi ne kadar olur?" diye sorarlar. "Altmış bin sayfa." deyince, "Bunu tamamlamadan insanın ömrü bi- ter." derler. Bunun üzerine o da tefsir çalışmasını altı bin kadar sayfada özetler ve yedi yılda yazdırır. Bu yazdırma 283/896'dan 290/903 yılına kadar sürer.
Daha sonra onlara sorar: "Âdem'den günümüze kadarki cihan tarihini ister misiniz?" "Hacmi ne kadar olur?" diye sorarlar. O da tefsir için zikrettiği kadar bir miktar söyleyince aynı cevabı verirler. O da: "İnnâ lillâh! Artık insanlarda ilme iştiyak kalmamış!" der. Daha sonra tefsi-ri gibi bunu da yaklaşık aynı miktar sayfada ihtisar eder.
"Rabbimiz! Biz kendimize yazık ettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan, muhakkak ziyana uğrayanlardan oluruz!" (eşi Havva ile birlikte) Adem bu sözleri söyleyip tövbe etti. Bunun üzerine onun tövbesini kabul etti: Önce işlediği günahtan pişman olup hatasından sıyrılınca, Rabbi onun tövbesini kabul buyurdu. Şüphesiz O, tövbeyi çok kabul edendir,çok esirgeyendir: Günahından ötürü tevbe dileyenin tevbesini kabul buyurur, rahmetiyle lütufta bulunur ve suçlunun suçunu bağışlar.
Hac: Lügatte, saygı gösterilecek makamları ve yerleri ziyaret kastında bulunmaktır. Şeriatta ise: Arafat'ta belli bir zamanda bir miktar durduktan sonra gidip Kâbe'yi tavaf etmektir