Bu yüzyılın ilk yarısında, bilimlerin gelişmesi, izafiyet ve "quanta" yoluyla, bize apaçık gösterdi ki iman, dünyanın karşısında peşinen verilmiş bir şey karşısında gibi değil, yaratılacak ve her zaman doğma süreci içinde kalacak bir eser karşısında gibi durmaktadır.