Tevhid akidesini benimseyen muvahhidler "ŞEFAAT YA RASULULLAH" sözünü söylemezler. Allah izin vermeden hiç bir kimse (Rasulullah ﷺ'de dahil) şefaat edemeyecektir. Ancak Allah c.c. izin vermesi ile başta Rasulullah s.a.v. ve diğer şefaat ediciler de şefaat edebileceklerdir. Bunlar da Allahın izin verdiği kişiler için olacaktır . Ayet
Büyük İmam Ebu Hanife, "Bu bizim ulaştığımız en iyi neticedir. Kim bundan hayırlısını bulursa ona uysun" demiştir. Bazı fakihler ona, "Senin bu ulaştığın netice, şüphe götürmez bir hakikat midir?" diye sormuşlar, o büyük ihlâs ve tevazu sahibi İmâm Âzam da şu cevabı vermistir: "Bilmiyorum, belki de ulaştığım netice şüphe götürmez bir batıldır." İmam Şafiî, kıyasa dayanan görüşlerine aykırı bir hadis bulurlarsa talebelerinin kendisine muhalefet etmelerini teşvik ederdi. O, bu hususta şöyle söylerdi: "Sahih bir hadis bulunursa benim mezhebim odur." O, bütün İman gücü ile şöyle haykırmıştır: "Peygamber'in hadisine muhalefet edersem hangi yer beni taşır, hangi gök beni gölgelendirir?" İmam Mâlik de aynı düşüncelere sahipti. O, talebelerini kendisinin fetvalarını yazmaktan menederdi. Nitekim Ebu Hanîfe de aynı şeyi yapmıştır. Talebesi Ebu Yusuf'un kendisinin sözlerini yazdığını görünce ona şöyle demiştir: "Ey Yakub, vay haline! Benim sözlerimi mi yazıyorsun? Ben bugüne göre düşünüyorum. Belki yarın başka türlü düşünürüm. Belki yarından sonra da bir başka türlü düşünebilirim."
Sayfa 324 - Hisar yayıneviKitabı okuyor
Reklam
3 yıl önceki gönderi yorumum
Öztürk hakkındaki düşüncelerim, bu eseri okuduğum zamana yani tam 2 yıl öncesine dayanıyor. O zamanlar bir çok fikrinin de makül olduğunu düşünmekteydim. Şuan ise bir çok fikrinin devşirme olduğunun ve lanse etmeye çalıştığı kadar tutarlı olmadığının da bilincindeyim. Hatta bireysel sohbetlerimizden kendisinin çok da sevgi pıtırcığı olmadığına
Muhammet İkbâl

Muhammet İkbâl

@Muhammetikbal
·
5yıl
“Doğada olup biten bir şeyi kavrayamayınca doğrudan doğruya Tanrı’nın iradesine bağlamak suretiyle bildik anlamda “mucize” diye kavramlaştırmak, Spinoza’nın ifadesiyle, hem budalalıktan başka bir şey değil, hem de cehaleti kabullenmenin gülünç bir biçimidir.” Mustafa ÖZTÜRK ... Öztürk hoca, Türkiye’de en fazla “sapıktır, dinden çıkmıştır, oryantalisttir, katli vaciptir” gibi hakaretlere mazhar olan Akademisyen hocalardan. Lakin bunca hakarete rağmen, bu durumdan neredeyse hiç gocunmuyor. Çünkü; düşünmenin, üretmenin, irşad etmenin kaderinde, sapıklık ile itham edilmek; cehaletin ve kör taassubun kaderinde ise şiddet ve hakaret olduğunu çok iyi biliyor. Bu sebeple çoğu zaman başaramasada genellikle kin ve nefret duvarları ile örülerek paramparça edilmiş olan islamı, sevgi tohumlarıyla yeniden yeşertmeyi hedef ediniyor. ... Hali hazırda, bir fikre veya tespite katılmanın, şahsı taraf görmek veya göstermek için yeterli sayıldığı ve hunharca hain ilan edildiği ülkemizde, öztürk hocayı daha fazla anlatmanın sakıncalı olcağını düşünüyor ve yazıyı daha fazla uzatmıyorum. Sizler en iyisi beni daha fazla zor durumda bırakmayında kişisel geleneğim gereği 1000k üzerinde 10 üzerinden 8 vererek önerme zorunluluğu hissettiğim öztürk hocanın şu kitabını okuyun. Böylelikle, bilgi sahibi olmadan, fikir; anlamadan, hüküm sahibi olmanın zararını hep beraber idrak edelim.
Chat gpt ile yaptığımız bir söyleşi :)
BANA İNANÇ KONULARIYLA İLGİLİ EN ZOR SORUYU SORMANI İSTİYORUM. Peki, o zaman derin bir soru sorayım. Evrende bu kadar çok acı ve kötülük varken, her şeyi bilen, her şeye gücü yeten ve tamamen iyi bir tanrının var olduğu nasıl savunulabilir? Bu konuda ne düşünüyorsunuz? -İman konuları bütünüyle anlaşılamayan ve teslimiyet gerektiren konuların
Muhsin Yazıcıoğlu
Muhsin Yazıcıoğlu
hem Çeçenlerin hem Doğu Türkistan Türklerinin sınır dışı edilerek iade edilmesine karşı çıkmış ve çoğu zaman engel olmuştur. Bu milli ve İslâmi tavrı yüzünden siyasal iktidarlarla karşı karşıya kalmış, onlara kafa tutmuş, meydan okumuştu. Rus ve Çin emperyalizminin Türkiye'ye "iade edin" diye baskı kurduğu mazlumlara sahip çıkmış, Rus ve Çin istihbaratının ve onların işbirlikçilerinin oyununu bozmuştur. Doğu Türkistan Türklerinin, Irak Türklerinin, Çeçen mücahitlerin ve bütün mazlumların yanında olmuş, onlara sahip çıkmıştır. Çeçen kardeşlerimize her zaman maddi manevi yardımda bulundu. Bütün Çeçen liderler ve yiğit Çeçen halkı, bunu çok iyi bilir ve her yerde de anlatmışlardır. Şehit
Cevher Dudayev
Cevher Dudayev
, kendisini ziyaret eden bir heyete "Muhsin kardeşime selamlarımı götürün. Onun da imanından başka gücü yokmuş, fakat Allah'ın izniyle o iman bizlere yeter de artar. Başka güce İhtiyacımız yok" demişti. Yine bir Çeçen lider, "Çeçenlerin gönlünde Cahar Dudayev'den sonra Yazıcıoğlu'nun adı yazılıdır." ifadesini kullanmıştır.
Hakkı Öznur
Hakkı Öznur
Sıklıkla şu soruya muhatap oluyorum: Müslümanların dini ve davası haktır. Müslümanlar dışındakiler bâtıl. Hal böyle iken Hak yolda olan Müslümanlar “geri kalmış”, dağınık, perişan, güçsüz bir vaziyette olduğu halde bâtıl ehli olan insanlar “ilerlemiş”, birleşik, kudretli ve kuvvetli. Sırf bu sebeple bugün yeni nesillerimiz arasında İslam’ın hak
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.