Oblomov içini çekti:
- Ah bu hayat, dedi
- Nesi varmış bu hayatın?
-İnsana rahat vermiyor. Başını derde sokuyor. Ne olur, şöyle yatıp uyuyabilsem... Hiç kalkmadan...
Kadınla erkeği birbirine çeken, feromun mu, koku mu, ten uyuşması mı, kişilik mi, tavır mı, davranış mı, ses mi, gülüş mü, bakış mı, boy bos mu, ruh güzelliği mi, kafa denkliği mi her neyse…
Bu kadar dinin tanrısı ne yapıyordu diye sordum kendime ve cevabı buldum. Tanrı o sırada dinleniyordu, çünkü yedinci gündü, altı günde evreni yaratmıştı ve yedinci gün dinlenmeye çekilmişti. Herhalde bu yüzden çığlıkları duymuyordu.