"İslamiyet'in, Müslümanlığın alameti "merhamet" ne kadar büyük bir nimet.
Merhameti olmayandan her şey beklenir.Ne de olsa vicdanı yok.Zalim,cani ne kadar kötü kelime varsa hepsini hak eden insan görünümlü insanlıktan nasibini almamış yaratılmışlar...
İnsanlara en gaddar şekilde savaş açıp yardım gelmesine dahi imkan vermeyenler,
Savaştan, kaostan beslenen sözde gücü ile Bebek Katili ülkeye acımasızca yardım edenler,
Bu insanlık dramına sesiz kalanlar...
Elbet hesap günü gelecektir.
Siz dünyanın sahibi kendisi sansanızda asıl sahibi elbet size bunları soracaktır.
Ahir zamanın ən acınası tablosu ise Müslümanların Müslümanlara karşı yapılan zulme karşı bir olmaması...
Ne ara bu hale geldik İslamiyet barış dini, kardeşlik dini değil miydi?
Nerede kaldı barış?
Nerede kaldı kardeşlik?
Varsa yoksa sözde Müslümanlık,
Dilden öte gitmeyen ahkamlar...
"Elhamdülillah Müslümanım"diyip İsrail'i haklı bulanlardan bahsetmiyorum bile.
Savaşın bile bir etiği olur ama ne bilsin bunu kalp yoksunları..."
Sümeyye
14.10.2023
Siz kendinizi anlaşılmaz duruma koyarsanız, karşınızdakinin sizi istediği gibi yorumlamasına imkan sunmuş olursunuz.
Dünyadan geçmektir işin sırrı!..
Siyonist askeri sürükleyerek esir alan bir Kassam mücahidi, ayağında terlik vardı..
Belki sır oradadır..
Belki terliklerimiz olunca cihad edeceğizdir biz de.
Şimdilik sadece İHA'larımız, SİHA'larımız, jetlerimiz var. Kimbilir; Terliklerimiz olunca onlar kadar güçlü olacağız belki de..
Terliktedir belki keramet?
Dünyadan mustağni olmayı sembolize eden bir "terliğe" ihtiyacımız var belki de..
Dünyadan geçmektir işin sırrı.
Afgan mücahitler ayaklarında yırtık sandaletlerle, sarı bidon ve düdüklü tencerelerde yaptıkları patlayıcılarla püskürttüler ABD Conilerinin metal cüsselerini..
Kandan verdiler, candan verdiler, yardan, serden verdiler; 20 yıl boyunca verdiler..
Ama sonunda dünyayı ve ukbâyı kazandılar.
Belki sırrı budur bu ulvî cehdin;🌼🌙📿
Verince alacağız belki?🗡️🇸🇩
İmkansız veya ona yakın kelimler, kullanımları ne kolay. Kaçamak gibi, içinde vazgeçiş bulunduruyor. Oysa imkansızlığa inanmam içinde imkan barındırıyor.
Deniz Yıldızı Öyküsü
Bir adam sahilde yürüyüş yaparken, denize telaşla bir şeyler atan birine rastlar.
Biraz daha yaklaştıkça bu kişinin, sahile vurmuş denizyıldızlarını denize attığını fark eder ve “Niçin bu denizyıldızlarını denize atıyorsun?” diye sorar.
Topladıklarını hızla denize atmaya devam eden kişi; “Yaşamaları için” yanıtını verince adam şaşkınlıkla …. “İyi ama burada binlerce denizyıldızı var. Hepsini atmanıza imkan yok. Sizin bunları denize atmanız neyi değiştirecek ki?”der.
Yerden bir denizyıldızı daha alıp denize atan kişi “Bak… Onun için çok şey değişti,” karşılığını verir.
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kim mal genişliği (imkân) bulur da kurban kesmezse sakın bizim mescidimize yaklaşmasın.”
(Müsned-i Ahmed)
Siz olsanız ne yaparsınız
hayalimde kalsanda
yazdıklarımı değerli kılan duygularımı kabartan tutkuyla onu düşündüğümü anlatan Ne bileyim sözlerimi yazarken gözlerimi ağlatan sevdiğim kadına iki kelime
kör de Topal da olsa eli ayağı olmasa görmek isterim
imkan yoksa ömür boyu hayalini yazarım
kendi mezarımı kazsam daonu yaşatırım
şöyle düşün umuda yolculuk ediyorum pencerede parlasa hayalin mutluluğa kucak açarım
çünkü çoğu bulamayan azı bulamıyoru biliyor musun seni umutsuzca Bir hayal de sevmek istemiyorum
Tecrübe hataya mani değil hatayı tanımaya imkan imiş.
Şule Gürbüz
"Her şeyin değişmesine imkân varsa da lüzum var mıdır?" diye sor kendine.