Fattoma

Fattoma
@immortalizedbysatan
İstanbul
4 okur puanı
Nisan 2021 tarihinde katıldı
%45 (150/331)
Körlük
KörlükJosé Saramago
8.5/10 · 104,6bin okunma
Reklam
Sözün özü, doğru olduğunu bildiğim şeyi yapamayacak kadar korkaktım; tıpkı daha önce yanlış olduğunu bildiğim şeyi yapmaktan kaçınamayacak kadar korkak olduğum gibi.
158 syf.
10/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell
8.5/10 · 248,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Siz, şu karşımda oturan inekler; bu yıl kaç bin litre süt verdiniz? Güçlü küvvetli danalar yetiştirmek için gerekli sütleriniz nereye gitti? Her bir damlası düşmanlarımızın midesine indi. Siz, tavuklar; bu yıl kaç yumurta yumurtladınız, o yumurtaların kaçından civciv çıkarabildiniz? Tümüne yakını pazarda satıldı, Jones ve adamlarına para kazandırdı. Ve sen Clover, doğurduğun o dört tay nerede; yaşlandığında sırtını dayayacağın, keyfini süreceğin o taylar nerede? Dördü de bir yaşına geldiklerinde satıldı; onları bir daha hiç göremeyeceksin. İnsanlara verdiğin o dört tay ve tarlalardaki emeğinin karşılığında bir avuç yem ve soğuk bir ahırdan başka ne gördün?
Reklam
İnsan üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurta yumurtlamaz, sabanı çekecek gücü yoktur, tavşan yakalayacak kadar hızlı koşamaz. Gene de, tüm hayvanların efendisidir. Hayvanları çalıştırır, karşılığında onlara açlıktan ölmeyecekleri kadar yiyecek verir, geri kalanını kendine ayırır. Bizse emeğimizle tarlayı sürer, gübremizle toprağı besleriz; oysa hiçbirimizin postundan başka bir şeyi yoktur.
Kolunu kaldırıp bir el daha ateş etti. Tavandan bir parça daha alçı düştü. Ve sen, dedi eli tabancalı adam, senin sesini hiç unutmayacağım, Ben de senin yüzünü, diye yanıt verdi doktorun karısı.
Her hareketimizden önce bütün sonuçlarını tahmin etmeye çalışsak, bunları ciddi olarak düşünsek, önce kesin sonuçları, sonra olası sonuçları, sonra rastlantısal sonuçları, daha sonra da hayali sonuçları düşünmeye kalksak, kımıldayamayız bile, tek bir adım atamayız.
...dünyadan o kadar uzağız ki kim olduğumuzu unutmamız o kadar uzun sürmeyecek, hatta birbirimizin adını söylemek bile aklımıza gelmeyecek, neye yarar ki, adlarımız ne işimize yarayacak, hiçbir köpek bir diğerini bizim koyduğumuz adla tanımaz, eğer tanıyacaksa, onu ayırt eden kokusuyla ve kendini de kendi kokusuyla tanır, biz de burada başka tür birer köpek gibiyiz, birbirimizi havlamamızdan, sözlerimizden tanıyoruz, geriye kalanlar, yüz çizgileri, göz rengi, ten rengi, saç rengi hesaba katılmıyor, sanki bunların hiçbiri yok, ben henüz görüyorum ama ne zamana kadar.
Onun güldüğünü de gören olmamıştı; bu konuda da hayvanlara benzerdi, çünkü konuşma yeteneğini kaybetmekten daha korkunç bir şey vardı belki, duygunun mutlu ve özgür bir biçimde dışa vurumu olan gülmek, Tanrı'nın bilinçsiz canlılarından esirgenmişti.
Reklam
Senin başkalarına karşı duyduğun güvensizlik bile, bana aşıladığın kendime karşı duyduğum güvensizlik kadar büyük değil.
Çocukluğumda, sonraları gelişip büyümekte olan genç insanın gözünde olduğu kadar müthiş biri değildin aslında. Koltuğundan dünyayı yönetiyordun. Senin fikrin doğruydu, başka her fikir çılgıncaydı, aşırıydı, kaçıklıktı, normal değildi.
– Sıcak, rahat bir oda ve bu koğuş arasında hiçbir fark yok, –dedi.– İnsanın huzuru ve memnuniyeti dışarıda değil, içindedir. – Nasıl yani? – Sıradan bir insan iyiyi ya da kötüyü dışarıdan, yani bir atlı arabadan ya da bir çalışma odasından bekler. Düşünen bir insan ise kendinde bulur.
— Kader de bizi ne yaban yere atmış! En sıkıcı yanı da burada ölecek olmamız. Çok yazık!
Kökeninde pislik barındırmayan iyi bir şey dünya üzerinde bugüne kadar görülmemiştir.
Dmitriç insanlar hakkında yargıda bulunurken farklı renkleri gözetmeden sadece siyah ve beyaz gibi keskin renkler kullanırdı. Ona göre insanlık namuslular ve namussuzlar olmak üzere ikiye ayrılıyordu; ikisinin arası yoktu.
Reklam