Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
‘Sofraya krallar gibi kurulurdum. Bizler bu birkaç saatlik şölenin kralları, güneşleriydik. Zira bu ziyafette gelecekleri belirlenecek, şef olma umutlarının trajik şekilde uzak yahut hoş şekilde yakın ve parlak ufukları çizilecekti. Alkış tufanına tutulmak üzere arenaya giren imparator misali salona girip “Şölen başlasın,” diye emir verirdim. Güce sahip olmanın baş döndürücü atmosferini solumamış birisi, bütün bedene yayılıverip, bedeni uyum içine sokan, kişinin bütün yorgunluğunu alıp götürüveren, rahatsızlık veren bütün gerçekliği de siliveren o anki adrenalin patlamasını tahayyül edemez; tıpkı savaşmaya hacet kalmadığı, korku salmanın verdiği sarhoşluğu tadarak ele geçirilenlerin keyfinin çıkarıldığı anda, önüne geçilmez gücün yaşattığı o esrimeyi tahayyül edemeyeceği gibi’.
Hiç kimse, bir başkasına gerçeğin ne olduğunu söyleyemez. Gerçek çevremizde bizi kuşatmış durmaktadır. Onu bulmak için kendi yolumuzu kullanmak zorundayız.
Reklam
Çin'in bir köyünde yaşlı bir adam varmış. Çok fakir... Ama imparator bile onu kıskanırmış. Adamın öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki... İmparator bu beyaz at için ihtiyara önemli bir para teklif etmiş, ama adam atı satmaya yanaşmamış. 'Bu benim için yalnızca bir at değil. Bir dost. İnsan dostunu satar mı?' demiş. Ama bir sabah kalkmış
"Ama, kime, neden olursa olsun sevgi yasak. Annesi var sevilecek. Babası var... Hatta babada bile sevgi değil, korku karışımı bir saygı söz konusu. Kızlar annelerini severler. Bunca sevgi yeter de artar, genç kızlıklarında. Evlendikleri zaman da, çocuklarını severler. Kocalarını değil, çocuklarını..."
"Öyle bir yer ki devlet kapısı, merdivenin tepesinde olmak daha bir tehlikeli. Çekiveriyorlar bir gün altından. Ve sen paldır küldür gidiyorsun. Gittiğin zaman da kırığını onartacak kimse bulamıyorsun."
Sayfa 111Kitabı okudu
"Kabadayılıkta tüm sorun bir kez yaralanmaktadır. Biri çıktı, ceketinde bir çizik yaptı mı, gayrı hapı yuttun, demektir. Çünkü her bıçkın, bıçağını sende sınamak ister. Birinden kurtulursun, birinden yersin böğrüne oluklunun sivri ucunu. Ölür ya da sakat kalıp sürünürsün..."
Sayfa 170Kitabı okudu
Reklam
"Politikanın kişide bıraktığı bir kirdir içtensizlik. Bilinçaltında sürekli bir kuşkunun zembereğini kendilerini kurdular onlar. Şimdi çekmek zorundalar."
Sayfa 108Kitabı okudu
İmparator I. Norton: ABD'nin ilk ve tek imparatoru; Birçok hükümdardan farklı olarak, imparator Norton halkıyla yakın temas kurmak için elinden geleni yapıyordu. Tüm tören ve toplantılara katıldı. Eyalet meclisinde kendisine ayrılmış geniş, kumaş kaplı bir koltuk vardı. Hiçbir zaman özel şoförlü at arabaları olmadı. Bunun yerine yürür veya bisikletine binerdi. Polis memurlarının görevlerini yaptıklarından emin olmak için sokakları teftişe çıkardı, îyi şeyler yapan insanlar gördüğünde, onlara unvanlar verirdi. Sıradan halka bahşettiği unvanlara çocukların ilgisi büyüktü. Onun peşinden dolaşıp çöpleri toplar, iyilikler yapar ve bir günlüğüne de olsa kral veya kraliçe unvanını almayı umarlardı. Bazıları, 'bir günlük kral' deyişinin buradan kaynaklandığını düşünür.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.