Serinin belki de en güzel romanı. Hari Seldon yani bu serinin yazılmasına sebep olan karakter, imparatorluk döneminde psiko tarih tezini yayınlar ve dönemin imparatoru Cleon'un huzuruna yardımcısı Dezembel'ib telkinleri sonucu çıkar. İmparator kendi geleceği için bir tahminde bulunmasını ister ancak Hari bunu yapmaz. Sonrasında bir muhabir ona yardımcı olur ve imparator güçlerinden ve sonra en güçlü yer olan Wye'den Dors adındaki tarih profesörü ile birlikte kaçarak tezini doğrulamaya çalışır. Ancak en sonunda yakalanır ve bu arada oldukça sürpriz bir şekilde ve kimlikte robot Daneel kitabın içine girer. Kimse düşünüldüğü gibi değildir. Bir solukta okunan bir roman.
‘Sofraya krallar gibi kurulurdum. Bizler bu birkaç saatlik şölenin kralları, güneşleriydik. Zira bu ziyafette gelecekleri belirlenecek, şef olma umutlarının trajik şekilde uzak yahut hoş şekilde yakın ve parlak ufukları çizilecekti. Alkış tufanına tutulmak üzere arenaya giren imparator misali salona girip “Şölen başlasın,” diye emir verirdim. Güce sahip olmanın baş döndürücü atmosferini solumamış birisi, bütün bedene yayılıverip, bedeni uyum içine sokan, kişinin bütün yorgunluğunu alıp götürüveren, rahatsızlık veren bütün gerçekliği de siliveren o anki adrenalin patlamasını tahayyül edemez; tıpkı savaşmaya hacet kalmadığı, korku salmanın verdiği sarhoşluğu tadarak ele geçirilenlerin keyfinin çıkarıldığı anda, önüne geçilmez gücün yaşattığı o esrimeyi tahayyül edemeyeceği gibi’.
Hiç kimse, bir başkasına gerçeğin ne olduğunu söyleyemez. Gerçek çevremizde bizi kuşatmış durmaktadır. Onu bulmak için kendi yolumuzu kullanmak zorundayız.
Güzel bir polisiye roman. Eski CIA ajanı yeni avukat Lang Reilly, sevgilisi olan ajan Gurt Fuchs ile mutlu mesut yaşamaktadır. Ancak bu arada Nazilerle ilgili bir kitap yazan eski bir ajan dostu Madrid'de öldürülür. Kızı çağırdığı için bu işi araştıran Lang, Otto Skorzeny hakkında bazı bilgiler edinir. Bu arada Fransa'da bir mağarada imparator Julian'a ait bazı yazılar ele geçirilir. Bu sırrın anahtarı Otto'ya ve Vatikan'a dayanmaktadır. Hristiyan aleminin böyle bir buluşa henüz hazır olmadığı da bir gerçektir. Bu yüzden Lang ve Gurt tehlike altındadır. Ancak hain hiç beklemedikleri biridir. Acaba bu maceradan sağ çıkabilecekler midir? Keyifle okunan bir roman.
Çin'in bir köyünde yaşlı bir adam varmış.
Çok fakir... Ama imparator bile onu kıskanırmış. Adamın öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki... İmparator bu beyaz at için ihtiyara önemli bir para teklif etmiş, ama adam atı satmaya yanaşmamış.
'Bu benim için yalnızca bir at değil. Bir dost. İnsan dostunu satar mı?' demiş.
Ama bir sabah kalkmış