Diocles kılıcını güneşe doğrultarak, Numerianus'un ölümüyle hiçbir ilgisi olmadığına yemin etti ve Aper'i orada toplanmış askerlerin önünde öldürdü.
Sayfa 161Kitabı okudu
Jitem mi kurdun be adam bu ne
Caracalla Roma'da Geta'nın birçok arkadaşı olduğunu biliyordu ve büyük bir katliam için emir verdi. 212'nin ilk aylarıda, aralarında senatörlerin de bulunduğu yirmi bin kişi ortadan kayboldu.
Kılıçlar kendisine doğrultulmuş hâldeyken, "Ölümüm
hiçbir şey ifade etmiyor, zira yaşlı bir adamım ve yeteri kadar uzun yaşadım" dediği rivayet edilir. Pertinax askerlerin kanunsuzluklarını kınadı ve sadece kendi çıkarlarını düşünmekle suçladı, fakat askerler söylediklerini dinlemiyordu. İçlerinden biri mızrağını imparatorun
göğsüne dayayarak, merhamet gösterilmemesini istedi.
Pertinax intikam tanrısı Iuppiter'e dua etti ve zamanında Iulius Caesar'ın yaptığı gibi togasının eteklerini başına örttü.
Ardından kılıç ve mızrak darbeleri arasında can verdi. Tahtta üç aydan daha kısa kalmıştı.
Sayfa 101Kitabı okudu
"Sen de mi Brutus?"
Senatörler bıçak ve hançerlerini Caesar'a yirmi üç kez sapladılar. Fakat o hepsine bir kelime bile etmeden dayandı, sadece ilk darbede ağzından kısık bir inilti çıktı. Marcus Brutus kendisine saldırdığı zaman "Sen de mi Brutus?" dediği rivayet edilir.
Sayfa 26Kitabı okuyor
Hiçbir şey halkın istekleri kadar değişken değildir.
Sayfa 60Kitabı okudu
"Her şeydim ve şimdi hiçbir şey"
Sayfa 107Kitabı okudu
Hiçbir şey halkın istekleri kadar değişken değildir..
Sayfa 60Kitabı okudu
305'te Diocletianus, tahtta yeteri kadar kaldığını ve yeni yönetim biçimini iyice yerleştirecek sayıda haminin bulunduğunu düşünerek çekildi. Ama o noktaya gelindiğinde, bir lider için tahttan gönüllü olarak vazgeçmenin ne kadar zor olabileceği de açıkça görüldü
Sayfa 170Kitabı okudu
Devletlerde insanlar gibi doğar, büyür ve ölür - İbn Haldun
Olayların bu hâle gelmesine nasıl izin verildiği, istikrarını ilk iki yüzyılda koruyan bir imparatorluğun nasıl olup da sadece elli yıl içinde bu kadar gerilediği gibi sorular sıkça sorulur
Sayfa 123Kitabı okudu
Nero, Galba’nın Roma’da imparator ilan edilmesinin ardından sonunun geldiğini anladı. Kaçmayı düşünse de saray muhafızları bile onu desteklemedi. Her zaman elinin altında bulundurduğu zehir kutusu bile alınmıştı.
Kendisine sadık Phaon’un villasına giderken tanınmamak için eski püskü kıyafetler giydi. Nero kendisinin kırbaçlanarak öldürüleceğini duyunca hançeri boğazına sapladı ve son sözleri şöyle oldu: “Ne yazık, dünya benim gibi bir sanatçıyı kaybediyor.”