Dergimizin bu sayısı NUMUNE EĞİTİMCİLER Kapak konusuyla eğitimci olan herkese ithafen yazılmış
— Eğitimci olarak numune eğitimci nasıl olunur konusunu okurken ve okuduktan sonra evet bende öyleyim dediğim ve maalesef öyle olmadığım yonlerimi görme, ve öz eleştiriyi kenimde yapma hissini çok derinden hissettitdi.
Alanında uzman egitimcilerin
249-Tâlût askerleriyle birlikte ayrılıp sefere çıkınca, “Allah muhakkak sizi bir nehirle imtihan edecek; kim ondan içerse benden değildir, -eliyle bir avuç alan müstesna- ondan tatmayan da bendendir” dedi. İçlerinden pek azı dışındakiler ondan içtiler. Kendisi ve onunla beraber inananlar nehri geçince “Bugün Câlût’a ve askerlerine karşı bizim gücümüz yok” dediler. Allah’a kavuşacaklarını umanlar ise, “Nice az birlik vardır ki, Allah’ın izniyle sayıca çok birliği yenmişlerdir, Allah sabredenlerle beraberdir” dediler.
250- Câlût ve askerlerinin karşısına çıkınca da “Rabbimiz! Bizi sabırla donat, bize sebat ver ve inkârcı topluluğa karşı bize yardım et!” diye niyazda bulundular. bakarasuresi*
İmtihan bitti sanıyorsun ama omuzlarında ki "yazarlar" durmaksızın yazıyor. Bu öyle bir imtihan ki "Kitap"a bakmak serbest. Gökyüzünden, denizlerden ve dağlardan kopya çekmek de. Bu öyle bir imtihan ki yeryüzünün her köşesinde başında gözetmenler olmadan girebilirsin. Bu öyle bir imtihan ki dört yanlış bir doğruyu götürmüyor, bir doğru on yanlışı siliyor. Üç saat on beş dakika sürmüyor sınav, son nefesine kadar soruları cevaplayabilirsin.
Tâlût askerleriyle birlikte ayrılıp sefere çıkınca, "Allah muhakkak sizi bir nehirle imtihan edecek; kim ondan içerse benden değildir, -eliyle bir avuç alan müstesna- ondan tatmayan da bendendir" dedi. İçlerinden pek azı dışındakiler ondan içtiler. Kendisi ve onunla beraber inananlar nehri geçince " Bugün Câlût'a ve askerlerine karşı bizim gücümüz yok" dediler. Allah'a kavuşacaklarını umanlar ise, "Nice az birlik vardır ki, Allah'ın izniyle sayıca çok birliği yenmişlerdir, Allah sabredenlerle beraberdir" dediler.
Evliya Çelebi’nin seyahatnâmesinde; “Mübarek Nil” olarak bahsedilir: “Nice Peygamber ve mübarek kişilerle şereflenmiştir. Bazısı şöyledir; Hazreti Yusuf (a.s.), Mısır kralının rüyasını tabir etmişti. Rüyasının tevilinde 7 yıl bolluk, sonrasında gelen 7 yılda da kuraklık olacaktı. Kıtlık olacak, insanlar açlıkla imtihan edilecekti. Öyle de oldu. 7
Bakara Sûresi / 249.Ayet
Tâlût (cihad için Kudüs’ten) askerler(iy)le ayrılınca dedi ki: “Şüphesiz Allah, sizi bir ırmakla imtihan edecektir. Kim ondan (kana kana) içerse benden değildir. Eliyle sadece bir avuç alanlar dışında kim ondan tatmazsa bendendir.” Pek azı dışında onlar (nehre varınca) ondan (bol bol) içtiler. Nihayet (Tâlût’un) kendisi ve beraberindeki inananlar (ırmağı) geçince, (içenler geçemeyip:) “Bugün bizim (zalim) Câlût ve askerlerine karşı gücümüz yok.” dediler.
Hz. Musa’nın kavminde de benzer bir olay oldu.
Allah’a kavuşacaklarını kesin bilen (Tâlût’a itaat edip nehri geçen)ler ise: “Nice az bir topluluk, Allah’ın izniyle, çok olan bir topluluğa galip gelmiştir. Allah sabır (ve sebat) edenlerle beraberdir.” dediler.
Kültürler arası anlama farklılıklarına örnek olarak şöyle bir olay anlatılır; Mısır'da Nil Nehri üzerinde 1950'lerde Asvan Barajı yapılmadan önce teknik altyapı çalışmalarında yer alan Kanadalı bir tarım teknik uzmanı, köylülerin gelirlerinde düşüş ya da artış olup olmayacağını belirlemek için yörede geziyor ve çiftçilerle konuşup
249. Tâlût askerleriyle birlikte ayrılıp sefere çıkınca, Allah muhakkak sizi bir nehirle imtihan edecek, kim ondan içerse benden değildir, -eliyle bir avuç alan müstesna ondan tatmayan da bendendir" dedi. İçlerinden pek azı dışındakiler ondan içtiler. Kendisi ve onunla beraber inananlar nehri geçince "Bugün Câlût'a ve askerlerine
Talût askerleriyle birlikte ayrılıp sefere çıkınca, "Allah muhakkak sizi bir nehirle imtihan edecek; kim ondan içerse benden değildir, -eliyle bir avuç alan müstesna- ondan tatmayan da bendendir" dedi. Içlerinden pek azı dışındakiler ondan içtiler. Kendisi ve onunla beraber inananlar nehri geçince "Bugün Calût'a ve askerlerine karşı bizim gücümüz yok" dediler. Allah'a kavuşacaklarını umanlar ise, "Nice az birlik vardır ki, Allah'ın izniyle sayıca çok birliği yenmişlerdir, Allah sabredenlerle beraberdir" dediler.