1 soru 1 cevap
Çok huzursuzum, ne yapmalıyım?
Dünya hizmet ve ubudiyet yeridir. Sıkıntılar, musibetler o ubudiyete muvafıktır:
Öncelikle içinde mutluluk aradığımız dünyanın hakikatini ve insanın dünyadaki asıl görevinin ne olduğunu tekrar hatırlamakla işe başlamamız gerekir. Bediüzzaman Hazretleri bunu şöyle ifade eder:
“Şu dâr-ı dünya, meydan-ı imtihandır
İstemediği halde güç sahibi birisinin zorlaması ile hanımını boşayan veya kölesini azat eden kimse hakkında İbrahim en-Nehai: Bu geçerli bir işlemdir. Eğer Allah'u Teala dileseydi bu kimseyi bundan daha zor bela ile imtihan ederdi demiştir.
İmam Muhammed der ki: Biz bütün bu görüşleri alırız. Bu Ebu Hanife Rahimehullah'ın da görüşüdür.
(Ancak burada bir şey belirtmek istiyorum İmam Malik'e göre ikrah altında(zorlanarak) yapılan biat ve talak geçersizdir.)
Sayfa 74Kitabı okudu
2.Balkan Savaşı - Yapılan Antlaşmalar
𝐈̇𝐬𝐭𝐚𝐧𝐛𝐮𝐥 𝐀𝐧𝐭𝐥𝐚𝐬̧𝐦𝐚𝐬𝛊
➪Meriç Nehri sınır kabul edildi.
➪Edirne - Kırıklareli geri alındı
𝐀𝐭𝐢𝐧𝐚 𝐀𝐧𝐭𝐥𝐚𝐬̧𝐦𝐚𝐬𝛊
➪Gökçeada ve Bozcaada bizde ,diğer adalar ve Girit Yunanistan'a bırakıldı.
𝐆𝐞𝐧𝐞𝐥 𝐒𝐨𝐧𝐮𝐜̧𝐥𝐚𝐫
➪ Osmanlı sınırları daraldı -Egemenlik alanı daraldı
➪ Osmanlı genel nüfusu azaldı. ( toprak kaybettiğimiz için )
➪ Balkan- Türk azınlık meselesi başladı
➪ Osmanlıcılık çöktü, Turancılık ve Türkçülük gelişti.
➪ Balkan konusu edebiyata konu oldu .
➪ Yatay hareketlilik ( yer değiştirme) ve Dikey hareketlilik ( meslek değişimi) yaşandı.
➪İttihat Terakki ( Enver ) yenilgiyi halka unutturmk için İstanbul Fethi kutlamalarını yasallastırdı ve bugünkü Mehter Takımı -Marşını bestelettirdi.
𒊹︎︎︎Balkan göçmenlerine ( Evladı Fatihan) Muhacirun denir .Balkandan gelen göçmenler için 𝐌𝐮𝐡𝐚𝐜𝐢𝐫𝐮𝐧 𝐊𝐨𝐦𝐢𝐬𝐲𝐨𝐧𝐮 kuruldu.
GENÇLİKTEKİ VERÂ VE TAKVÂNIN NETİCESİ
İmâm-ı Âzam rahimehullâh’ın babası Sâbit Hazretleri, zühd ve takvâ sahibi bir zât idi. Gençliğinde bir gün, bir nehir kenarında abdest alırken, suyun üzerinden önüne bir elma geldi. Onu aldı ve abdestini bitirdikten sonra elmayı bir defa ısırdı, fakat elmanın sahibi aklına gelip ısırdığını yutmadan tükürdü. Tükürüğünde kan olduğunu gördü. Kendi
Gitti Mecnun hane-i dehri bana ısmarladı
Bir harap evdir kalır divâneden divâneye
