Aşk,andan ibaretti. Kimya'nın verdiği tepkinin duygulara ulaşması için sadece bir an gerekirdi.Beden âşık olduğunu daha erken anlarken zihnin algılaması zaman alıyordu ve o an geldiğinde bedenle zihnin algısı birbirine kavuşuyor;insan yaradılışının en güzel,en nadide ve en özel hediyesini kalbine koyuyordu: aşkı... Ne zamanın,ne mekânın ne de insan geçmişinin aşkla bir ilgisi vardı.Tanımakla ilgili de değildi aşk. Emir ve Kevser'in ruhları,İbrahim sayesinde birbirini uzun zaman önce tanımıştı zaten;birbirini bulmak için yola çıkan iki kâşif gibi yaşamışlardı hayatı.Dereler,tepeler geçmiş,yollar yokuşlar aşmışlardı.Kaderde kavuşmak vardı ya; gün geldi,ruh aşina olduğunu bir görüşte tanıdı.Aşk hiçbir şey bilmeden,çok şey bilerek yaşanandı...