DERNE KISA SÜREN HARP
Fotoğraflar, Libya’nın müdafaasına yönelik Osmanlı-Senusî planının arkasındaki hesabı ortaya çıkarmaktadır. Az sayıdaki Osmanlı subayı Senusî kabilesinden binlerce gönüllüyü eğitmeye koyuldu. Yün üniformaları, makineli tüfekleri, bisikletleri, komuta çadırları ve hatta bir motorlu aracı da içeren ithal teçhizatlarıyla Osmanlı subayları ile uçuşan
Müteakip hadiseler, resmiyette Balkan Savaşları’ndan sonra kurulacak (Eşref daha sonra yeniden kurulduğunu söyleyecekti) ve imparatorluğun son yıllarında ekseriyetle dramatik ve trajik sonuçları olan kritik bir rol oynayacak Teşkilat-ı Mahsusa’nın ortaya çıkışında Libya’daki sürecin mühim bir aşama olduğunu gösterecekti. Enver, Eşref gibi fedaî
Reklam
ALMANLARDAN ÖĞRENDİĞİMİZİ ARAPLARA ÖĞRETTİK (esprit de corps)
Osmanlılar, imparatorluk ordusuna 19. yüzyıl sonlarından beri danışmanlık vermekte olan Alman subaylardan öğrenmiş oldukları modern askerî teşkilatlanmanın kabiliyet ve taktiklerini masaya koymuşlardı. Buna karşılık Senusîler de kendi ülkelerini savunuyor olmaktan gelen coşkuyu, kendileri gibi liderlerinin karizmasına itimat eden bir sufi tarikatına içkin olan esprit de corps’u [Fr. Bir grubun mensupları tarafından gruba karşı duyulan müşterek sadakat, coşku ve inanmışlık duyguları. (ç.n.)] ve belki de 20.000 kişiye kadar ulaşan insan güçlerini sunmuşlardı.
Gelişmemiş toplumların yaşam tarzı üzerinde araştırma yapan bilginlere göre ilkel insanın özellikleri arasında: katı, dondurulmuş, değişmez kurallara bağlılık; batıl'a ve hurafelere inanmışlık; din verilerini akıl kıstası dışında tutmuşluk; her gerçeğin din kitablarında bulunduğunu sanarak bu kitaplara bağlanmışlık vb... gibi tutum ve davranışlar vardır.
“Başka anlamlar mı?” Yusuf sinirleniyordu. “Bize söylenen neyse onu kabul etmeliyiz. Hepsi bu.” .... İbni Tahir sıkıntıyla etrafına baktı.Çevresindeki herkesin yüzünden derin bir inanmışlık okunuyordu. Hayır, aklını karıştıran ve onu şüpheye sevk eden hislerini anlamaları olanaklı değildi.
“Yapayalnızdı; ama,bu onun hiç umrunda değildi;Jeanne,çok gülünç bir inanmışlık ve ciddîlikle,tek başına,üç dört kişi imiş gibi oynayabiliyordu.”
Reklam
Geri18
90 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.