Bir müddet daha düşününce dünyada da hiçbir yere bağlı olmadığını hissetti ve içten içe bu kadar yabancı olduğu bu hayatta kendisini birçok kayıtların kuşatmasına, ondan, istediği gibi hareket imkanlarını almasına müthiş içerledi.
Madem ki hiçbir seyi değiştirmeye iktidarı yoktu, her şey evvelden çizilen bir yolda yürüyecekti, o halde aklı başında bir insan, olanları tebessümle seyredip sırasını beklemeliydi.
Sabahtan akşama kadar bir şeyleri beklersiniz ama hiçbir şey olmaz. Bekler, bekler, bekler, düşünür, düşünür, şakaklarınız zonklayana kadar düşünürsünüz. Hiçbir şey olmaz. Yalnız kalırsınız. Yalnız. Yapayalnız.
zira bir insan kendini ne kadar sınırlarsa ebedi olana bir o kadar yakın durur; görünürde dünyadan kopuk yaşayan kişi, kendi içinde, termitlerinkine benzer tuhaf ve pekâlâ benzersiz bir dünya taslağı inşa eder.