Tebriz’li Setterhan ile Trabzonlu Zehra’nın hikayesi… Birbirinden bu kadar farklı olan iki hayran olunası insanın savaşlar, ölüm, ihtilal arasında nasıl kavuştuğunu anlatıyor. Romanda kendinizi bazen Zerdüşilerin Sessizlik kulesinde, bazen 1. Dünya savaşına katılmak için yola çıkan gönüllü Osmanlı askerlerinin arasında buluyorsunuz.
Osmanlı’nın son zamanlarında, halkın içinde bulunduğu zorlukları kapsadığı bölümleri geniş yer kaplıyordu. Konu olarak çok fazla ve birbirinden farklı konulara değinilmiş ve bu konuların harmanlanması çok başarılı olmuş. Tebriz’in halılarından, Dergahlara; Dergahlardan, Rus Edebiyatına bir çok konu geçiyordu içinde…
Okurken hem duygulanıp hem sevindiğim bir çok bölüm oldu. Kapsadığı tarihi çok güzel çok doğru bir anlatımla yazıya dökmüş yazar. Okuması keyifliydi ve ayırdığım zamana kesinlikle değerdi.