Sabah yedi, Haziran ayının on beşi, yağmur yağıyor! Süleyman ağabeyden şekerli bir Türk kahvesi istedim, getirdi, ahşap, kare bir masada, ıslanmayalım diye kuytuda oturuyoruz. İbrice Limanı’ndayız. Duvarın dibine dizilmiş, biri daha yaşlı, ikisi ben yaşlarda üç kişi oturuyor. Gözleri teknelerde, denizde, konuşmuyorlar da.
Dalış okullarını limanın