"Giderek sessizleşiyorum.Anlatmıyorum artık,kestim yüreğimi.Öfkelenmiyorum insanlara.Kırılmıyorum en ince yerlerimden. Sitem etmiyorum,ah etmiyorum kimselere. Her anımı dün gibi hatırlıyorum ama unutulmak umurumda değil artık.Sevilmeye layık görmüyorum bizleri.Verdiğim değerleri misli ile geri aldım, darbe olarak.Artık yakınmıyorum, dövmüyorum dizlerimi.Ve bana verilen her değeri gönlümün tersi ile ittim,pişmanlık duymuyor vicdanım.Üzülmüyorum yitirdiklerime ve umutlar bağlamıyorum yarınların ihtimallerine.Bu bir veda.Kimselere söylemiyorum.Giderek sessizleşiyorum. Giderek..."
sitem
Ben ona, sıkıntılı güz günleri içinde Yedi renkli yaz yağmurları dilemiştim Kırmak istememiştim duygu filizlerini. Büyük bir ustalıkla susturup içimdeki uğultuyu Rüzgârımı olanca yumuşaklığıyla salmıştım üzerine İncinmesin diye tek, acıyı bile tersyüz eden İncelikli bir gülümsemeyle yüzümde. Ben ona, gittikçe soğuyan zamanlarda Sıcacık bir
Reklam
Meded, meded bu cihânûn yıkıldı bir yanı Ecel Celâlîleri aldı Mustafâ Hanı Tulundı mihr-i cemâli, bozuldı dîvânı Vebâle koydılar âl ile Âl-i Osmânı. Geçerler idi geçende o merd-i meydânı Felek o cânibe döndürdi şâh-ı devrânı. Yalancınun kuru bühtânı bugz-ı pinhânı Akıtdı yaşumuzı yakdı nâr-ı hicrânı. Cinâyet itmedi cânî gibi anun cânı Boguldı
Ağladığımı kimseye söyleme anne!**
Ağladığımı kimseye söyleme anne Onlar beni güçlü biliyor Onlar beni en zor günümde bile ayakta biliyor Ben aslında gülerek geçirdiğim her günün akşamı evde ağlarken, Onlar benim içimin sızladığını,yüreğimin yandığını bilmiyor... Ağladığımı kimsye söyleme anne onlar beni kral biliyor Onlar beni kızdım mı dünyayı yakacak insan biliyor Ben aslında onun gözlerine bakmaya bile kıyamazken, Onlar benim bir kız uğruna üzüleceğimi tahmin bile etmiyor... Ağladığımı kimseye söyleme anne Onlar beni ağlamaz biliyor Onlar beni üzüldüm mü bulunduğum şehri bulutlar kaplar biliyor Ben aslında odama kapanıp sitem duygusuyla bir köşeye sinerken, Onlar beni hiç bir şeyin sarsacağını akılarının ucundan bile geçirmiyor... Ağladığımı kimseye söyleme anne Onlar bunu hiç bilmiyor Onlar için ben en sağlam köprülerden daha sıkı bağlıyımdır hayata... Ben aslında ölümle yaşam arasındaki ince çizgide bir o yana bir bu yana giderken, Onlar hala benim için hayatın büyük bir hayal kırıklığı olduğunu bilmiyor....
Serdar Aydın
Yarım kalmış acılar denizi pencereme konardı geceyle, savrulurdum. Gözyaşı kokusuyla dolu bir kuğu, zamanın sonuna kalkan, sürgünümdü; göz mavisi duman, Boz bulanık bir gündü. Yağmur zaman zaman yağıyor, rüzgarın uğultusu hiç dinmiyordu. O gün, Şair Kaan İnce’nin anısına bir toplantı düzenleneceğini biliyordum. Yanımdaki Mahzun arkadaşımla
Yükseliş Önderi Bir Aydın: Snelman Daha Çar I. Alexandr’in sağlığında Fin kültürünü yükseltmek isteyenlerin başına Snelman adında biri geçmişti. Bu nedenle bu kişinin hayatı ve çalışmaları hakkında biraz bilgi vermekte yarar var: Johan Wilhelm Snelman, 12 Mayıs 1806’da, Stockholm’da dünyaya gelmiş ve 4 Temmuz 1881’de Danskarby’de vefat
Reklam
473 öğeden 421 ile 430 arasındakiler gösteriliyor.