Dilara İnce

Dilara İnce
@incedilara
Rahip Bahîra birçok farklı konuda Peygamberimiz'e (a.s.m) sorular sordu. Allah Rasûlü (s.a.v) de sorulara tereddütsüz cevap veriyordu. Rahip Bahîra hayretler içindeydi. Aldığı cevaplar onun son peygamber hakkındaki bilgilerine tamamıyla uyuyordu. Geriye bir tek şey kalmıştı. O da peygamberlik mührünü görmek. Rahip Bahîra, Peygamberimiz'den (a.s.m) müsaade isteyerek sırtına baktı ve sırtındaki peygamberlik mührünü gördü.
Sayfa 41 - Tilki KitapKitabı okuyor
Reklam
“Ey delikanlı! Ben sana bazı sorular soracağım. Ama sen de bana Lât ve Uzzâ hakkı için cevap ver!” dedi. Lât ve Uzzâ’nın ismini duyan Rasûlullah (s.a.v) hemen tepki verdi: “Lât ve Uzzâ adına benden bir dilekte bulunma! Allah’a yemin ederim ki ben onlardan tiksindiğim, nefret ettiğm kadar hiçbir şeyden nefret etmem.” dedi.
Rahip Bahîra Peygamberimiz (a.s.m)’ın yanına iyice yaklaşarak ona bazı sorular sordu. Kervanın hareketi esnasında gördüğü durumu o nurlu sima ile konuşarak tamamıyla netleştirmek istiyordu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Peygamberimiz (a.s.m) sofraya oturduğunda Rahip Bahîra onun nurlu simasına bakıyordu. Bir fırsatını bulup mutlaka onunla konuşmalıydı.
Rahip Bahîra aradığı o nurani zatı aralarında göremiyordu. Bu sebeple sordu: “Ey Kureyş kafilesi! Sizden kervanın yanında kalan yemeğe gelmeyen kimse oldu mu?” dedi.
Reklam
Rahip Bahîra büyük küçük, genç yaşlı kafilede kim varsa herkesi yemeğe davet etti. Kafile yemeğe oturdu.
Rahip Bahîra ticaret kafilesi ile yakından ilgileniyordu; zira bu yıl olağanüstü bir durum vardı. Manastırda Kureyş’in ticaret kafilesini seyrederken bir bulutun Peygamber (a.s.m)’ı gölgelediğini ve onunla birlikte hareket ettiğini görmüştü. Hatta kafile, dinlenmek için ağaç altına oturduğunda aynı bulutun o nurlu simayı gölgelemek için ağacı dahi gölgelediğine ve ağaç dallarının Peygamberimiz'e (a.s.m) gölge yapmak için onun üzerine doğru eğildiğine şahit olmuştu.
Biz bir şekilde, gerekçesi ne olursa olsun yalanlarla süslenmiş bir hayat yaşıyoruz.
Allah hepimizi münafıkların şerrinden korusun.
Allah'tan isteyin, sadece Allah'tan isteyin, her şeyi Allah'tan isteyin! Çünkü sizin düşündüğünüzden çok daha fazlasını vermeye O'nun gücü yeter.
Reklam
İslamiyet ahlâklı olana, vurdumduymazlığı yasaklıyor.
Biz sabrederken sadece Allah'ın mükâfatını bekleriz.
Gökyüzüne bakmanın on faydası olduğu söylenmiştir: 1- Hüzün ve kederi azaltır. 2- Vesveseleri azaltır. 3- Korku vehmini giderir. 4- Allah’ı hatırlatır. 5- Kalpte Allah’ın büyüklüğünü yayar. 6- Kötü düşünceleri giderir. 7- Karamsarlık hastalığına iyi gelir. 8- Aşıkları teselli eder. 9- Sevenleri birbirine alıştırıp yaklaştırır. 10- Ve o, duaların kıblesidir.
Bizi rahmetiyle hiçten, yoktan var eden Allah (c.c.) olduğu gibi yine bizi küfür ve şirkin hadsiz karanlıklarından imanın nuruna, tevhidin aydınlığına çıkarmak üzere sonsuz rahmetini gönderen yine O’dur.
Allah’ın Rahmâniyeti karşısında salih ve fasık, mümin ve kâfir, muvahhid ve müşrik eşit ve bir iken, Rahîmiyeti nokta-i nazarında bu insanlar “Ayrılın bir tarafa bugün, ey günahkârlar!” (Yâsîn Sûresi, 36/59) hitabı ve emriyle birbirlerinden ayrılıyorlar.
92 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.