Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
Üniversitelilerin eğitimi büyük ölçüde devlet ve toplum tarafından finanse edildi. Sağlanan destek önemliydi fakat yine de yeterli değildi; üniversiteli bu açığı tatillerde çalışarak kapatıyordu. Öğrenci dediğimiz, bir zamanlar olduğu gibi, yoksul değildi. Açlık çekme tehlikesi yoktu ve geliri güvence altına alınmıştı. Yine hastalıklara, kazalara ve iş göremezliğin her biçimine karşı koruma altındaydı. Bununla birlikte yine de fabrikalarda çalışan yaşıtlarından nispeten daha az parayla idare etmek zorundaydı. Ebeveynlerinin bütçesiyle karşılaştırıldığında, üniversite dönemi onun için kimi zaman yaşam standartlarının düştüğü bir dönem demekti. Dolayısıyla toplumda geliri en düşük kişiydi, fakat gelecekten beklentisi, statü talebi pek yüksekti.
Sayfa 321 - Alfa Yayınları, çev. Firuzan Gürbüz GerholdKitabı okudu
Reklam
Yetişmekte olan kuşak, ulusal ideallerin neredeyse ölçüsüzce yüceltildiği bir evreden sonra sadece yenilginin damgasını değil, ayrıca barbarlığa ve şiddete meyilli bir ulusun bıraktığı, başa çıkılmaz bir lekeyi de taşımak durumunda kalmıştır.
Sayfa 275 - Alfa Yayınları, çev. Firuzan Gürbüz GerholdKitabı okudu
Şiddet, karşı şiddeti doğurur, karşı şiddeti diğer tarafın şiddeti arttırmasına neden olur ve bu böyle devam eder.
Sayfa 240 - Alfa Yayınları, çev. Firuzan Gürbüz GerholdKitabı okudu
Çok özlenen yekvücut Almanya'ya soyluların yönetiminde kazanılmış savaşlar sayesinde varıldığından, siyaset araçları olarak savaş ve şiddet iyi ve güzel bulunuyordu.
Sayfa 214 - Alfa Yayınları, çev. Firuzan Gürbüz GerholdKitabı okudu
Geriye bakış, duygusal tatminin kaynağı olarak ileriye bakışın yerini aldı. "Birlik" ruhunun ve "birlik" idealinin özü artık ulusal geleneklerin bir imajıydı.
Sayfa 162 - Alfa Yayınları, çev. Firuzan Gürbüz GerholdKitabı okudu
Reklam
Nietzsche'nin kimi zaman Almanlara duyduğu nefret herhalde bir anlamda kendine duyduğu nefretin bir parçasıydı.
Sayfa 141 - Alfa Yayınları, çev. Firuzan Gürbüz GerholdKitabı okudu
Hollandalı kendi ulusunu sever, Rembrandt'tan Van Gogh'a dek Hollandalıların başarısıyla gurur duyar, Hollanda'nın sömürgeci dönemiyle ilgili pek fazla vicdan azabı duymaz, ama bir anda kendisiyle alay ederek şöyle der: "Biz bugün küçük uluslardan biriyiz."
Sayfa 25 - Alfa Yayınları, çev. Firuzan Gürbüz GerholdKitabı okudu
Bugüne dek kraliyet ailesi olarak varlığını sürdürmüş olan Oranj ailesinin halkın tüm diğer kesimleriyle yüzyıllar boyunca sürdürdüğü kadim ilişki, Hollanda'nın gelişimindeki sürekliliğinin ve sağlamlılığının bir işaretidir.
Sayfa 19 - Alfa Yayınları, çev. Firuzan Gürbüz GerholdKitabı okudu
1918'deki yenilgi birçok Alman için beklenmedik, son derece travmatik bir deneyimdi. Almanya'nın arayı kapattığı sürecin tümü tehlikeye girmişti. Alman orta ve üst sınıfından birçok kişi belki de büyük çoğunluk bu utançla yaşanamayacağını hissediyordu.
Sayfa 14 - Alfa Yayınları, çev. Firuzan Gürbüz GerholdKitabı okudu
548 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.