CANLILAR ALEMİNDEKİ DÜALİZM 1965 yılında tıp alanında Nobel Ödülü alan Andrè Lwoff (Fransız biyolog, virüs ve bakterilerin kalıtımsal mekanizma ları alanındaki çalışmalarıyla öne çıkmıştır): “Hayat, organizmanın niteliği, tezahürü veya durumu olarak tanımlanabilir. Organizma, çoğalma yetisi olan birbirine bağlı yapı ve işlevlerin bağımsız bir
Doğu Batı Arasında İslam, Aliya İzzetbegoviç, Ketebe Yayınları
Tanıdık :)
Bundan bin yıl önce kahraman atalarınız bütün bir yerküreyi Tek Devlet'in egemenliği altına sokmuştu. Bugünse önünüzde daha şanlı bir kahramanlık sizleri bekliyor: Camdan, elektrikli, alev soluyan INTEGRAL sayesinde Kainat'ın sonsuz denklemini entegre etmek. Önünüzde duran görev, başka gezegenlerdeki meçhul -belki de özgürlük denen o yabani durumda yaşayan- varlıkları aklın esirgeyici boyunduruğuna sokmaktır. Onlara matematik kesinlikte, şaşmaz bir mutluluk getireceğimizi anlamayacak olurlarsa, görevimiz onları mutluluğa zorlamak olacaktır. Ama silahtan önce sözü deneyeceğiz. Velinimet adına Tek Devlet'in bütün numaralarına duyurulur. Yapabileceğini hisseden herkes Tek Devlet'in güzelliği,yüceliği üzerine incelemeler, şiirler, bildiriler, methiyeler ya da başka yapıtlar kaleme almalıdır.
Sayfa 1 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Felsefe, dinsel ve felsefi konularda sizin konuştuğunuz gibi konuşmuyor. Siz incelemeden konuşuyorsunuz, o in­celedikten sonra konuşuyor; siz duygulara sesleniyorsunuz, o akla sesleniyor; siz küfrediyorsunuz, o öğretiyor; siz yerleri gökleri vaadediyorsunuz, o yalnızca gerçeği vaadediyor; siz, sizin inancınıza inanılsın istiyorsunuz, o kendi sonuçlarına inanılmasını istemiyor, kuşkuyla incelemeyi istiyor; siz kor­kutuyorsunuz, o dindiriyor. Ve aslında, felsefe, dünyayı iyi tanımaktadır, kendi sonuçlarının hem bu dünyayı hem de öteki dünyanın zevk anlayışını ve bencilliğini övmediğini an­layacak kadar iyi tanımaktadır. Ama, gerçeği ve bilgiyi biz­zat gerçek ve bilgi adına seven halk, kendi yargısını ve ah­lakını, cahil, uşak, tutarsız ve satılık kalem efendilerinin yargısı ve ahlakı ile karşılaştırmayı çok iyi yapabilecektir.
Amcama daha fazla direnemezdim. O kararını vermişti bir kez, geri dönüşümüz yoktu. Kitaplara, ansiklopedilere, haritalara başvurarak ayrıntılı incelemelere başladık. İlk dikkatimi çeken, "jokul" sözcüğü oldu. Bu "bu lav ovalarındaki buz kubbeleri" anlamına geliyormuş. İzlanda'daki dağların çoğunun üzerinde jokul yazıyordu.
İnsandan geriye yalnızca üzerinde adı yazılı olduğu tablet kalmıştır; çünkü yatakta yatan , sadece meraklı ellerin yokladığı, titreyen bir et parçasıdır , bakışların ve incelemelerin nesnesidir..:(
"Bir simyacı olduğum için Simyacı'yım ben," dedi, yemeklerini hazırlarken. "Bu bilimi atalarımdan öğrendim, ki onlar da kendi aralarından öğrenmişlerdi. Ve dünyanın yaratılışından bu yana bu böyledir. O sıralar bütün Büyük Yapıt bilimi küçük bir zumrudun üzerine yazılabilirdi. Ama insanlar basit şeyleri önemsemediler ve kitaplar, yorumlar ve felsefi incelemeler yazmaya başladılar. Üstelik en iyi yöntemi kendilerinin bildiğini ileri sürmeye kalkıştılar."
Reklam
1.000 öğeden 541 ile 550 arasındakiler gösteriliyor.