Biz ince bel, elâ göz, sütun bacak için sevmedik güzelim, Gümbür gümbür bir yürek diledik kavgamızda. Ateşin yanında barut, barutun yanında ateş olasın diye! Rakı sofralarında söylenip, acı tütün çiğnercesine sevdik ANLAYAMADILAR...
Kuru, ince parmaklarının arasından çizgi halinde kupa papazı görünüyor. Sonra kağıtlar tersine çevrilip yeni bir ele başlanıyor. Sen ey, nice uzaklardan gelmiş, nice düzenlerle, nice yitik hareketlerle hazırlanmış güzelim kral! Başka yeni düzenlemeler, başka davranışlar, başka hamleler, başka cevaplar doğsun diye, talihler dönsün diye, başka nice küçük serüvenler gelişsin diye, yeri geldiğinde işte sen de öyle başka kağıtlar arasına karışıp yitip gittin.
Reklam
Bu çocuk böylesine baş kaldırırsa, ya ötekilerde azıcık yürek olsa, insanlık olsa ne yapar demezler mi? İşte böyle güzelim Kamer Ana. İnsan olmak başka iş, insanlık başka iş." Gene yürümeye başladı. "İnsan olmak... İnsan olmak... İnsan olmak," diyor, yürüyordu. "İnsan olmak, Kamer Ana, insan olmak... Bak bir ayağım çukurda. En çok, en çok daha on yıl yaşarım. Sonra üfürüverirler, can kuşu kafesten uçar gider. İnsan olmak Kamer Ana, insan olmak. Her işin başı bu. Korkudur insanı alçaltan, insanlıktan çıkaran. Bunu bilirim, bunu söylerim."
ANIT Yeni geldiğimiz karakolun taze bir şehidi var. Bir ay kadar önce pusu mevziine çıkarken çapraz ateşle yığılıvermiş bir taşın üstüne. Belli ki, morali bozuk karakola biraz renk geldi bizimle. Sıkıntıları biraz olsun azaldı gibi. Ama kinlerini gözlerinden okuyabiliyorum. Bize karşı da biraz hayranlık, biraz da ümitle bakıyorlar. Belki
http://www.hakanevrensel.com/guneydogudan-oykuler-1/Kitabı okudu
Gözlerinin içine baktım ve orada iyilik gördüm. Ama korktuğum şeyi de gördüm; beklenti...
...her şeyi her şeyi bir anda unutmuş, içinde çocuksu, güzelim bir umut, bir sevgi, bir sevinç doğmuştu. Ilık ılık bir ince sevgi yüreğini alıyordu. Birden aklına geldi: "Ben bir kuş öldüremem," dedi. "Bir karıncayı ezemem. İncinir diye bir arıyı, bir kelebeği, bir kuşu tutamam." Şu anda, belki dünyada en çok elindeki tüfeğe, belindeki hançere, bedenindeki koşar koşar fişeklere şaşıyordu. Kendine bakıp bakıp gülüyordu.
Sayfa 146Kitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.