Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Demek, Cenab-ı Hak'tan nisbet kesilse toprağın zerratı adedince ilahlar kabul edilmesi lâzım gelir. Bu ise bin defa muhal içinde muhal bir hurafedir. Fakat memur oldukları vakit çok kolaydır. Nasıl bir sultan-ı azîmin bir âdi neferi, o padişahın namıyla ve onun kuvvetiyle bir memleketi hicret ettirebilir, iki denizi birleştirebilir, bir şahı esir edebilir. Öyle de ezel ve ebed Sultanı'nın emriyle, bir sinek bir Nemrut'u yere serer, bir karınca bir Firavun'un sarayını harap eder, yere atar. Bir incir çekirdeği, bir incir ağacını yüklenir.
Üçüncü lem'a
Bak, şu kâinat-ı seyyalede, şu mevcudat-ı seyyarede cevelan eden zîhayatlara! Göreceksin ki bütün zîhayatlardan her bir zîhayat üstünde Hayy-ı Kayyum'un koyduğu çok hâtemleri vardır. O hâtemlerden bir hâtemi şudur ki: O zîhayat, mesela şu insan, âdeta kâinatın bir misal-i musağğarı, şecere-i hilkatin bir semeresi ve şu âlemin bir çekirdeği gibi ki enva-ı âlemin ekser numunelerini câmi'dir. Güya o zîhayat, bütün kâinattan gayet hassas mizanlarla süzülmüş bir katredir. Demek, şu zîhayatı halk etmek ve ona Rab olmak, bütün kâinatı kabza-i tasarrufunda tutmak lâzım gelir. İşte eğer aklın evhamda boğulmamış ise anlarsın ki bir kelime-i kudreti mesela, "bal arısı"nı ekser eşyaya bir nevi küçük fihriste yapmak ve bir sahifede mesela, "insan"da şu kitab-ı kâinatın ekser meselelerini yazmak hem bir noktada mesela, küçücük "incir çekirdeği"nde koca incir ağacının programını dercetmek ve bir harfte mesela, "kalb-i beşer"de şu âlem-i kebirin safahatında tecelli ve ihata eden bütün esmanın âsârını göstermek ve bir mercimek tanesi kadar mevki tutan "kuvve-i hâfıza-i insaniyede" bir kütüphane kadar yazı yazdırmak ve bütün hâdisat-ı kevniyenin mufassal fihristesini o kuvvecikte dercetmek, elbette ve elbette Hâlık-ı külli şey'e has ve bu kâinatın Rabb-i Zülcelal'ine mahsus bir hâtemdir.
Reklam
...benden kumruvari cıvıldaşmaları da beklemeyin. Bugün iyi terbiye görmüş bir kadın, aile reisi olan kocasına karşı ciddiyetini takınıp büyüklüğünü kabul eder. Bu sanayi çağında romantik duygulanmalara yer yok küçük hanım, yani JeanJacque RoıısseaM'ların zamanı geçti. Söz misali, kocanız işten yorgun, aç gelip, "Midem ezildi; bir kadehçik votka ile bir parça tuzlu ringa falan yok mu, şekerim?" dedi mi, bunların hepsini önceden hazır bulmalı. Kocanız bunları atıştırırken sizi pohpohlamasını beklememelisiniz. Arkasından, yüzünüze bakmadan: "Aman yavrum, yemeğimizi geciktirme, erken yatacağım; yorgunum..." deyip gazetesine dalarsa hoş görmelisiniz. Belki haftada bir, âdet yerini bulsun diye ya öper ya öpmez sizi... Evet, bizde böyledir küçük hanım. Söz açılmışken bunu şimdiden söylemeyi uygun buldum... Aslında, beni bu işe karıştırmakla büyük hata ettiniz; şımarıklıktan başka bir şey değil bu yaptığınız! Yok iyi kalpliymişim, uğrunuzda cefa çekip sizi seven sevgilinizmişim filan... Her şeyden önce, ben size göre değilim küçük hanım. Bildiğiniz gibi kompliman yapmasını beceremem, bayanların bayıldıkları incir çekirdeği doldurmayan tatlı lafları bilmem, çapkınları hoş görmem. Yalana ne gerek var — çehreden yana da pek talihli değilim... Görüyorsunuz, her şeyi olduğu gibi açık açık söylüyorum.
Sayfa 121 - İletişim Yayınları II
İnsan bir 'hiç' değil.. hiçten biraz daha fazla..
Geriye hiçbir şey kalmayıncaya dek her şey yok olup gidiyor, dünyalar, evrenler ... Geriye hiçbir şey kalmayıncaya dek mi? Ama her şey yok olduğunda bile geriye bir şey kalıyor, hiçten biraz fazla olan bu şey kalıyor, karanlıkta bir nabız gibi atan şey, bir titreşim, evrenin başlangıcı da olabilecek, tüm sonlarla tüm başları iç içe geçiren küçük, ölümsüz tohum, bir incir çekirdiği. Bu incir çekirdeği aynı zamanda bizde, şimdiden içimizde, burada.
Aslında macerası incir çekirdeği doldurmayacak kadar önemsiz ve basitti.
Sayfa 111 - İletişim Yayınları 1
"İnsan tipleri bana usanç verdi artık. Hepimizde aynı zevksiz, tatsız arzular, hırslar... incir çekirdeği doldurmayan fikirler, hisler..."
Reklam
Sana, Bana, Vatanıma Ülkemin İnsanlarına Dair
"Telgrafın tellerini kurşunlamalı" Öyle değildi bu türkü bilirim Bir de içime Her istasyonda duran sonra tekrar yürüyen Bir posta katarı gibi simsiyah dumanlar dökerek Bazan gelmesi beklenen bazan ansızın çıkagelen Haberler bilirim mektuplar bilirim Gamdan dağlar kurmalıyım Kayaları kelimeler olan Kırkikindi saymalıyım Kırk gün
insan tipleri bana usanç verdi artık. Hepimizde aynı zevksiz, tatsız arzular, hırslar... incir çekirdeği doldurmayan fikirler, hisler...
Sait Faik Abasıyanık
Sait Faik Abasıyanık
İnsan tipleri bana usanç verdi artık. Hepimizde aynı zevksiz, tatsız arzular, hırslar... incir çekirdeği doldurmayan fikirler, hisler...
Sait Faik Abasıyanık
Sait Faik Abasıyanık
Son zamanlarda kendimde fark ettiğim, böyle incir çekirdeği doldurmaz şeyler yüzünden tasalanmalar, son öykümü didik didik eden, pek derin fikirli bir eleştirmenin de dikkat çektiği üzere bu tasaların yaşamıma ve yaşama vazıh bakışıma ket vurması nereden çıktı?
Reklam
Tutkularımız da, kaygılarımız da, hayal kırıklıklarımız da, öfkelerimiz de incir çekirdeği doldurmayan şeylermiş aslında.
Sayfa 179
Zamanın ve özün bütünlüğünü düşün hep; her şeyin bütün özle kıyaslandığında bir incir çekirdeği, bütün zamanla kıyaslandığındaysa bir burgunun dönüşünden başka bir şey olmadığını düşün.
Sayfa 106
Örneğin kadınlar, ortada incir çekirdeği dolduracak bir sebep yokken kendilerini mutsuz, kırgın hissetmek ihtiyacı duyarlar.
Tutkularımız da , kaygılarımız da ,hayal kırıklıklarımız da, öfkelerimiz de incir çekirdeği doldurmayan şeylermiş aslında.
980 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.