This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
We are members of the civilization that says, "Don't even hurt things." Think of Mevlevis kissing the glass from which they drink water. When entering the forest, the woodcutters wrap the handle of the ax with cloth so as not to scare the young trees. Now, there are so many people waiting for a small mistake from each other.
“Bu akşam rüyamda Leylâ'yı gördüm, Derdini ağlarken yanan bir muma; İpek saçlarını elimle ördüm, Ve bir kemend gibi taktım boynuma, Bu akşam rüyamda Leylâ'yı gördüm. Leylâ.. Elâ gözlü bir çöl ahûsu, Saçları bahtından daha siyahtır. Kurmuş diye sevda yolunda pusu, Döktüğü göz yaşı, çektiği ahdır. Leylâ.. Elâ gözlü bir çöl ahûsu. Bir damla inciydi kirpiklerinde, Aşkın ıztırapla dolu rüyası Bir başka güzellik var kederinde Bir başka âlem ki ruhunun yası, Sessiz incileşir kirpiklerinde...”
Kahraman Ordumuza
" Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl!
Kahraman ırkıma bir gül... Ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra