Presence

Sabitlenmiş gönderi
İnsan eninde sonunda her şeye alışır.
Reklam
Presence tekrar paylaştı.
Ben bakmaktan utandığım bir şeyin ardına düştüm. Saçlarım bile ayaklandı başımda; Aklar taşkınlıkla suçluyor karaları; Karalar akları korkaklık, bunaklıkla.
Aşk bir bakıma çılgınlığın ta kendisidir, belki biraz da abarttı.

Reader Follow Recommendations

See All
Aslında kendimi hiçbir zaman yürekli saymamıştım, zaten değildim de. Yalnızca mantıklıydım. Mantıklı yanımın nerede ağır bastığını pek bilmemekle birlikte belki de biraz korkaktım, genelde kendimi mantıklı hissediyordum, tıpkı insanın kendini sağlıklı ya da hasta hissettiği gibi.
Gece, yasakların ve kısıtlamaların topluca başkaldırısıdır. İşbirlikçi bir sessizliktir, temastır, aynı zamanda da ihlallerdir. Eğer hırsızlıklar, cinayetler, kumar, kaçmalar, fahişelik geceyi seçiyorsa, bunun tek nedeni karanlığın gözetimi güçleştirmesi değil, gecenin özü itibarıyla bir anarşi zamanı oluşundandır.
Reklam
Akşam yemeğine oturduğumda masada yalnızca iki kişilik servis vardı. Babam beni kendine doğru çekti, elini başıma koydu ve törensel bir sesle şöyle dedi: “Oğlum, annen seni terk etti.” Bu sözler beni şaşırttı, çünkü annemin daha çok onu terk ettiğini anladığımı sanmıştım. Ama kuşkusuz “Karım beni terk etti” gibi bayağı bir cümle onun ağzında biçimlenemezdi. Bundan alabildiğine incindim. Bu yemek boyunca süren suskunluk çok korkunç oldu. Babam, annemi mutlu etmeyi bilmediği bir yana, benimle diyalog kurmakta da aciz olduğunu gösteriyordu. İçerisinde yaşadığım ortamın duygudan yoksun olduğunu işte o akşam anladım. Yemeğin sonunda elmamı elime alıp odama döndüm.
Kadınlara fitne tohumları ekenler en başta erkeklerdir. Rahibelerin bile aralarını açan, gidip günah çıkardıkları papaz değil midir?
Yalanın karanlığı ile saydamlığın kinizmi arasında, gerçeğin bilindiği ama ses çıkarılmadığı ya da bile bile görmezden gelindiği aydınlık-karanlık bir kesim vardır. Toplumda, nezaket kuralları bazı gerçekleri nobranca haykırmayı yasaklar.
İyi bir anlatıcı kendini yenilemeyi bilmelidir.
Kızcağız, gönlünü kaptırdığı sevimli prensin geceleyin buharlı lokomotifin gürültüsünden farksız sesler çıkaracağını nereden bilsin? Gecelerinin horul horul horlayan bir adamın yanında geçtiğini görünce, ister istemez kendisine hayli acı bir felsefe geliştiriyor.
Reklam
Delikanlılara evlenirken nelere maruz kalacaklarının söylenmesi gerekir.
Okudum; çünkü görünüşüm ve gözlüklerim bunu yapmamı gerektiriyordu.
Aptallığı derhal teşhis edebilirim ve insanın aptal olanını adeta kokusundan tanırım.
Tüm sömürülen sınıflarda durum aynıdır. Sefalet ve acılar bu insanları birbirine düşürür, ama hepsi bu sefaletin ve bu acıların suçunun düzene ve düzenin sahiplerine yüklenmesi gerektiğini bilirler.
16.3k öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.