Eğer yarardan söz edeceksek bilinç, ancak küçük ölçülerde ve yine ancak belirli işlerde işe yarar.
Sayfa 58
Beyninizin bildikleriyle zihninizin edilebilecekleri arasında, yerinde durmakta direnen bir uçurum vardır.
Sayfa 56
Beyin, zaman ve kaynaktan tasarruf sağlayan varsayımlarda bulunarak, dünyayı yalnızca ihtiyacı olduğu kadarıyla görmeye çalışır.
Sayfa 55
Algı dünyanız her zaman gerçek dünyanın gerisinde kalır. Bir başka deyişle dünyaya ilişkin algınız, gerçek anlamda canlı olmayan bir canlı yayın gibidir.
Sayfa 52
Görmek, öğrenmek zorunda olduğumuz bir şeydir.
Sayfa 39
Beyniniz karanlıktadır, ama zihniniz ışığı kurgulayabilir.
Sayfa 41
İnsan dişilerinin en az yüzde 15’i, onlara fazladan (dördüncü) bir renk fotoreseptörü kazandıran bir genetik mutasyon taşır ve bu sayede yalnızca üç tip renk fotoreseptörüne sahip olan çoğumuz için aynı görünen renkleri birbirinden ayırt edebilir.
Sayfa 44
Bizler, bize sunulan dünyanın gerçekliğini kabul etmeye hazırızdır.
"Genelde, beynimizin en iyi yaptığı şey, en az farkına vardığımız şeydir."
Algı dünyanız her zaman gerçek dünyanın gerisinde kalır. Bir başka deyişle dünyaya ilişkin algınız, gerçek anlamda canlı olmayan bir canlı yayın gibidir.
Belirli bir ürüne ya da yüze tekrar tekrar maruz kaldığınızda, onu giderek daha fazla tercih eder hale gelirsiniz. Sürekli göz önündeki şahsiyetlerin, beklenenin tersine olumsuz basından her zaman rahatsız olmamalarının nedeni de bu etkidir. Ünlülerin sıklıkla söylediği gibi "tek kötü reklam, reklam olmamasıdır" ya da "gazetelerin hakkımda ne yazdığı umurumda bile değil, yeter ki adımı doğru yazsınlar.
Bundan iki yüz milyon yıl sonra ise bu hayat dolu gezegen, üretken gezegen, Güneş'in genişlemesiyle yok olacaktı....
"Bütün yaşam yok olacak, bütün zihinler duracak ve her şey, sanki hiçbir şey hiçbir zaman olmamışçasına geriye dönecek. Dürüst olmak gerekirse, evrimin uğruna yolculuk yaptığı hedef de budur; çılgıncasına ölmenin varıp varacağı "hayırlı" son. ... Yaşam dediğimiz şey, karanlıkta yakılan ve hemen ardından sönen bir kibritten farksızdır. Er veya geç ulaşılan sonuç ise ... Onun anlamdan tümüyle yoksun kalmasıdır."
Sayfa 198Kitabı okuyacak
“Görmek, bakmaktan fazlasını gerektirir.”
"Genellikle, beynimizin en iyi yaptığı şey, en az farkına vardığımız şeydir."
Hakikat nadiren oluşur.
Beyin ne kadar kafa karıştırıcı bir şaheser ve dikkatimizi ona çevirecek teknolojiye ve iradeye sahip bir nesilde olduğumuz için ne kadar şanslıyız.
Evrende bulduğumuz en harika şey ve biziz.
Görme öylesine zahmetsiz bir iş gibidir ki, suyu anlamaya zorlanan balıklardan farkımız yoktur bizim de: Balıklar başka hiçbir şey deneyimlemedikleri için suyu görüp kavramaları neredeyse olanaksızdır.