Determinizm ve İndeterminizm
G.A: Bunu yalnızca düşünmüyorum, aynı zamanda biliyorum. Farz et ki, kasten o fikri değiştirmek amacıyla belirli bir düşünce yolunda ilerlemeye, okumaya, çalışmaya başladım. Farz et ki bunu başardım da. Bu, dışarıdan gelen bir dürtünün işi sayılamaz o zaman. Projeyi ben başlattığım için tamamı bana ait ve kişisel. Y.A: Zerresi bile senin değil.
Sayfa 11 - Karbon kitaplar yayınlarıKitabı okudu
İşte kuantum ile çıkan gümbürtü buydu! Newton'dan beri tıkır tıkır çalışan evren saati kırıldı. Artık indeterminizm vardı ve evren bazen kafasına göre davranıyordu. Haydi espri yapalım, Tanrı zar atıyordu!
Sayfa 141Kitabı okudu
Reklam
Gerçekte bilinç yalnız beyinsel açıdan var olan şeyin tezahürü ya da ters yüzü olduğundan özgürlük sorunu şöyle özetlenebilir: Bilinç maddi bir sistem olan bey- nin evriminin indeterminizmi sorunu. Bu durumda iki hipo- tez ortaya çıkar: Determinizm ve indeterminizm. Searle önce hipotez (1)'i yani determinizmi ve ardından hipotez (II)'yi, indeterminizmi inceler. Ona göre determinizm önce inandı- ricı bir çözüm gibi görünür; fakat onun iki mahzuru vardır: Eğer özgürlük bir yanılsamaysa, hayat milyonlarca yıllık ev- rimi boyunca özgürlüğün yanılsamasını ortaya çıkarmıştır? Eğer doğa hiçbir şeyi boşuna yapamazsa özgürlüğe ilişkin yanlış düşünce nasıl ortaya çıkmış olabilir? Searle'e göre bu durumu determinizm açıklayamaz. Gerçekte özgürlüğün bir yanılsama olmadığını görmek kolaydır; çünkü o, bireyin çok özgün eylemini yapmasına izin verir. Bireyin eylemlerinin özgür olduklarını anlamak için özgürlüğün ontolojik olarak var olduğunu düşünmeye ihtiyacımız yoktur.
Sayfa 22
Onlara göre, 'objektif indeterminizm' evrenin bir özelliğidir; fakat Tanrı için bir belirsizlik yoktur, Tanrı evrendeki belirsiz boşlukları belirleyerek şansa yer bırakmaz.
Sayfa 100Kitabı okudu
+1
Şu beyefendi şu yakası kürklü kalın paltoyu keyfi istediği zaman giymiyor. Kış kıyamet oldu mu, nazik bedeni üşümesin diye giyiyor. Bu asker canı istediği için bir kırba su içmiyor. Sabahleyin talime çıkmazdan önce, ekmek yedirsin ve tok tutsun diye, zehir gibi tuzlu bir fasulye çorbası yemiştir. Okkalarla su içse, midesinin yanmasını söndüremiyordur. İşte körkütük bir sarhoş; şu duvar senin, o duvar benim diye yalpa vurarak, basıyor narayı, basıyor küfürü... Neden? İçimizde en uslu akıllımız da o sarhoş kadar içseydi, aynı dereceye yakın bir maskara olacaktı. Çünkü alkol beynimizi zehirledi mi, ortalıkta hep kan ve yangın görmeye başlarız. Bu söylediklerimizden ne anlaşılıyor? Şu anlaşılıyor ki; insan bir şeyi yaparken, yapmayı istediği için yapmıyor. İstemeye mecbur olduğu için istiyor. İstemesinin belirli bir sebebi vardır. İnsan bir şeyi istediği zaman, aynı zamanda istemeye de bilir mi? İstemeyebilir, ama yine de yapar. İşçi uykusuz kalmak istemez, ama erken kalkmasa olmaz. Köylü bu sene istiyorum da onun için arpa ekiyorum, sanır. Hâlbuki krize tutulan dünyada, buğdayın kilosu iki paraya düşer. Herkes fenalıklar önünde işi sarhoşluğa vurur; mesela fazla bira içer. Onun için, bira yapmaya yarayan arpanın fiyatı yükselir. Köylü de daha fazla para eden arpayı ekmek İSTER. Ekmemek de isteyebilir miydi? Yani, köylünün DİLEĞİ sebepsiz, endetermine olabilir mi? Hayır. Köylü aklını kaçırmadıkça, durduğu yerde arpa ekmemezlik edemez. İşçi kapitalist toplum içinde kaldıkça, çok erken kalkmaktan ve yatsıya kadar çabalamaktan kurtulamaz..
İndeterminizm doğruysa zaten nedensiz gerçekleşen olaylar mümkündür.
Reklam
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.