(Bu ilimler inkar edilmeyecek olsaydı ) İbn Abbas'ın “Yedi gökleri ve yeryüzunde bulunanları yaratan Allah'tır, emri onların arasına indirir ”* ayeti hakkında “Bu ayeti yorumlasaydım, beni taşladınız mı? demesinin bir anlamı olur muydu? Başka bir rivayette "benim kâfir olduğumu iddia ederdiniz" demiştir.
Sayfa 77
Aşk geniş, inkar edilemez bir iyilik ve doğruluk kaynağı olduğu kadar, aşırılık yada yanlış anlama halinde çirkinliklerin, sahteliklerin de kaynağıdır.
Reklam
"Kim bilir ne gibi sebeplerle tesadüf bizi birleştirdi. Sen beni sevdiğini söyledin, ben buna inandım. Ben de seni seviyordum... Hem nasıl seviyordum... Hislerimde bugün de bir değişiklik yok. Fakat niçin seviyordum, işte bunu bulamadım ve beni düşündüren, seninle olan hayatımızın devamından şüphe ettiren bu oldu. Seni niçin sevdiğimi bir türlü bilmiyordum. Huylarını, yaptığın işleri, beğenmiyordum demeyeyim, fakat anlamıyordum. Sen de benim birçok şeylerimi anlamadığını inkâr edemezsin. Böyle olduğu halde nasıl garip bir kuvvet bizi birbirimize bu kadar sağlam bağlamıştı? İlk andan itibaren tamamıyla başka dünyaların insanları olduğumuzu anladığım halde beni burada tutan ve seni gördüğüm zaman içimi sevinçle dolduran neydi? Acaba şu senin her zaman bahsettiğin ve her hareketinin kabahatini kendisine yüklediğin şeytan mı? Son günlerde ben de bundan korkmaya başladım. Şimdiye kadar daima, düşünüp doğru bulduğum şeyleri yapmaya alışmıştım... Bu sefer hiçbir doğru ve akıllıca tarafını bulamadığım bu hayata beni bağlayan kuvvetin, içimde saklı bir şeytan olması sahiden mümkündü."
Şunu inkar edemezsin ki, vali bey, insanın varoluş sebebi ruhunu olgunlaştırmak, mükemmel hale getirmektir. Hayatta bundan daha yüce bir amaç olamaz. Hayatın güzelliği de buradadır: Ruhu en üst düzeye götüren sınırsız basamakları birer birer çıkmak. İnsan için en güç olan, her gün insan olarak kalmasıdır.
Sayfa 194Kitabı okudu
"Gerçek aşk hangisi?" diye sorduğu zaman hafızasında ve çevresinde bir kadına basit, dürüst, derin ve sarsılmaz bağlarla bağlanmış insanlar arıyor, bulamıyordu. Bulsa bile bu bağlanmanın da bir kuruntu olduğunu, er geç bir hayal kırıklığı ile sonuçlandığını görüyor ve bu yüzden zaman zaman hüzne, umutsuzluğa düşüyordu: "Herhalde bu mutluluğa tam olarak kavuşmanın imkânı yok. Ya da böyle bir aşkı bulmuş olanlar korkak insanlardır; aşklarından utanıyorlar, âşık olmayan insanların, kurnaz budalaların karşısında duygularını gizliyorlar; belki, sathi ruhlarında aşk çiçeğinin kök salıp bir ağaç gibi büyümesine ve dallarını bütün hayata yaymasına imkân olmadığı için aşkı inkâr eden, kötüleyen bu zavallılara acıyorlar, kendi mutlulukları adına affediyorlar onları.”
Sayfa 568 - İş Bankası Kültür, XXVI.Basım, 2020
Gelecekten Haber
... Evrenin ebedi olmadığını göstermeye yönelik her çaba inkar, korku, öfke ve umutsuzluğa yol açar. Öyleyse kahinliğin kabul görmesini nasıl açıklamalıyız? Çok basit: Geleceği haber veren kişi kalıcı bir gerçekleşmeden bahsettiği için, en korkunç olayları öngördüğünde bile insanlık tarafından sevinçle karşılanacaktır.
Reklam
The Well of Loneliness - Radclyffe Hall
"Tanrım," dedi soluk soluğa, "sana inanıyoruz; sana inandığımızı söylüyoruz... Seni inkâr etmiyoruz, öyleyse kalk ve bizi savun. Tanrım, bizi tüm dünyanın gözleri önünde kabul et. Bize de var olma hakkı ver!"
Vehhabilik
Vehhabilik, İbn-i Teymiyye bahsinde kullandığımız tabirle, bir nevi İslam materyalizmasıdır ve materyalizmanın son durağı Allah'ı tanımamak olduğu halde bunlar tanıdıkları ve en doğru tanımanın kendi mezheplerinde olduğu iddiasındadır. Ruha, ruhaniyete, onun ölüm sonrası devam ve tasarrufuna inanmaksızın Allah'a nasıl inanılabilir, veya Allah'a inanıp da ruh nasıl inkar edilebilir? Hem göze inan, hem de onun gördüğüne inanma, olur mu?
Büyük Doğu YayınlarıKitabı okuyor
Bazen kişi gözündeki hastalık sebebiyle güneşin ışığını yadırgar; ağız da hastalığından dolayı suyun tadını inkar eder.( Busayrî, kasidetül-Bürde)
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.