Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Canı acıyınca acıyor demiyor insan, kahkahalar atmak isterken dudaklarının arasında bırakıyor neşesini. Sevince seviyorum demiyor, nefret ettiği insanların suratına bakıp gülümsüyor her gün. Sarılmak istiyor, kolları uzanmaz sanıyor. Şu dünya üzerinde en çok sevdiği kafanın üzerinde yetişen saçların arasına geçirmek istediği parmaklarını kusmak için boğazına iteliyor. Yürümek istediği kaldırımların üzerinde gezinmiyor ayakları asla, ardını görmek istemediği kapıları da çarpıp kapatmıyor ses çıkmasın diye... İçmek istemediği alkol yakıyor boğazını, bazen de karşısındaki dudaklardan dökülen zehir. Bugünlerde sözlükler hiçbir işe yaramıyor."
Sayfa 244 - Epsilon Yayınları, Alena DoranKitabı okudu
_Tanrı, ilk ateisttir. E. Hubbard _Din, gönüllü köleliktir. Herzen _Burada bir ateist yatıyor. Giyinip kuşanmış hazır, ama gidecek bir yeri yok; ne cennet ne de cehennem. Mezar taşı _Çürümüş bedenimden çiçekler çıkacak ve ben de onların içinde olacağım. E. Mumch _Bir zamanlar ateist olmak istemiştim. Artık vazgeçiyorum. Adamların tatili yok! H.
Reklam
Tüm canlılarda ilgi görme isteği vardır. Bu bir kedi , çiçek veya insan olabilir. İhtiyacımız olan ilgi bazen ilacımız bazen sorunumuz haline gelebilir. Peki neden ilgi görmek istiyoruz , sorusuna şöyle cevap verebiliriz ; neden yemek yemek istiyor , neden uyumak istiyorsak ilgi de bizim için benzer şekilde bir ihtiyaçtır.
Sayfa 161Kitabı okudu
"Bazen hıçkıra hıçkıra ağlamak gerekir İçimizdeki üzüntüyü atmak için Bazen susmak gerekir Olayları değerlendirmek için Bazen kendi bildiğini okumak gerekir Hayatının kaptanı olduğunu yarmaman için Ama her zaman O'na güvenmek gerekir Hayatında olab mucizeleri görmek için."
Sayfa 102Kitabı okudu
Ben de bazen tıpkı böyle hissediyorum..
Yakınlarımın, akrabalarımın resimlerini çıkarıp, birbir baktım. Her biri kendi gözlemlerime uygun olarak gözümün önünde canlandılar. Onları hem seviyor, hem sevmiyordum. Hem görmek istiyor, hem de istemiyordum. Hayır, hayır, onların hatıraları devamlı gözümün önündeydi. Fotoğrafları yırtıp paramparça ettim. Gönülden bağlılığım yoktu. Kendi kendime karar yürüttüm. Gördüm ki şefkatli bir insan değilmişim.
İnsan her zaman yeni bir şeyler görmek istemiyor, bazen var olanı korumak, elinde olanın tuhaf, huzur veren alışkanlığıyla yaşamayı sürdürebilmek, belki yalnızca yetinebilmek istiyor.
Sayfa 62 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bilge ağlıyordu, Hikmet susuyordu. Bilinmeyen bir süre geçtikten sonra birden kapı vuruldu. Hikmet, dalgın gözlerle kapıya yürüdü. Ne yaptığını düşünmeden kapıyı açtı. Sevgi içeri girdi. Sevgi? Dalgınlığından kurtulamadı. İşte bir olay, diye düşündü. Başım ağrıyor. Sevgi, Bilge’yi görünce bir an gözlerini kapar gibi oldu. Başını çevir, bakma.
Bu belki onu tüketebilirdi; fakat bu kadar güzel bir şeyin içinde onunla beraber tükenmek mukadderse bundan ne diye kaçmalıydı? Sen ve yağmur, başa dönemezsiniz. İnsanın en ölümcül yarası içinde anbean büyüyen gitme hevesidir. Ölmekle gitmek aynı şey; ne ölenlerin ne de kalbindeki ıstırap verici ağrı dinmek bilmediği için uzaklara
84 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.