Bu yaşa geldim hâlâ bir hayatım yok. Hayırlısı budur, nasip değilmiş diye teselliye sarıldım ama içim yine de rahat değil. Boşunamıydı sıkıntılara katlanmalarım, hiç mi değeri yoktu çabamın? İsyan etmiyorum ama insan biraz olsun yüzü gülsün, emeğine değsin, kalbi atsın istiyor...
Ancak insan sorunlarının meslekileştirilmesi beraberinde bir dünyanın kaybını getiriyor. Muzdarip kişi, yaşantısını ahlaki anlamıyla yeniden kuracağı bir yerel bağlamdan oluyor. Kişi kendi çevresi içinde yaşamın anlamı/değeri gibi konular etrafında yaşantısını yeniden kurabilir, farklı bir açıklama sistemi bulabilirdi. Bunun yerine bir antidepresan önerilir kişiye. Hani, eskilerin bir sözü vardı: Ya tahammül, ya sefer. Artık ne tahammül, ne sefer. Sadece Prozac!