Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ölü, konuşanların gözünde gittikçe değer kazanıyordu. Öyle değil miydi: insan ölünce değeri artmaz mıydı?
Kalbinde biraz sevgiye yer kalmışsa Bul, sev, sevecek insan eğer kalmışsa Aşıkları sor, âşığın artar değeri Artar, fakat insanda değer kalmışsa
Reklam
İnsanın alın teriyle kazandığı kendi parası olmadıktan sonra değeri mi olur. Sağlık her şeyden üstün. İnsan çalışıp kazanmalı, öyle yemeli. Başkasının parasından bana ne!
Sayfa 119 - Alfa Yayınları
"SANAT, ahlaksızlığın meşrulaşmasına zemin olamaz." TOLSTOY
Insanlar arası ilişkiler, sevgiler, aşklar, merhamet duyguları, öfkeler, sayısız duygular dinin meşruiyeti dolayımında uygun görülür ve yüceltilir. Hatta bu ölçüye göre sanatın değeri dahi takdir edilir: Ahlaki olan ve olmayan diye. Bunun niçin böyle olduğuna dair açıklamayı Tolstoy'dan dinleyelim: "Çünkü sanata karşı bu tutum insan tabiatının temel niteliklerinden ileri gelmektedir ve bu nitelikler değişmez."
Doğal insan kendisi için her şeydir; sayısal birliktir, mutlak bütündür, ancak kendisiyle ya da benzeriyle ilişkisi vardır. Uygar insan ise paydaya bağlı ve değeri bütünle, yani toplumla ilişkisi içinde olan yalnızca kesirli bir birliktir. İyi toplumsal kurumlar, insanın doğasını değiştirmesini, ona görece bir varlık vermek için mutlak varlığını ortadan kaldırmasını ve ben’i ortak birliğin içine taşımasını en iyi bilen kurumlardır; öyle ki her kişi kendisinin artık tek değil, birliğin bir parçası ve ancak bütünün içinde algılanabilir olduğuna inanır.
Sayfa 12 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Belli edilmeyen sevginin ne değeri var ki?
... Bir insan eşini ne kadar çıldırasıya sevse ölmeli, yine bu aşkını belli etmemeye uğraşmalı. ...
Sayfa 198Kitabı okudu
Reklam
"Ben iyi bir insanın mutluluğu, ancak başkalarının mutluluğunda ve onları doğruya iletilmesinde bulabileceğine inanıyorum. İyi insanın sevincinin ise başkalarını sevindirmekten ve onları kötülükten alıkoymaktan geçtiğine inanıyorum. İyi insan, kamunun ıslahı doğrultusunda fedakârlıkta bulunmayı kâr ve ganimet sayar, yollarının dehşetli olmasına, yorgunluk ve zorlukla dolu olmasına rağmen hak ve hidayet uğrunda cihadı, rahat ve lezzet olarak değerlendirir. İyi insanın, kalplerin derinliklerine nüfuz ederek hastalıklarını anlayan, bunları da ancak insanoğluna duyduğu merhamet duygusundan ve onların iyiliğini istemesinden dolayı yapan insan olduğuna inanıyorum. İyi insan, hasta kalpleri tedavi etmeye, yaralı gönülleri rahatlatmaya, mahzun ruhları sevince boğmaya çalışan insandır. İyi insan, ebedi mutsuzluktan veya maddi bir sıkıntıdan bir canlıyı kurtardığı ve ona doğruluk ve mutluluk yolu gösterdiği anı en mutlu olduğu an olarak gören kişidir. Faydası sahibini aşmayan, yararı onu yapandan başkasına dokunmayan bir amelin oldukça cılız ve dar çerçeveli bir amel olduğuna inanıyorum. En hayırlı ve en değerli amelin, sonuçlarıyla hem sahibini hem ailesini hem de toplumu etkileyen ve fayda veren amel olduğuna inanıyorum. Bu fayda oranında o amelin değeri ve önemi de artar. İşte bu inancımdan hareket ederek öğretmenliği seçmiş bulunuyorum."
Kafalarını günah korkusuyla doldurdukları halde Tanrı'nın gözünden beş paralık değeri olmayan bir sürü insan tanıdım.
Sayfa 327 - Anne
Tüketim Aracı olarak "Aşk/ınlık -66
Kapitalizmin en büyük başarısı belki de her şeyi/değeri ''metalaştırma''sında, eklemlenebilme kabiliyetinde aranmalıdır. Her değer, ideoloji onun için markaya dönüştürülebilecek potansiyel bir pazar alanıdır, bu nedenle en karşıtına eklemlenmekten çekinmez… Kapitalist toplumun değerleriyle çatışması beklenen değerlerden beslenen Batı''daki siyasal muhafazakarlık tarihsel olarak nasıl kapitalizmin en uyumlu taşıyıcısı haline gelmişse benzer biçimde siyasal olarak komünist, ekonomik olarak kapitalist olma becerisini (!) gösteren Çin örneği bu eklektizmin ve dönüştürücülüğün yaşayan örneğidir. Moderniteyi keşfeden Batı uygarlığı ifrat ve tefrit arasında savrulan tarihi içinde insan doğasını zorlayan sınırlarda dolaştı. Orta çağlarda aklı inkar edercesine skolastizme sarılırken, moderniteyle birlikte aklı putlaştıran, aklın üstünde hiçbir hakikat kabul etmeyen bir sapmaya geldi. Haçlı seferlerinde kadınlara bakirelik kemeri takacak kadar insan bedeni üstünde denetim kuran anlayış cinsel devrim adına her türlü sınırı ortadan kaldırırken, bedensel hazdan öteye insan oluşumuzun anlamını tüketti...
İnsan, yaşamıyla ilgili olarak çoğunluğun tercihlerini örnek alma zorunluluğunu hissetmemeli, aklı temel almalı,akla karşı duran kalabalıktan kendini kurtarmalıdır. Kendi içine çekilip yaşamı felsefe yoluyla düşünmeye başlayan insan, çoğunluğun, yeryüzüne özgü, aslında hiçbir değeri olmayan birçok gereksiz şeye değer verdiğini, bu yüzden onlardaki dışsal unsurlara dayanan mutluluk görüntüsünün sahte ve geçici olduğunu anlayacaktır.
Reklam
İnsan nasıl olur da kendine değer vermez? Benim bir değerim yoksa bağlılığımın kimin için bir değeri olabilir?
Sayfa 135 - Ema KlasikKitabı okudu
İnsan hayatının değeri ve hikmeti, varlığı Allah'a ulaştıran köprüde durmasını bilmektir.
Pek çok başka şeyde olduğu gibi, insanlarda da, fiyatı belirleyen satıcı değil alıcıdır. Çünkü, genellikle olduğu gibi, bir insan kendine ne kadar yüksek bir değer biçerse biçsin, onun gerçek değeri başkalarınca takdir edilenden fazla değildir.
İyimser İnsan
Hani bedava altın dağıtsalar onun da değeri kalmaz kalamaz ya (Hamarat momo)
Sayfa 15
❛❛ İnsanı insan kılan şey kendisiyle ilgili kararlar alabilmesidir. Özgürlük, bireyin istediğini yapabilmesi değil istenilen her şeyi yapmama iradesini ortaya koymasıdır. Oysa klonlamayla insan davranışları dışardan yönlendirilebilir hâldeyken onun davranışının anlamı ve değeri nedir?✨ •| Diyanet Aylık Dergi / Nisan 2024 Sayı: 400 🌙
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.