Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Arz-ı mev'ud nedir diye sorsak kaç insan cevap verebilir bu ülkede? Arz-ı mev'ud şudur: İsrail diyor ki, Tanrı Ortadoğu'yu bana verdi. Peki Ortadoğu'yu nasıl ele geçireceksin? Kolay. Kimler yaşıyor burada. Türkler, Kürtler, Araplar. Bunları birbirine düşüreceksin o kadar. Oldu da bitti maşşallah.
Kemal Sayar
Kemal Sayar
: "Güzellik, gören gözdedir," denir ya, işte o gözü de eğitmek gerekir. O yüzden gözü kirden, mâlâyânîden korumak lazım. Kulağı dedikodudan, gıybetten, kötü sözden, başkaları hakkındaki kötü haberden korumak lazım. Halbuki insan çok meraklı ve mütecessis. Kulak, başkalarının kötü haberlerini duyduğu zaman adeta kendinden geçiyor.
Sadettin Ökten
Sadettin Ökten
: Kendini aklıyor o sırada. "Bende bu yok," diyor. Demeyin. Anında olabilir, yahut vardır da farkında değilsinizdir.
Reklam
"Rahmetli annem hep beni bir pembe filin kendisinin göbek deliğinden yaptığını söylerdi. Bu gülünç tiyatro devamlı zihnimin bir köşesinde oynadı çocukken. Yani milyonlarca kere hayal ettim bu tuhaf sahneyi. Düşünsene, pembe fil geliyor, annemin göbek deliğine beni üflüyor borusuyla... Tuhaf... Bunu niye uydurur ki insan? İnsan pembe fili düşünmeyeyim diyor, başaramıyor. Belki de öyle olmuşumdur baba... Ha? Ne dersin. Tami babasın sağ ol da, belki de pembe fildir gerçek baba. "
Sayfa 27 - Az KitapKitabı okuyor
Tarih, "Ama her fetihte fatihler de olmuştur; devletlerde her devrinde büyük insanlar çıkmıştır," diyor. İnsan aklı, gerçekten de fatihler her çıktığında savaşlar vardı yanıtını verir ama bu, savaşların nedeninin fatihler olduğunu, savaş yasalarının tek bir insanın kişisel eylemlerinde bulunabileceğini kanıtlamaz. Saatime bakıp akrebinin
Sayfa 320Kitabı okudu
Sadettin Ökten
Sadettin Ökten
: İnsân kendi vatanını kendi inşâ eder. Bu belki önce küçük bir odadır, belki bir evdir, sokaktır, bir mahalledir, bir kıtadır. Yahya Kemal'in bazı şiirlerindeki kompozisyon bize bunu söylüyor. "Vatan inandığımızı yaşayabildiğimiz, kendimizi inşa edebildiğimiz yerdir," diyor kanaatimce.
Hani Çehov; “bizi çalışmak kurtarır” diyor ya, bana da öyle geliyor ki çağdaş insanı bu tükenişten, ancak okumak ve sanat kurtaracaktır. “Okumak – diyor O. Paz – bizi bilinmedik ülkelere daldıran bir zihinsel ve anlıksal yoğunlaşma istemidir; bu ülkeler bize yavaş yavaş daha eski ve daha gerçek bir yurt gibi görünürler. Biz oradan geliriz. Okumak, kendimize giden, aklımızın ucundan geçmemiş yollar bulmaktır. Bu bir keşiftir.“
Kırmızı Kedi Yayınevi, 2014Kitabı okuyor
Reklam
“Oyalanma – diyor Octavio Paz – bizim her zamanki halimizdir. (...) Hep kendinden dışarda, günlük çalkantı içinde yitmiş, tatsız ve anlamsız demek olan oyalanma. Binlerce şey dikkatimize çarpar, ama hiçbirini yakalayamayız; yaşam böylece parmaklarımız arasından kayan kum, beynimizi kaplayan duman olur. Eğer edimlerimizi ve düşüncelerimizi yoklamak cesaretini gösterebilseydik, suçlu olduğumuzu; ama ödenmemiş suçlardan dolayı değil, küçücük dönekliklerin, gerek kendimize gerek başkalarına karşı ufak ihanetlerin izlediği, sayısız ve anlık istek ve kıskançlıklardan dolayı suçlu olduğumuzu itiraf etmemiz gerekirdi. Ama dün yaptıklarımızı bile anımsayabiliyor muyuz? Günahımız dağınıklık ise cezamız unutmadır.”
Sayfa 136 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 2014Kitabı okuyor
Ya geriye, geçmişe doğru bir özlem; ya bilinmez bir gelecek düşüne ve umuduna tutunma çırpınışı. Hani Çehov diyor ya: “Gerçek bir yaşam olmayınca onun yerini düşler alır.”
Sayfa 135 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 2014Kitabı okuyor
Albert Camus, “çağdaş insanı tanımlamam gerekirse, gazete okur ve çiftleşirdi derim” diyor. Çok billurlaştırılmış bir tanım belki, ama gerçekten de çağdaş insanın ilgi ve duyarlılık alanını bundan daha keskin ve çarpıcı olarak belirtmek güç. Belki 1940’lı, 1950’li yıllarda çağdaş insan gazete okuyordu, ama bugün - hele de bizim gibi ülkelerde - gazeteye bakıyor. Gazeteyi, başkalarının apış arası serüvenlerini öğrenmek; günlük falından geleceğine ilişkin ipuçları bulmak; bulmaca çözerek bilgi ve kültür düzeyini sınamak ve geliştirmek; futbolcuların cinsel yaşamlarıyla gol yüzdeleri arasındaki ilişkiyi görmek; devlet büyüklerinin vecizelerinden, ülkesinin büyük başarıları hakkında derin bilgiler edinmek; bu arada da ‘iki başlı Samsun kirası’ yaklaşımıyla, her gün biraz daha yoksullaşan evinin tencere - çarşaf eksiğini tamamlamak için alıyor.
Kırmızı Kedi Yayınevi, 2014Kitabı okuyor
Taoizmin kurucusu Lao-Tze şöyle diyor:" İyiye iyi, iyi olmayana da, onu iyiliğe yöneltmek için, yine iyi davranmalıyım. İnanç sahibi olanlara saygı duyarım; olmayanlara da saygı duyarım; çünkü belki bu yolla onlar da inanç sahibi olurlar. Bir insan kötü bile olsa onu dışlamak doğru olabilir mi? Kötülüğe iyilikle karşılık veriniz."
Sayfa 104 - EZR Yayıncılık, İstanbul 2018Kitabı okudu
Reklam
Dostoyevski; ”Gözleri sürekli gözlerindeyse sana olan merakındandır ama gözlerini kaçırıyorsa o gözlerde sana ait bir şey vardır.” diyor. Freud onu şöyle doğruluyor;“Birisi bir yere bakıyorsa orda ilgilendiği bir şey vardır. Israrla bakmıyorsa mutlaka ilgilendiği bir şey vardır.”
Hiçbir zaman umut ağacının dalına ipimi bağlamamam gerektiğini yine ve yeniden hatırlatıyor hayat bana. İşte diyor insan unutmak güzel bir yerde fakat hayattan alınan dersler hiçbir zaman unutulmamalı. En korunaklı deftere en kalıcı mürekkepler ile yazılmalı. Yanlışa düşmek elbette Ademeoğlunun kaçınılmaz sonudur, bunu adım gibi bilirim. Bildiğim
Dinlediğim bir podcastte diyor ki: tabiatta hiçbir şey acele etmiyor ;ay acele etmiyor, güneş acele etmiyor ama insan aceleci bir varlık, biz acele ettiğimizde ruhlarımız geride kalıyor.' Çünkü bir yere vaktinden önce varmak, bir parçanı yolda bırakmak demek aynı zamanda...
Aslında insan düşünürse ne fazla örnek var dünyada... 6666 ayete baktığınızda sadece "Biz" demesi bile o kadar anlamlı ki .. Biz yaptık, bize döndürüleceksin .. Veya Biz yeri göğü direksiz tutturduk.. Düşününce insanın ne kadar garip olduğunu anlıyorum. Oysa ne çok şeye "Ben" diyerek başlıyoruz. Ne çok şey için "Ben" diyoruz.. Ne çok şeye anlam yüklüyoruz saçma şekilde.. Uyanın Allah herşeye gücü yeten Allah cc "Biz" diyor.. Bu çok büyük ve anlamlı değil mi ..
Zygmunt Bauman, "Dünya, ıskarta insan (işsiz),tüketilmiş mal ve eşyalarla dolu.Modernite için bir varlık olan insanın ıskartaya (çöpe) dönüşmesi ile eşyanın çöpe dönüşmesi aynıdır.Artık insanlar hız kesmeden çoğalıp muazzam miktarlara ulaşırken gezegendeki çöp alanları ve geri dönüşüme sokacak araçlar giderek azalmakta." Bundan sonra gündemimiz "atık insanların" ve "insani atıkların" tasfiyesidir. diyor.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.