İnsan niyetine kavuşur evet,önem verdiği şey illaki onu bulur ama bu bizim için 'hayır' olmayabilir. O yüzden neye önem verdiğine dikkat etmelisin çünkü ona doğru gideceksin
Eser, isminden de anlaşılacağı üzere oldukça acı bir sonla bitiyor. Werther in bunalımlı, depresif ruh hali insana öyle bir yansıyor ki, yüzüm bugün çok gergin ve renksiz gibi geldi bana. Kitapta öyle güzel cümleler, tasvirler vardı ki hangi birini yazsam diye düşündüm. Özetle kendime aldığım ana fikir: insan ruhu ebediyete mübteladır. Fani olan her ne varsa ruhunu sıkıyor, parçalıyor. Yediğin bir meyve bile elinde iken midene gidiyor, sonlanıyor. Onu seviyorsun ama sonsuza kadar elinde tutamıyorsun. Sevdiğin insan için de hep sonsuza dek onla olmak, sevginin sonsuza dek sürmesini istiyorsun. Ama sınırlı olan bu fani dünya buna müsaade etmiyor. Ruhumuzun bu denli sonsuz aşkı, bize bu dünyaya ait olmadığımızı ispatlıyor. Fani olan her neyse ona gösterilen aşırı tutku, bağlılık insan ruhunu paramparça ediyor.
Selamlar, umarım değişen Dünya'nın karmaşasında boğulmuyorsunuzdur.
Bugün yeni bitirdiğim ancak biraz da bitsin artık dediğim bir kitaptan bahsetmek istiyorum.
BİR KADININ YAŞAMINDAN YİRMİ DÖRT SAAT
Açıkçası okuduğum her kitapta romantize edecek bir şeyler bulan ben nedense bu kitapla bir bağ kurup onu romantize edemedim. Fakat bu kitabı beğenmediğim anlamına gelmiyor elbette.
Kitaptaki kadın karakter kesinlikle boşluğa düşmüş ve düştüğü bu boşlukta bir yabancıya tutunmak için kendince sebepler üretmişti. Bana yabancı gelmedi çünkü bizlerde gün içinde tek kalmamak için kafamızdaki o sesleri susturmak için bazen müziklere bazen insanlara bazense işimize tutunuyoruz. Düşündüğünüzde tutunduğunuz o müzik, insan ya da işin bir anda sizi ortada bırakması, kurduğunuz hayal aleminden çıkarması ve dolayısıyla gerçeklerin yüzünüze çarpmasını sağlaması sizi daha da büyük bir boşluğa, umutsuzluğa yani tükenmişliğe iter.
İşte! Mrs. C'nin yaşamış olduğu da tam olarak budur. Eminim ki kendi dünyamızda da bunu yaşayan binlerce insan vardır sadece onlar bu olayı bu kadar edebi üstünlük ve zevkle anlatamazlar o kadar.