Sabahları benim kadar seven şair Şükrü Erbaş'ın, kapağı mint yeşili, içi derya deniz, kıymetli 4 kitabının derlendiği Bütün Şiirler-1 ile günlerimi insanlıkla doldurdum da geldim. İnsan olmayı hissettiren ve hissedenler var olsun.
Kitabın ilk sayfasına kime ait olduğunu bilmediğim bir sözü not düştüm: ''Merhamet acımak değil, acıtmamaktır.''
Sevgi çiçekleri açtı bu mevsim
Sevgi neymiş diye sorduğun yerde
Yolduğun yapraklar şahidim oldu
Bilmeden kalbimi kırdığın yerde
Halil Soyuer
HERKESİN BİR NASTENKA'SI VARDIR DURUR İÇERİSİNDE
Bu kitabı yaklaşık 10 sene önce okumuştum, Nastenka'm gideli 2 sene olmuştu.
Dostoyevski 20'li yaşlarında yazdığı bu kısa kitapta, bu öyküde belki çokça
Hem düşünsenize, Allah kimlerin tövbesini kabul etmedi ki?
O günahları işleyeceğime kaynar suda kaynasaydım diyen, günahları aklına geldiğinde kafasını duvara vurası gelen, düştüğü yanlışların ateşinin ancak buz dolu bir havuza atılınca geçeceğini varsayan, bu haramları işleyeceğime canıma kıysaydım daha iyiydi düşünenler sözlerim size..
Kendinizi değil ama günahlarınızı kaynar kazanlara atın ve yakın.
1970'den itibaren yazdıkları kitaplar hakkında günlük tutmuş ve bazı noktalarda ise normal yaşantısından düşüncelerini anlatacağı kimseler olmadığını düşünerek günlüğe yazmak istemiş yazarımız.
1977'ye kadar günlüğünü aralıklı olarak tutmuştur. Neden 1977 diye soracak olursanız Oğuz abinin hayatını bilmeyen insanlar için kısa bir açıklama
Üzgünüm...
Ne biliyorum ne de bilmediğimi biliyorum.
Her zerrem işgal edilmiş gibi,
Çekildikçe çekiliyorum.
Üzgünüm bile bile intihara gidiyorum.
Neredeyim nasılım bilmiyorum.
Yâr dan uzaklaşırım, göremiyorum.