Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
...... Gerçekten insan çok zalim çok nankördür!
Sayfa 128 - İbrahim Suresi 34.AyetKitabı okuyor
"Çünkü insan, inanılmaz derecede ahmak bir varlıktır. Daha doğrusu ahmak değil de, bir eşine daha rastlanamayacak kadar nankördür."
Reklam
Şüphesiz, insan çok nankördür.
Victor Hugo
ŞAİRİN GÖREVİ-4 Haydi ormanlara git, haydi sahillere git! Kendi tatlı şarkını oralarda bestele! Yaprakların ve gök gibi mavi dalgaların Şarkılarıyla, ilahileriyle birlikte. Tanrı seni bekliyor kutsal bir yalnızlıkta; Tanrı ne çokluklarda, ne kalabalıklarda; İnsan küçüktür, nankördür ve beyhudedir. Her şey kırlarda titreşir, kırlarda ah çeker. Doğa büyük bir çalgıdır, büyük bir lirdir, Şair ise o büyük lirin kutsal yayıdır.
Dostoyevski !
Bu devir, sıradan insanın en parlak zamanı; duygusuzluğun, bilgisizliğin, tembelliğin, yeteneksizliğin, hazıra konmak isteyen bir kuşağın devridir. Kimse bir şeyin üzerinde durup düşünmüyor. Kendisine bir ülkü edinen çok az. Umutlu birisi çıkıp iki ağaç dikse herkes gülüyor: "Yahu bu ağaç büyüyünceye kadar yaşayacak mısın sen?" Öte yanda iyilik isteyenler, insanlığın bin yıl sonraki geleceğini kendilerine dert ediniyorlar. İnsanları birbirine bağlayan ülkü tümden yitti, kayıplara karıştı. Herkes, yarın sabah çekip gidecekleri bir handaymış gibi yaşıyor. Herkes kendini düşünüyor. Kendisi kapabileceği kadar kapsın, geride kalanlar isterse açlıktan, soğuktan ölsün, vız geliyor. İnsanoğlu aptal değilse bile korkunç derecede nankördür. Evet, eşi bulunmaz bir nankör! Bana kalırsa insanın en iyi tanımlanması şöyle olmalı: İki ayaklı nankör bir yaratık. Hepsi bu kadarla kalsa gene iyi. Çünkü böylece en büyük kusuru unutulmuş olurdu. İnsanın en büyük kusuru, Nuh tufanından başlayıp süren, alnının kara yazgısı olan erdemsizliğidir. Erdemsizlik ve buna bağlı olarak ölçüsüzlük. Ölçüsüzlüğün erdemsizlikten ileri geldiği çoktandır bilinen bir gerçektir. Bize insan olmak, yani etiyle kemiğiyle insan olmak bile yük geliyor; bundan utanıyoruz, ayıp sayıyoruz. "Soyut insan" diyebileceğim garip yaratıklar olmaya can atıyoruz. Biz ölü doğmuş kişileriz; zaten çoktandır canlı olmayan babaların soyundan ürüyoruz ve bu durumu gittikçe daha çok beğeniyor, bundan zevk almaya başlıyoruz. Nerdeyse bir kolayını bulup bizleri doğrudan doğruya düşüncelerin doğurmasını sağlayacağız.
Barbarlık Çağı
İşte, büyük Napoleon ve bugünkü Napoleon! İşte, sonsuz Kuzey Amerika Birliği! İşte size, bir karikatüre benzeyen Schlezwig-Holstein Prensliği!.. Uygarlık bizi nasıl yumuşatmış, görelim. İnsanların duygu çeşitliliğini artırmaktan başka işe yaramaz uygarlık. Duyguları çeşitlendikçe insan, kan dökmekten zevk almaya başlar hale geliyor.
Uygarlık ve Bilim Çağında İnsanKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.