...sahip olmak ya da olmak arasında çileli bir seçim yapmaktansa her iki şıkkı birden işaretlemek istiyor modern insan. Bir feragat söz konusu olacaksa, tercihini " olmak" tan vazgeçmek adına kullanıyor.
Evliliğin eşlerin kişisel gelişim olanaklarını engellememesi gerekir. Ancak içinde yaşadığımız toplum yapısında bu, gerçekleştirilmesi oldukça güç bir durumdur.
Reklam
Benden Şeyler #3
Bir şeyler konuşmak istiyorum. Mesela... gökyüzü neden mavi, Başka renk nasıl olurdu? Kaktüsler neden dikenli? -Amiyâne tabirle -çakma sarışınların neden hep saç dipleri akmış oluyor? İnsan neden annesinin saçlarına hep dokunmak istiyor? Sevgiler neden hep üstünkörü, zarar verircesine yaşanıyor? Naif bir şekilde sevemez mi insan, sevilemez mi? Neden insanlar değer gördüğünde daha da uzaklaşır? Kötü davranınca yamacında mı dolanır? Baklavayı seven neden bu kadar çok insan var? Kahverenginin güzel bir göz rengi olduğunu kim söyleyecek sahiplerine? Kitap okumanın birçok şeyden daha çok işe yaradığını nasıl kanıtlayacak, kitaplarda nefes alıp verenler? En çok neyi özlüyor insanoğlu? Eskiyi mi, sevdiğini mi, küçükken gizli sırlarını anlattığı peluş oyuncağını mı, merhum babaannesini mi? Ve geceleri neden hep çok düşündürücü oluyor ve neden hep yalnız, bir o kadar da huzurlu hissettiriyor? Kaç soru var aklımda. Hep böyle aptalca bir o kadar da güzel olan binlerce soru ama üşeniyorum hepsine cevap aramaya. Bazen kendiliğinden buluyorum cevaplarını ama doğru değil diye inkar ediyorum bu cevapları. Kabul etsem mutlu olacağım biliyorum ama bundan sanırım istememen. Mutlu olmak...insanı sarhoş eden bir duygu ve ben hep ayık olmak istiyorum. Hep mutsuz olma pahasına, ayık kalmak.
"İnsan güçlü olmadığı zaman akıllı olmak zorundadır."
Emile Zola
Emile Zola
Anne-Baba ve Çocuk
... Çocukla sürekli olarak emir verici bir tarzda, sert bir ses tonuyla konuşmamalıdırlar. Çocukla büyük bir insanmış gibi konuşabilirler, ama ondan büyük insan davranışı beklememelidirler. Onun çocuk olduğunu, çocuksu tepkiler verip yanlışlar yapabileceğini unutmamalıdırlar. Çocukla iletişim kurarken ayakta durarak değil de, onun seviyesine kadar eğilerek konuşurlarsa çocuğun kendisine değer verildiğini hissetmesini sağlayacaklarını da bilmelidirler.
Sayfa 138 - Timaș Yayınları, 28. Baskı, Haziran 2023Kitabı okuyor
Filistin'e destek olmak isterken, "Araplarla ne ilgisi var biz insan olduğumuz için destek oluyoruz" tarzındaki açıklamalar tamamen ve düpedüz, "aşağılık kompleksi" ile ilgilidir. Pardon kimi memnun etmeye çalışıyoruz ? Bir İngiliz bunu desin makuldur, bir Alman, bir Fransız desin makuldur.. Sana ne oluyor be kardeşim.
Reklam
Mutsuz insan, kederine karamsarlık, sevincine kaygı katar, gerçeğini doyasıya yaşayamaz. Çünkü kendine karşıdır. Oysa yaşamak ve sevmek birbirinden ayrı olgular değil, bir bütündür. Kendimizi yaşayabildiğimiz ve beraberliklerimize bir şeyler katabildiğimiz her yerde sevgi vardır. Ama bu, içinde bulunduğumuz kısırdöngülerden özgürleşip, her yaşantı parçasının bizi çevreye yönelik yeni bir etkileşime doğru harekete geçirmesiyle gerçekleştirilir.
Bir başka deyişle, sevgi, diğer insanların seçimlerini kendi seçimlerimiz gibi sevebildiğimizde gerçekleşir. Ama sevgi tek bir yaşantı değil süreçtir. İnsanın kendisini savunmasızca ortaya koyabilmiş olmasının acılarını ve zaferini içeren bir süreç.
Yine de yaşantısal bir süreci başlattığımızda hiç beklemediğimiz kişilerin bile bize katılabildiğini görmek oldukça şaşırtıcıdır. İnsanlar hakkında önyargılı olduğumuz için çoğu kez otantik tepkiler vermekten kaçınıyoruz, ama böyle yapmakla mutluluğun yanıbaşımızda olduğunu da görmezden gelmiş oluyoruz.
Engelleneceği ve zedeleneceği korkusuyla saldırganlaşan insan, yaşadığı kaygılara ve önyargılara öylesine tutsak olmuştur ki, ortaya çıkan sorunları kendisinin başlattığını göremez. Önceki bölümlerden birinde de değinildiği gibi, sorunların işbirliğiyle çözülebileceğini öğrenememiş olan insan için, karşı tarafın gerçeklerini ve haklarını göz önünde bulundurmak, ödün verme ve hatta yok olma anlamını taşır.
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.