Yaşam tarzınıza, kültürünüze, evlilik yapınıza ve bütçenize uymayan bir düğün, sizin düğününüz değildir, tribünün düğünüdür. 3 saatlik bir düğün için 3 yıl borç ödeyip, evliliğin en taze yıllarını elinde hesap makinesiyle geçirmenin var mı bir mantığı? İnsanlara güzel menüler, şık bardaklar, gelenlerin bile anlamadığı sırf elit görünmek için
Gözlemlediğim kadarıyla pek çok kişi bu kitabı yarım bırakmış veyahut bir şey anlamadığını öne sürerek beğenmediğini dile getirmiş. Ben de bu karmaşıklığa bir nebze de olsa açıklık getirme amacı ile bir inceleme yazmak istedim.
Fyodor Dostoyevski külliyatı kronolojik okuma maratonumun 11. kitabı olan
Korkuyorsun değil mi?
Yeniden kırılmaktan,sevilmemekten
Yeniden sevememekten korkuyorsun.
Bir kere kırıldığın zaman yeniden eskisi gibi olmayacagini sanıyorsun.
Yüreğinin umut dallarını kırıp geçen rüzgarlara küsüyorsun.
Biri gelip,tekrar kırıp incitmesin diye tüm insanlardan kaçıyorsun.
Yeniden umut etmekten korkmaya başlıyorsun.
Biliyor musun, ne kadar kacsanda umut kırıldığı yerde yeşerir.
İnsan yeniden sever,yeniden umut eder ve yeniden hiç bir şey olmamış gibi gülümsemeye başlar...🍂🌾🌿
Evveliyetle söylenmelidir ki Huzur’u okumak iç nizamın düzenli işleyen çarklarına pas bulaştırmaya atılan ilk adımdır. Eğer öncesinden, benim gibi, iç nizamınız paslanmaya başlamışsa bu oluşumun daha hızlı gerçekleşeceğine inanılmalıdır. 1 günlük anlatı zamanının arasına sıkıştırılan 1 yıllık anlatılan zamanın; büyük bir aşkın gölgesinde koca bir
İnsan bir kere sever.
Kalp sevdiğini bir kere söyler.
Tıpkı yaşamak ya da ölmek gibi.
Tıpkı yanmak ya da sönmek gibi.
Kül olmak ya da savrulmak gibi.
Canın çıktığı bedene dönmediği gibi.
Külün tekrar yanıpta sönmediği gibi.
İnsan bir kere sever.
Bu eseri incelemeye başlamadan önce beni çok heyecanlandıran bir bilgiyi paylaşmak istiyorum. Evet, ölümünden tam 132 yıl sonra, ölüm yıl dönümüne sayılı günler kala Van Gogh'un gizli bir otoportresi keşfedildi. Bu incelemeyi yazmamdan tam 10 saat önce keşfedilmiş ve ben bu haberi yeni gördüm. Bir okur için bundan daha güzel bir sürpriz
Her zaman her kitabını hayranlıkla okuduğum ve büyük bir keyif aldığım Kahraman Tazeoğlu’nun yine müthiş bir hikaye ve eser.
Okumaya başladığım andan itibaren güzel bir hikayenin içinde buluyor insan kendini.
İnsan gerçekten bir kere sever bir kere hisseder o duyguyu başkası ne hissettirir bilinmez ama bazen yara bazen de şifa olur insan sevdiğine, mesafeler aslında engel olmuyor sevmeye sevilmeye yürek nerde hissediyorsa kendini orda mutlu oluyor birini severken onu yaşarken ne olursa olsun ayrı da olsa başkasına gönül veremiyor. İnsanlar birbirine yazıldıysa elbet birbirini ne olursa olsun buluyor bir yerlerde aşk başka duygu sevmek bambaşka.
Bu hikayenin içinde neler geçti insan okurken kendini hikayenin içinde hissediyor “Efil ve Adal” ne kadar zorluklardan geçselerde kaderleri yazılmıştı birbirlerine.
Kahraman Tazeoğlu tekrardan teşekkürler bizlere bu kitabı okuma fırsatı sunduğun için
Kaç yıl sevilir bir insan?
Kaç yıldan sonra unutulur?
Gidince mi, ölünce mi...
Yoksa yeni biri hayatına girince mi?
Kaç yıl sürer bir sevda?
Kaç ayrılıktan sonra vazgeçer insan sevmekten?
Kaç ihanet soğutur yüreği?
Kaç ağlamadan sonra diner öfkesi?
Söyle bana kaç kere sever bir insan?
Kaç terkedilişten sonra korkar başlangıçlardan?
Kaç bahara aldanır?
Kaç geceye sığınır ve kaç şarkıya...
Kaç kapıdan geçer insan ömrü boyunca? Ardında dert, önünde umut, içinde güzellik olan.
İnsan kaç defa yorulur? Ve insan kaç defa ölür?
Asırlardan beri süre gelen “devlet” hakkında yazılan bütün eserlerin yazımlarının aslında birer cevap olduğunun gerçeği su götürmezdir. Aristoteles’ten günümüze kadar yazılan bütün bu eserler aslında “Devlet” isimli bu esere cevaptır.
Platon MÖ 428 - 348 tarihleri arasında yaşamış ileri görüşlü Yunan düşünce adamı, ekstremisttir. Platon
Camus okumayı ve Camus'ye dair okumayı sever ve önemserim. Görüşlerini benimsediğim için değil, ondan da öte üzerinde düşünmeyi gerekli gördüğüm varoluşsal konulara dair görüşler sunduğu için. Açıkçası ilgisi olsun veya olmasın -insanlığa dair evrensel kavramları sorgulatması sebebiyle- tüm insanlarca okunmasının elzem olduğunu düşündüğüm