Benden bahsediyor :D
Neşeli bir görünüşü olan, her zaman sıkıntılı ya da endişeli bir halde dolaşıp durmayan, dertlerini her önüne gelene açmayan insanlar vardır. Başkalarıyla birlikte bulundukları zaman neşelerini onlara da geçirebilen ve hayatı daha güzel, daha anlamlı bir hale getiren insanlardır bunlar. Yalnızca davranışlarından değil, başkalarına yaklaşma ve konuşma biçimlerinden, başkalarının menfaatini kollamaya dikkat etmelerinden aynı zamanda dış görünüşlerinden, kılık kıyafetlerinden, el kol hareketlerinden, mutlu ruh hallerinden ve gülüşlerinden bunların iyi insanlar olduklarını sezmek mümkündür.
Müthiş tespitler;
Etkin bir yönde, erkeklere benzemeye çalışacak şekilde gelişen genç kız. Böyle bir genç kız görülmemiş derecede enerjik ve hırslıdır ve her zaman hayatta başarı kazanmak için mücadele eder. Erkek kardeşlerini ve erkek arkadaşlarını geçmeye çalışır, daha çok erkeklerin tekelinde bulunan faaliyetleri tercih eder, sporla ve buna benzer şeylerle ilgilenir. Çoğu zaman aşk ve evlilik ilişkilerinden kaçar. Böyle bir ilişki kurduğu zaman da kocasının üstün olmaya çalışılarak evliliğin ahengini bozar. Her türlü ev işlerine karşı karşı büyük bir isteksizlik duyabilir. Ev işleri ile ilgili her türlü yeteneğe sahip olduğunu açıkça ya da dolaylı bir şekilde kabul etmemesi bu isteksizliğinin belirtisidir ve devamlı bir şekilde ev işlerine yetenekli olmadığını kanıtlamaya çalışması da bunu gösterir.
Reklam
Dm filozofları :D
Ucuz romanların dili ile konuşan ve en kötü gazetelerden aldıkları basmakalıp cümleleri tekrarlamaktan başka bir şey yapmayan kimselerdir bunlardır.
Sayfa 223 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Bir insan, kendi etkinliğinin kaynaklarını ve ruhunun dinamiğini belirleyebildiği zaman, kendini tanıma yeteneği daha da artmış demektir.
Başka bir insana karşı takındığımız tavır, bütünüyle, o insanı ne şekilde, nasıl anladığımıza bağlıdır; bu bakımdan, başkalarını anlamak, sosyal ilişkilerin temelinde bulunan zorunlu bir şart olarak görünmektedir.
Sayfa 2 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
İnsan ayağının bir anlamda şekli bozulmuş bir el olduğu çok iyi bilinmektedir. Tırmanmak zorunda olan bir hayvanda böyle bir el büyük bir sakınca oluştururdu; oysa düz bir alanda yürümek zorunda olan bir insan için bu o derece yararlı olmaktadır ki, hiç kimse "normal" bir eli "şekli bozulmuş" bir ayağa tercih etmez. Gerçekten de başka insanların yaşamında olduğu gibi kendi yaşamımızda da birtakım kusurların ya da yetersizliklerin her türlü kötülüğün kaynağı olarak görülmemesi gerekir. Bunların üstün bir nitelik mi yoksa kusur mu olduğu, öznel koşullara göre değişmektedir.
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.